"BENİM YAZARLIK KARİYERİM DE BİR CİNAYETLE BİTECEK"!..SELAHATTİN DUMAN "TUĞÇE BARAN CİNAYETİ"Nİ YAZDI!..

Mutlu Tömbekici´nin gözlerindeki cinayet parıltısını herkes görüyordu.. Sonunda yapacağını yaptı.. Bir de Ayşe Arman adında şerik buldu kendine.. Güzelim Tuğçe Baran´ı birlikte öldürdüler.. Bize de "Hepimiz Tuğçe Baran´ız.." diye bağrışmak kaldı..







Tuğçe Baran öldü Katilleri aramızda
Mutlu Tömbekici´nin gözlerindeki cinayet parıltısını herkes görüyordu.. Sonunda yapacağını yaptı.. Bir de Ayşe Arman adında şerik buldu kendine.. Güzelim Tuğçe Baran´ı birlikte öldürdüler.. Bize de "Hepimiz Tuğçe Baran´ız.." diye bağrışmak kaldı..

Daha bir hafta evvel Çanakkale´de üniversite öğrencilerinden biri sormuştu:

"Tuğçe Baran siz misiniz?"

Ondan önce de Kapadokya´da aynı soru karşıma gelmişti.. İşin aslı nereye gitsem bu soru peşimden geliyordu..

Anlatıyorsun.. Dinliyorlar ama inanır gözle bakmıyorlar..

Bizim taşradaki insanımız büyük şehirde yaşayanlara karşı kuşkucudur.. Kolay kolay inanmaz..

Okumuş yazmış takımı daha beterdir.. Neyin aslı yoksa ona inanır.. Daha iki vakit evvel üniversiteli çocuklar öbek öbek Ürgüp´e gidip, peri bacalarının üzerinde tünüyordu..

Niye? "UFO´lar gelecek.. Dertler bitecek.." rivayeti çıkmış da ondan..


***


Ne zaman "Tuğçe Baran siz misiniz?" diye sordularsa hep işin aslını anlattım..

Yok öyle bir şey.. Tuğçe Hanım kendi başına bir şahsiyettir.. Nüfus kütüğüne başka isimle kayıtlıdır..

Gerçek insan gibi fikri vardır..

"Kazanda yağlı bakla.. Mevlam halimi sakla.." siyaseti güttüğünden günlük yazılarını takma isimle yazar..

Tuğçe Baran imzasıyla okuduğunuz o yazılar "girişken" hatta "yırtıcı" bir kişiliği tarif eder ama gerçek böyle değildir..

Biraz içe dönük, biraz çekingendir..

Düğünlerde, derneklerde göze batmamak için gider en arkalarda oturur.. Çoğu zaman düğün pastasını bile yiyemeden eve döner..

"Düğün Pastası Mağdurları Dayanışma Derneği" kurulsa Tuğçe Baran başkanlık için en ideal adaydır..

O RESİM KİMİN?

Sen bunları ciddi ciddi anlatırsın.. O kuşkucu cemaatin içinden mutlaka "tahılla beslendiği için.." daha kuşkucu bir tip çıkar:

"Peki o gazetedeki resim kimin?" diye sorar..

Gazetedeki resimle benim anlattıklarımın ne alâkası var demen icap eder, nezaketinden diyemezsin..

Soruyu soranın başına ayakkabının tekini de fırlatamazsın..

Çünkü o soru ile didiklenmek istenen şeyi önceden bilirsin..

O resim sahte.. O yazar da sahte.. Zaten sen yazıyorsun o yazıları.. Hıncal Bey söylemişti..

O zaman itiraf et..

Köşesindeki fotoğraftan başlaman gerekir anlatmaya..

Mutlu Tömbekici, yazı işlerinin önerisiyle Tuğçe Baran olduğunda, köşesine bir fotoğraf bulmak gerekmiş..

Sayfayı yapan Savaş Atalay da halı saha maçına yetişecek.. Uzun uzun aranmaktan sıkılıp bir porno sitesine dalmış..

Oradaki kadınlar arasından en masum suratlısını kafasına göre seçip "İşte size Tuğçe Baran.." demiş.. Bulduğu da eli çenesinde, biraz tombulca bir genç kız..


***


Sağ olsun meslektaşlarımız.. O fotoğrafın da suyunu çıkardı.. Gazetenin biri fotoğrafların aslını bulmuş..

Köşesinde sadece suratını gördüğümüz kızın gerisini sayfaya taşıyıp "İşte yılın haberi.." çığlığı ile servis etmiş..

Ben de gördüm.. Fotoğraf da fotoğraftı hani..

Hani türküde "Yeni yetişen kı