BEN ZATEN YİĞİT BULUT'UN TİPİNE GICIKTIM! ŞİMDİ YAĞCILIĞINA DA GICIK OLDUM!

Kim bu Yiğit Bulut'u "sevmeyen, sevemeyen" yazar?

Torpille gazeteci oldu

Oldum olasıya bu mesleğe tepeden inme gelenleri -ki biz aramızda bunlara paraşütçü deriz- sevmedim, sevemedim.
Geçtiğimiz günlerde başbakanın karşısına geçip ’’Efendim biz kendi kendimizi yönetemiyoruz. Bir sansur kurulu oluştursanız da bizi denetlese’’ mealinden ahkam kesip, bütün medya dünyasını karşısına alan Yiğit Bulut da bizim mesleğin paraşütçülerindendir.
Yiğit Bulut’un eski milletvekili Namık Kemal Zeybek’in kızı Şule Zeybek ile evliydi.
Namık Kemal Zeybek de, Aydın Doğan’ın bacanağıdır.
Yiğit Bulut’un medya dünyasına gelişi de bu sayede olmuştur. Yoksa bu meslekte onu kimse tanımazdı.
Aydın Doğan, bacanağının damadına kucak açmış, hem televizyonda program, hem de gazetede köşe vermiştir.
Hal böyle olunca, Allah da Yiğit’e yürü ya kulum dedi...
Jöleli saçlarının yanısıra Namık Kemal Zeybek’in damadı olmanın avantajlarını kullanıp gökten zembille inse de kendine bir yer yaptı medya dünyasında...
Parayı da bulunca Şule Hanımdan ayrıldı...
Sonra Erdoğan Aktaş’ın atv’ye transferinin ardından kapağı Habertürk’e atıverdi.
Binada çalışan dostlarımın anlattığına göre Fatih Altaylı’nın da yerine oynuyormuş.
Kafasını jöle kavanozuna sokup çıkarmış haliyle başbakanın karşısına geçen zat-ı muhterem, medyaya sansür uygulaması için adeta Başbakan’a yalvarınca medya dünyasındaki pek çok kişinin tepkisini çekti.
Ne yalan söyleyeyim, ben zaten o Yigit Bulut’un tipine gıcıktım.
Şimdi yağcılığına da gıcık oldum.
Bekir Coşkun’u kovan Turgay Ciner’e seslenmek istiyorum.
Başbakan’a bu kadar yağ çekip kurumunuzun kimliğini Alem-i Cihan’a rezil eden birini el üstünde tutmak size yakışıyor mu?

Mehmet Şehirli/Sözcü