"BEN ATV'NİN YERİNDE OLSAM.."!..ATV-KANAL D ARASINDAKİ MAÇ KAVGASINA FARKLI BİR BAKIŞ!..

Kanal D ile atv arasındaki maç kavgasına Bekir Hazar'dan farklı bir yorum geldi.

Para herşey değildir!


KanalD Euro 2008 maçlarının özet görüntülerini yayınladı, ortalık karıştı. Çünkü yayın hakları tamamen atv'nin elindeydi. Eğer yayınlamak isteyen kanal varsa atv ile masaya oturup anlaşmak zorundaydı. atv maçları teker teker değil tamamını bir paket olarak satıyor ve 375 bin dolar istiyordu.


Bu tarz organizasyonlarda perakende satış yapılmaz, toptancılık ön plandadır.


KanalD atv'den Türkiye-Hırvatistan maçının özet görüntülerini satın almak istediğini ama karşı tarafın vermediğini açıkladı.


Bir malın sahibi isterse satar, istemezse satmaz.


KanalD "Biz görüntüleri istedik, vermediler. Bunun üzerine toptan fiyat 375 bin dolar üzerinden hesap yaptık. Yayınladığımız perakende görüntünün fiyatını 12.500 dolar olarak belirleyip bankaya yatırdık ve yayınladık" açıklamasını yaptı.


Üzerine de "Hangi hırsız malın parasını yatırır" dediler...


Buradan bakıldığında mantıklı açıklama gibi geliyor. Ancak ben toptancı bir manav olsam. Biri gelip perakende domates almak istese... Ben perakende olmaz desem. Alıcı gece dükkanıma girip iki kasa domatesi alıp, parasını da kendi hesap edip masaya bırakarak çıksa... Ne kadar doğru olur..?


Olayın mantık tartışmasındaki pozitif cevabı yukarıdaki bu soruda gizlidir diye düşünüyorum...


Olan artık olmuştur... Ben yine de atv'nin yerinde olsam, millet olarak kenetlenmeye ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde tüm maçlarımızın özet görüntülerini bedava dağıtırım tüm kanallara... Bazı dönemlerde herşey para değildir. Milli takım maçı inanılmaz bir şekilde kazanmış, milyonlarca insan sevinçten çıldırmış. Maçtan sonra futbolcularımızın o sevinç görüntülerini sıcağı sıcağına izlemek isterdim. Ve tüm Türkiye isterdi. Ama ne oldu?.. Hırvat maçı bitti fatbolcularımız sevinç çığlıkları atarak çıldıran tribünlere koşarken pat diye araya reklam girdiler. Delirtici ve kahredici bir durumdu. Ben olsam atardım o reklam kuşağını daha geriye. Gerekirse yayınlamazdım bile... Kaç para olursa olsun.


Son dakikada yediği gol ile bunalıma giren 70 milyon son dakikada atılan golle çıldırtan sevince boğuldu. Tanıyan tanımayan herkes birbirine sarsıla sarsıla sarıldı sokakta, caddede, kahvede ve cafede. Futbolcular da stadda tribünlerle kucaklaştı tsunami gibi akan gözyaşlarıyla... Böyle bir tablonun arasına reklam atılmaz.


Böyle bir tablo bırakın yüzyılı, onbinmilyon yılda bile yaşanmaz...

Bekir Hazar / Yeni Şafak

http://www.hdadw