BEKİR HAZAR'A AHLAKSIZ TEKLİFTE BULUNAN GENEL MÜDÜR KİM?

Yeni Şafak yazarı Bekir Hazar, bir kanalın genel müdürünün sürekli kapris yapan bir sanatçıyı gönderebilmek için kendisine ahlaksız teklifte bulunduğunu yazdı.Neydi bu ahlaksız teklif,Bekir Hazar ne yaptı?

Ekranda sopayı hakedenler!

Çok ünlü bir simaydı... Program yapıyordu gece beyefendi... Eşi de akşam saat 17.00'de başka bir program yapıyordu aynı gün aynı kanalda... Hanımefendi canlı yayını yarım saat uzatınca, ardından gelen programlar otomatik olarak otuz dakika geç girdi...

Geceyarısına doğru ünlü beyefendinin başlayan programı da doğal olarak yarım saat geç başladı...

Yayın sonrası ünlü beyimiz ortalığı ayağa kaldırdı 'Benim programım nasıl geç girer' diye... 'Eşiniz sarktı o yüzden böyle oldu' açıklamalarına aldırış bile etmedi 'Bana ne' dedi...

Ve sunduğu programı bıraktı...

Biz devraldık mecburen bir hafta sonra...

Televizyon programcılığım, eşine kızmayıp kanala veryansın ederek ekrandan kaçma kaprisini gösteren beyefendi sayesinde başladı yıllar önce...



* * *
Ulusal büyük kanallarımızdan birinin genel müdürü aradı. 'Bizde program yapan şu sanatçıya biraz sallasana, gönderiliyor diye yazıver' diye ricada bulundu...

İlginç bir ricaydı... Şaşırdım...

Adam meğer bıkmış çok çok ünlü sanatçımızın tükenmek bilmeyen kaprislerinden...

Beni kullanarak aba altından sopa göstermek istiyordu.

Kullandırmadım kendimi...

Ama sopayı hakedenler de var diye düşünmeden geçemedim...



* * *
Tv yöneticilerinin kâbusudur sanatçılarla çalışmak. Oturursun, konuşursun, anlaşırsın... İş icraata gelince yayın günü dahil inanılmaz isteklerde bulunurlar, kaprisleriyle adamın burnundan fitil fitil getirirler...

Önceki gün birkaç dostla birlikte Boğaz'da yemekteydik. Masada TGRT'ye transfer olan Emel Müftüoğlu da vardı... Muhabbetin en koyu, balıkların en leziz olduğu saatte Emel Müftüoğlu'nun telefonu çaldı. TGRT Program Müdürü Banu hanımdı arayan.. Bir gün önce Emel'in tanıtım fragmanları çekilmişti ancak seste bir problem vardı. Ertesi güne yetişmesi gerekiyordu fragmanın. Yani Boğaz'daki balık ziyafetinden kalkacak, gecenin o saatinde İkitelli'ye gidecek ve stüdyoya girip, tekrar seslendirme yapacaktı.

Emel telefonu kapattı, durumu anlattı. Mimiklerini inceledim. Of çekecek mi diye dikkat kesildim.

Telefonda görüştüğü tv yöneticisine tek kelimelik kapris bile yapmadı, 'Benim sesimi nasıl doğru dürüst kaydetmezsiniz' diye bağırmadı, kimsenin burnundan fitil fitil getirmedi... İşine sahip çıktı.

Böyle sanatçıları tek geçerim...

Gıkı çıkmadı sevgili Emel'in... İzin istedi, 'Gitmem gerekiyor' dedi... Atladı arabaya yola çıktı...

Bravo Emel... Yolun açık olsun...


>