BEHZAT Ç. AYŞE ARMAN'IN AKLINI BAŞINDAN ALDI! ŞAŞIRDIM, APTALLAŞTIM!
Cumartesi günü yayınlanacak röportaj için Behzat Ç. (Erdal Beşikçioğlu) ile biraraya gelen Ayşe Arman'ın "dizleri titredi"
Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman yine çarpıcı bir röportajla dikkatleri üstünde topladı. Behzat Ç. karakteriyle büyük üne kavuşan oyuncu Erdal Beşikçioğlu ile biraraya gelen Arman Cumartesi günü yayınlanacak röportaj için fragman niteliğinde bir girizgah yaptı.
ARMAN’DAN ŞAŞIRTAN İTİRAFLAR
Beşikçioğlu’ndan bir hayli etkilendiği anlaşılan Ayşe Arman ünlü oyuncu ile fotoğraf çektirirken dizlerinin titrediğini, aptallaştığını ne yapacağını bilemez hale geldiğini itiraf etti. "Resmen ne yapacağımı şaşırdım, aptallaştım." diyen Arman, ünlü oyuncunun karizması ve entellektüel kimliği karşısında "Şaşkın tavuk. Mahcup kedi. Utangaç kuş." haline geldiğini yazdı. "Beşikçioğlu’nun yanında “küçük hayran kız”a dönüştüm." diyerek şaşırtan Arman Cumartesi günü yayınlanacak röportaj için şimdiden spotları üstüne çekmeyi başarmış gözüküyor.
İŞTE ARMAN’IN KENDİNDEN GEÇTİĞİ O SATIRLAR:
KAFADAN meseleye giriyorum. Kıvırtmadan...
Lafı evirip çevirmeden...
Bu fotoğraflar çekilirken ben çok heyecanlandım.
Bakmayın yani kendimden emin durmaya çalıştığıma...
Dizlerim bile titremiş olabilir.
Resmen ne yapacağımı şaşırdım, aptallaştım.
Ki ben bugüne kadar çok güzel adamlarla da röportaj yaptım, çok zeki adamlarla da, çok entelektüel adamlarla da...
İşinin sihirbazı olanlarla da...
Bunca yıl içinde, tonla insanla...
Ama bu, başka bir şeydi...
İşte böyle olur...
Bir kadın bir adamdan gerçekten etkilenmişse şaşkın tavuğa döner!
Erdal Beşikçioğlu röportajında ben de öyle oldum.
Şaşkın tavuk.
Mahcup kedi.
Utangaç kuş.
Elini ayağını nereye koyacağını şaşıran, kalbi küt küt atan serçe.
Ki yaşını başını almış kadınım, “teyze” diye seslenenler bile var ama Erdal Beşikçioğlu’nun yanında “küçük hayran kız”a dönüştüm.
Gerçekten de ondan etkilenmemeye olanak yok... muş!
Zekâsı, duruşu, tavrı, bakışı, işine kalben bağlı oluşu, sadeliği, bilgeliği, kendine özgülüğü, kendini ifade ediş biçimi, alçakgönüllülüğü, birikimi...
Of yani!
Dörtdörtlük bir adam.
Çarptı beni.
“Bu ne ya?” oldum!
*
Galiba bir de ben karşımda bu adamı değil, onun kahramanı Behzat Ç.’yi bekliyordum.
Yani onunla röportaj yapacağımı zannediyordum.
“Şunu bir yıkasam” diyeceğim gibi biraz kirli, kafa dağınık, tabii ki dürüst, haksızlığa karşı olan, ama düz, hatta biraz öküz, içkici, bohem, paldır küldür, hoyrat, bol küfürlü konuşan bir adam...
Adam o kadar iyi oynuyor ki...
Erdal Beşikçioğlu da, “o” zannediyorsun...
Birdenbire karşımda bambaşka, çok entelektüel bir adam bulunca, afalladım...
Durumu kavrayabilmem zaman aldı...
*
Müthiş rafine bir adam.
Duruşuna bakarsan, akademisyen zannedersin.
Birilerine bir şeyler öğretecek kadar zengin ama asla kimseye bir şey öğretmeye kalkmayacak kadar mütevazı...
Meğer Behzat Ç., onun “yontulmamış” haliymiş.
Öz aynı.
Değerler aynı.
Ama Erdal Beşikçioğlu bambaşka biriymiş!
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
ARMAN’DAN ŞAŞIRTAN İTİRAFLAR
Beşikçioğlu’ndan bir hayli etkilendiği anlaşılan Ayşe Arman ünlü oyuncu ile fotoğraf çektirirken dizlerinin titrediğini, aptallaştığını ne yapacağını bilemez hale geldiğini itiraf etti. "Resmen ne yapacağımı şaşırdım, aptallaştım." diyen Arman, ünlü oyuncunun karizması ve entellektüel kimliği karşısında "Şaşkın tavuk. Mahcup kedi. Utangaç kuş." haline geldiğini yazdı. "Beşikçioğlu’nun yanında “küçük hayran kız”a dönüştüm." diyerek şaşırtan Arman Cumartesi günü yayınlanacak röportaj için şimdiden spotları üstüne çekmeyi başarmış gözüküyor.
İŞTE ARMAN’IN KENDİNDEN GEÇTİĞİ O SATIRLAR:
KAFADAN meseleye giriyorum. Kıvırtmadan...
Lafı evirip çevirmeden...
Bu fotoğraflar çekilirken ben çok heyecanlandım.
Bakmayın yani kendimden emin durmaya çalıştığıma...
Dizlerim bile titremiş olabilir.
Resmen ne yapacağımı şaşırdım, aptallaştım.
Ki ben bugüne kadar çok güzel adamlarla da röportaj yaptım, çok zeki adamlarla da, çok entelektüel adamlarla da...
İşinin sihirbazı olanlarla da...
Bunca yıl içinde, tonla insanla...
Ama bu, başka bir şeydi...
İşte böyle olur...
Bir kadın bir adamdan gerçekten etkilenmişse şaşkın tavuğa döner!
Erdal Beşikçioğlu röportajında ben de öyle oldum.
Şaşkın tavuk.
Mahcup kedi.
Utangaç kuş.
Elini ayağını nereye koyacağını şaşıran, kalbi küt küt atan serçe.
Ki yaşını başını almış kadınım, “teyze” diye seslenenler bile var ama Erdal Beşikçioğlu’nun yanında “küçük hayran kız”a dönüştüm.
Gerçekten de ondan etkilenmemeye olanak yok... muş!
Zekâsı, duruşu, tavrı, bakışı, işine kalben bağlı oluşu, sadeliği, bilgeliği, kendine özgülüğü, kendini ifade ediş biçimi, alçakgönüllülüğü, birikimi...
Of yani!
Dörtdörtlük bir adam.
Çarptı beni.
“Bu ne ya?” oldum!
*
Galiba bir de ben karşımda bu adamı değil, onun kahramanı Behzat Ç.’yi bekliyordum.
Yani onunla röportaj yapacağımı zannediyordum.
“Şunu bir yıkasam” diyeceğim gibi biraz kirli, kafa dağınık, tabii ki dürüst, haksızlığa karşı olan, ama düz, hatta biraz öküz, içkici, bohem, paldır küldür, hoyrat, bol küfürlü konuşan bir adam...
Adam o kadar iyi oynuyor ki...
Erdal Beşikçioğlu da, “o” zannediyorsun...
Birdenbire karşımda bambaşka, çok entelektüel bir adam bulunca, afalladım...
Durumu kavrayabilmem zaman aldı...
*
Müthiş rafine bir adam.
Duruşuna bakarsan, akademisyen zannedersin.
Birilerine bir şeyler öğretecek kadar zengin ama asla kimseye bir şey öğretmeye kalkmayacak kadar mütevazı...
Meğer Behzat Ç., onun “yontulmamış” haliymiş.
Öz aynı.
Değerler aynı.
Ama Erdal Beşikçioğlu bambaşka biriymiş!
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ