BDP'DEN YENİ GAZETECİLİK MANİFESTOSU: BİN DÜŞÜN, HİÇ YAZMA!

2013 Bütçe Kanun Tasarısı görüşmelerinde konuşan BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt Yeni Dönem Gazetecilik Manifestosunu açıkladı.

2013 Bütçe Kanun Tasarısı görüşmelerinde BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt Yeni Dönem Gazetecilik Manifestosu’nu açıkladı.

Sözlerine gazetecilerin yıpranma haklarının geri verilmesi gerektiğini söyleyerek başlayan Kurt, artık gazetecilik ilkelerinin değiştiğini söyledi.

Kurt’un “Yeni Dönem Gazetecilik Manifestosu” Şöyle:

* Türkiye’de doğruyu söylersen 9 köyden kovulursun ve 10. köy asla yoktur. Türkiye’de, “düşünce ve fikir özgürlüğü vardır” cümlesinden sonra “AMA” diye bir bağlaç vardır. Asıl önemli olan burasıdır.

* Roboski ile uğraşacağına Dobrovski ile uğraş! Roboski’de 34 yoksul Kürt vatandaşını katleden devletimizin bir bildiği vardır elbet!

* Sayın Bülent Arınç ve beraberindekiler; “Yemen Türküsü” nü söylerken asla detone oldular deme! Bülent Arınç’ı dinlerken; Zeki Müren’i, Bülent Ersoy’u, Sezen Aksu’yu, Ahmet Kaya’yı, Kawis Axa’yı ya da Mihemed Arif Cizrawî’yi dinlemiş gibi yap ve “sehetxweş” (sesine sağlık) de!

"Bin düşün hiç yazma!"
* Zaman zaman muhalefete ifitra atmaktan kaçınma! Mesela, genç kızların ve erkeklerin bir arada oldukları herhangi bir fotoğrafı birinci sayfada bas ve BDP’lilerin çocukları çocukları, gününü gün ediyor diye yaz. Bu haberden dolayı seni yargılayacak bir yargı yok. Yargı, gerçekleri yazanlarla meşguldür bu aralar!

*Söylediğin başını yakabilir. Bin düşün, bir yazma. Hatta hiç yazma! İktidarın yolsuzluklarını, polisin şiddetini, sınırda katledilen köylüleri yazarsan, kendini kodeste bulabilirsin.

"Memleketi sen kurtaramazsın!"
* “Siz bu kadar iyi şeyler yapıyorsunuz…” dedikten sonra; “muhalefet sizi neden anlamıyor?” diye soru sormak, yeni dönem gazetecilik formatının gereğidir.

* Yasaların öncelikle yönetilenleri koruduğunu asla aklından çıkarma! Unutma, mahkemeye düşersen, hakim ve savcılar kanaatlerini senden yana kullanmazlar. Çünkü onları, terfi eden sen değilsin. İyi hal ve kanaat, ancak iktidar mensupları için vardır.

* Bugünün mağdurları, yarın iktidar olduklarında, aynı yasaklara sığınır. Bunu unutma!

* Bu memleketi sen kurtaramazsın. Dünyada, ebediyete intikal etmemiş hiçbir DON KİŞOT yoktur. Musa Anter’den ders almadıysan, Metin Göktepe’ye bak. O da olmadı, bugün cezaevinde olan 76 gazetecinin iddianamelerini oku!

"Kurallara uyarsan başbakan’ın uçağında oturursun!"
* Bu kurallara uymazsan, sen bilirsin. Uyarsan, gününü gün edersin. Başbakan’ın uçağında, Bakanların önünde oturursun! Siz hiç muhalif bir gazetecinin, yazarın Başbakan’ın uçağına bindiğine tanık oldunuz mu?

* Eğer bu 10 maddeyi okuyup gazeteciliğe bu çerçevede devam etmiyorsan (İktidarın ve onun yandaşı gazeteciliğin düşüncesine göre) aptalsın!

* Unutmayacaksın, bu ülkede devlet derse Kürtler vardır. Ya da devletin ve hükümetlerin Kürtleri vardır. Bu Kürtler, devletin takdir ettiği kadar hak-hukuk sahibidirler. Devlet Kürtçe konuşabilir, ancak senin Kürtçe konuşmaya hakkın yoktur! BİANET