BAY POLEMİK HANGİ ÜNLÜ YAZARI 'ZİHNİYETİ CİLALI TAŞ DEVRİNDEN KALMA YAZAR' DİYE TANIMLADI!..
Yazılarındaki polemik yaratan üslubuyla dikkat çeken Emre Aköz geçtiğimiz hafta yazdığı bir yazıda "gazeteciler eskiden hapse girerdi şimdi kucağa oturuyor" diyen yazara "Zihniyeti cilalı taş devrinden kalma" dedi.
Zihniyeti Cilalı Taş Devri'nden kalma bir yazar, geçenlerde özetle şöyle diyordu: "Eskiden gazeteciler hapse girerdi. Şimdi sermayeye yaltaklanıyorlar."
Nostalji hoş bir duygu. Ama lafın nereye gittiğine de dikkat etmek gerek. Çünkü:
1) Sadece dün değil, bugün de sürüyle gazeteci hapse giriyor, ceza alıyor.
2) Eskiden de güçlü kesimlere yaltaklanan gazeteciler vardı. ' Besleme basın' tabirini hatırlayın.
3) 'Eskiden hapse girerlerdi' filan dedin mi... Yani bunu yüceltilecek bir durum olarak sundun mu... O zaman, eski düzeni, eski anlayışı, eski iktidar ilişkilerini de olumlamış olursun.
Geçenlerde Sabahattin Ali'nin (19071948) yazılarını okuyordum. Bunlardan birinde, 25 Kasım 1946'dan başlayarak 22 sayı yayınlanabilen, haftalık mizah ve eleştiri gazetesi Markopaşa'nın başına gelenleri anlatıyordu.
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz gibi 'sol' kalemlerin yer aldığı ve 60 bin tiraja ulaşan Markopaşa'nın başına gelmeyen kalmaz: İftira kampanyaları... Matbaacılara 'basmayın' baskısı... Bayilere tehdit... "Miting yapın, Markopaşa'yı yırtın" türü emirler...
22 sayıda gazete 10 kez mahkemeye verildi. Üç yazarı ceza alıp hapse kondu. Bunlar olurken CHP iktidar partisi, İsmet İnönü cumhurbaşkanı, Recep Peker ise başbakandı.
İşte böyle... "Eskiden gazeteciler hapse atılırdı" diye nostalji yaptınız mı, o zorba iktidarları da özlüyorsunuz demektir.
Not: Gazetenin öyküsünü daha kapsamlı bir biçimde öğrenmek istiyorsanız, Levent Cantek'in, ' Markopaşa: Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi' (İletişim Yay.) adlı kitabını okuyabilirsiniz
Nostalji hoş bir duygu. Ama lafın nereye gittiğine de dikkat etmek gerek. Çünkü:
1) Sadece dün değil, bugün de sürüyle gazeteci hapse giriyor, ceza alıyor.
2) Eskiden de güçlü kesimlere yaltaklanan gazeteciler vardı. ' Besleme basın' tabirini hatırlayın.
3) 'Eskiden hapse girerlerdi' filan dedin mi... Yani bunu yüceltilecek bir durum olarak sundun mu... O zaman, eski düzeni, eski anlayışı, eski iktidar ilişkilerini de olumlamış olursun.
Geçenlerde Sabahattin Ali'nin (19071948) yazılarını okuyordum. Bunlardan birinde, 25 Kasım 1946'dan başlayarak 22 sayı yayınlanabilen, haftalık mizah ve eleştiri gazetesi Markopaşa'nın başına gelenleri anlatıyordu.
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz gibi 'sol' kalemlerin yer aldığı ve 60 bin tiraja ulaşan Markopaşa'nın başına gelmeyen kalmaz: İftira kampanyaları... Matbaacılara 'basmayın' baskısı... Bayilere tehdit... "Miting yapın, Markopaşa'yı yırtın" türü emirler...
22 sayıda gazete 10 kez mahkemeye verildi. Üç yazarı ceza alıp hapse kondu. Bunlar olurken CHP iktidar partisi, İsmet İnönü cumhurbaşkanı, Recep Peker ise başbakandı.
İşte böyle... "Eskiden gazeteciler hapse atılırdı" diye nostalji yaptınız mı, o zorba iktidarları da özlüyorsunuz demektir.
Not: Gazetenin öyküsünü daha kapsamlı bir biçimde öğrenmek istiyorsanız, Levent Cantek'in, ' Markopaşa: Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi' (İletişim Yay.) adlı kitabını okuyabilirsiniz