Başlıkta Bombayı Patlatıp Haberin İçinde Kendisini Yalanlayan Gazete Hangisi?

VAROL ERSOY varol.ersoy@medyaradar.com
Siyasetteki kutuplaşmanın, medyaya da yansıdığı günümüzde gazetecilik mesleği açısından “yeni trend” sayılabilecek örneklerle karşılaşıyoruz… Kutuplaşma, “taraf”ları öylesine keskinleştirdi ki; eski ustaların “yüz kızartıcı hata” sayabilecekleri gazetecilik kusurları, fark edilmez oldu.
Sözünü edeceğimiz olayın kahramanı Taraf Gazetesi ve bu gazetenin son yıllarda adından hayli söz ettiren muhabiri Mehmet Baransu…
Taraf Gazetesi’nin cumartesi günkü birinci sayfasında, yine Mehmet Baransu imzalı bir haber vardı…
Haber, “Hanefi Avcı CHP’den aday” başlığını taşıyordu. Spot ise aynen şöyleydi:
“CHP, ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar’ kitabının ardından Devrimci Karargâh soruşturmasında tutuklanan Hanefi Avcı’yı seçimlerde aday göstermeye hazırlanıyor.”
Başlık ve spota göre ortada “doğruluğu tartışılmaz” bir durum vardı…
Peki; gerçek öyle mi?
Öyle olmadığını, gazetenin 11’inci sayfasında bu kez “CHP’de Hanefi Avcı bombası” başlığıyla verilen haberin tamamını okuyunca öğreniyorsunuz…
Habere göre Mehmet Baransu, Hanefi Avcı’nın yakınlarının CHP’den iki isimle görüştüğü, adaylığın “gizli kalmak şartıyla” kesin olduğunu iddia ediyor.
Baransu’nun iddiasına göre CHP’li bu iki isimden biri eski bir CHP milletvekili ve aynı zamanda da müteahhitlik yapıyor…
Bu eski milletvekiliyle Avcı’yı tanıştıran isim ise, “Haliçte Yaşayan Simonlar” kitabının Cemaat bölümünü Avcı’ya yazdırdığı iddia edilen kişi… Ama kim olduğu, Baransu’nun tüm haberlerindeki kahramanlar gibi, belli bile değil!

Baransu, yazdığı haberin doğruluğuna kendisi bile inanmıyor olmalı ki; CHP’den gelecek yalanlamalara karşı kalkanını önceden kaldırmış…
CHP Genel Başkanı’nın “henüz” bu adaylıktan haberi bile olmadığını…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i aradığını ama ulaşamadığını…
Gürsel Tekin’e “çok yakın bir CHP yöneticisi”nin ise, böyle bir adaylığın kesinlikle söz konusu bile olmadığını söylediğini yazmak zorunda kalmış…
Diğer bir deyişle…
Başlıktaki iddiasını, kendisi çürütmüş ve haberi öldürmüş!

İyi de “ölü” bir haber neden bir gazetenin birinci sayfasından gösterilir?
Bir gazeteci, doğrulatamadığı bir haberi, nasıl olur da yazı işlerine teslim edebilir?

Bu soruların yanıtı basit:
Eğer gazetenin sadece ismi değil, misyonu da “taraf” olmayı gerektiriyorsa; ne yazık ki o zaman gazetecilik ilkeleri ve haber yazma teknikleri rafa kalkar!
Önemli olan misyondur ve gerekirse bu misyon için, “haberi yalanlayan başlık” bile atılabilir!

Bildiğiniz gibi; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, kurucusu Sedat Simavi adına düzenlenen gazetecilik yarışmasında 2009 yılı büyük ödülünü Mehmet Baransu’ya verdi…
Çok merak ediyorum; acaba Baransu’nun yazdığı bu haber rahmetli Sedat Simavi’nin önüne gelseydi, tepkisi ne olurdu?

Tüm yazılarını göster