Başkası İçin Şifa Duası: Peygamber'imizin ağır hastalığın geçmesi için okuduğu sure ve ayetler

Hastalıkla mücadele edenler tedavileri sırasında kendileri dua ederek Allah'tan şifa dileyebileceği gibi, başkaları da o hasta için dua edebilir. Bir mümin hem kendisi hem de başkası için dua ederek sıkıntılardan ve hastalıklardan kurtulmak, şifa bulmak için Allah'a sığınabilir. Bazı şifa duaları da vardır ki Peygamber'imizin bizzat başkalarına okuduğu sağlık, şifa dualarıdır. İşte Peygamber efendimizin başkası için dua ederken okuduğu sağlık ve şifa duaları, sureler, ayetler...

Hastalığa yakalananlar iyileşmek için kendileri dua ederek Allah'tan şifa dileyebilirler. Bunun dışında başkaları da o hasta için dua edebilir. Müminler hem kendileri hem de başkaları için dua ederek sıkıntılardan ve hastalıklardan kurtulmak, şifa bulmak için Allah'a sığınabilir. Okunacak en kuvvetli sağlık ve şifa dualarını öğrenmek için de hadislere başvurmak en iyi yoldur. Çünkü bazı şifa duaları da vardır ki Peygamber'imizin bizzat başkalarına okuduğu sağlık, şifa dualarıdır. İşte Peygamber efendimizin başkası için dua ederken okuduğu en kuvvetli sağlık ve şifa duaları, hastalığın geçmesi için okunacak sureler, ayetler...

Peygamber'imizin başkası için okuduğu şifa duası

Okunuşu: "Ezhib'l be' se Rabbin naşi esfi ve entes safi la sifae illa safauke, sifauke la yügadiru sekama."

Türkçesi: "Ey insanların Rabbi! Şifa ver, şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan gayrı başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hiç bir hastalık kalmasın."

Hz. Peygamber başkasına hastalıktan kurtulması için sure ve ayet de okumuştur. Dua ettiği kişilerin şifa bulması ve sağlığına kavuşması için okuduğu ayetler ve sureler çok kuvvetlidir.

Peygamber'imizin başkası için şifa duası ederken okuduğu sureler

Fatiha Suresi

Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdu lillahi rabbil alemin
Errahmanirrahim
Maliki yevmiddin
İyyake na'budu ve iyyake nesta'in
İhdinas siratal mustakim
Siratal lezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve laddallin
Amin

Anlamı: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd, alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, Rahman ve Rahim'dir. Din gününün maliki (sahibi)'dir. (Yalnız) sana kulluk ederiz ve (yalnız) senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil. Amin."

İhlas Suresi

Bismillahirrahmanirrahim
Kul hüvellahu ehad
Allahus samed
Lem yelid ve lem yuled
Ve lem yekun lehu küfüven ehad

Anlamı:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
De ki: O, Allah birdir
Allah sameddir (her şey O'na muhtaçtır, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir)
O, doğurmamış ve doğurulmamıştır
Ve hiçbir şey O'na denk değildir

Felak suresi

Bismillahirrahmanirrahim
Kul e'uzu bi rabbil felak
Min şerri ma halak
Ve min şerri ğasikın iza vakab
Ve min şerrin neffasati fil ukad
Ve min şerri hasidin iza hased

Anlamı:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden,
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Düğümlere üfleyen büyücü kadınların şerrinden,
Ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden,
Sabahın Rabbine sığınırım

Nas suresi

Bismillahirrahmanirrahim
Kul e'uzu bi rabbin nas
Melikin nas
İlahi'n-nas
Min şerril vesvasil hannas
Ellezi yüvesvisü fi sudurin nas
Minel cinneti ve'n-nas

Anlamı:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
De ki: İnsanların Rabbine sığınırım
İnsanların Melikine (hükümdarına)
İnsanların İlâhına (ma'buduna)
O sinsi vesvesecinin şerrinden,
Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir.
Gerek cinlerden, gerek insanlardan

Muavvizeteyn suresi

Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

Anlamı:

Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.

Peygamber'imizin başkasına dua ederken okuduğu şifa ayetleri

En'am Suresi 17. Ayet

"Ve in yemseske'llahu bi durrin fela kaşife lehu illa huve ve in yemseske bi hayrin fehuve 'ala kulli şeyin kadir."

Anlamı

Eğer Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan başka kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır dokunduracak olursa, bil ki O her şeye kadirdir.

İsra Suresi 82. Ayet

"Ve nünezzilu mine'l-kur'ani ma huve şifaun ve rahmetün li'l-mü'minin ve la yezidu'z-zalimine illa hasara."

Anlamı

Biz, Kur'an'dan öyle ayetler indiriyoruz ki, o, müminler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin ise sadece kaybını artırır.

Şuara Suresi 80. Ayet

"Ve iza meridtu fehuve yeşfin."

Anlamı

Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.

Tevbe Suresi 14. Ayet

"Katilûhum yu’azzibhumu’llâhu bi-eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûra kavmin mû’minîn."

Anlamı

Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onları azaba uğratsın, onları rezil etsin, sizi onlara karşı muzaffer kılsın ve inanan bir kavmin yüreklerine ferahlık versin.

Yunus Suresi 57. Ayet

"Ya eyyuhennasu kad câetkum mev'izatun min rabbikum ve şifâun limâ fis sudûri ve huden ve rahmetun lilmu'minîn."

Anlamı

Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki dertlere bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.

Nahl Suresi 69. Ayet

Summe kulû min kulli’s-semârâti fesluki subu­le rab­biki zululen yahru­cu min bu­tuniha şera­bun muhtelifun elvânuhu fihi şifâu lin­nâsi inne fî zâlike leâyeten li kavmin yetefek­kerûn.

Anlamı

Sonra her çeşit meyveden ye; Rabbinin yolunda kolayca yürü! Onların karınlarından renkleri çeşitli bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için bunda bir ibret vardır.

Fussilet Suresi 44. Ayet

"Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemi­y­yen leqâlû levlâ fussi­let âyâtuhu e’a’cemiyyün ve ‘arabiyyun qul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun vellezîne lâ yu’minûne fî âzânihim vaqrun ve huve aleyhim ‘amâ, ulâike yûnâdûne min mekânin ba’îd."

Anlamı

Eğer biz onu yabancı dilden bir Kur'an yapsaydık, elbette derlerdi ki: "Âyetleri detaylı olarak açıklanmalı değil miydi? Arap bir Peygambere yabancı bir dil!" De ki: "O, iman edenler için bir hidayet ve şifadır." İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur'an), onlara kapalıdır. Onlara uzak bir yerden seslenilir (gibi olurlar).