BASINDA YENİ KONSEPT 'AJAN GAZETECİLİK' Mİ? MİLLİYET,SABAH'I NEDEN AJAN GAZETECİLİK İLE SUÇLADI?

Milliyet'e göre, Sabah'ta Erdal Şafak'ın genel yayın yönetmenliğine gelmesinden sonra gözlenen değişim rüzgarına bir yenilik daha eklendi: "Ajan gazetecilik." İşte Milliyet'in Sabah'ı "ajan gazetecilik"le suçladığı yazı...


Basında yeni konsept: Ajan gazetecilik


Bu, gazetecilikle ilgili yeni bir konsept aslında. Konseptin adı, ajan gazetecilik. Yöntem, gazetecilerin rakip grubun üst düzey yöneticilerinin ve yazarlarının peşine casus gibi takılıp, yaptıkları temasların izlenip kamuoyuna deşifre edilmesini öngörüyor. Bu iş için özellikle çok acar gazeteciler seçiliyor.

Araçla yakın takip
Bu konseptin en çarpıcı örneği dün Sabah´ta yayımlanan bir haberle ortaya çıktı. Sevilay Yükselir adındaki bir kulis yazarı, Atatürk Havaalanı´nda Doğan Yayın Grubu´nda görev yapan bazı üst düzey yöneticiler ve yazarların yanına oturarak, kulak kabartma yöntemiyle konuşmalarını dinledi. Grubun içinde Doğan Yayın Holding CEO´su Mehmet Ali Yalçındağ, Başkan Yardımcısı Soner Gedik ve Milliyet yazarı Taha Akyol vardı. Yükselir, dünkü yazısında aralarındaki konuşmaları nasıl dinlediğini, daha sonra da Ankara´da nasıl peşlerine takılıp, nereye gittiklerini izlediğini köşesinde büyük bir açıklıkla yazdı.
Buna göre, Yükselir, teknik ve görsel takibe aldığı kişilerle aynı uçakta Ankara´ya gider ve Esenboğa Havaalanı´ndan hareket ettikten sonra arabayla peşlerine düşer. Yazdığına göre, şoför Yüksel, bir ara öndeki arabayı kaçırır. Bunun üzerine Sevilay Yükselir çok panikler. Yüksel gazı sonuna kadar kökler ve onuncu kilometrenin sonunda izlemeye aldıkları Mercedes´i yakalarlar. Ve ardından bir daha peşinden ayrılmazlar. Yakın takip Ankara caddelerinde devam eder. Sevilay Yükselir, sonunda aracın Sermaye Piyasası Kurulu´nun önünde park ettiğini ve şüphelilerin binadan içeri girdiklerini tespit eder.

Casus filmi gibi
Bütün bu takip olayı casus filmlerini aratmayan bir gerilim öyküsü olarak dün Sabah gazetesinde geniş bir şekilde yer aldı. Böylelikle Uzan Grubu´nun Türk basınına getirmiş olduğu "rakipleri izlemeye alıp şantaj yapma" yönteminin, hükümete yakınlığıyla bilinen "Bizim Çalık" Grubu´nda da rağbet gördüğü ortaya çıktı.
Oysa bu, artık Türk basınında geride kalmış olması gereken bir yöntem. Olacağından değil ama, aynı yöntem uygulansa muhtemelen Ahmet Çalık´ın Ankara´ya varınca doğruca Enerji Bakanlığı´na gitmesi şaşırtıcı olmaz. Keza, Çalık Grubu´nun CEO´su, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın damadı Berat Albayrak´ın Halk Bankası ve Vakıfbank Genel Müdürlüklerinden içeri girmesi de...
Örneğin Albayrak´ın, bu temaslarında Çalık´ın Sabah gazetesini satın alabilmek için bu iki kamu bankasından aldığı 750 milyon dolarlık kredinin geri ödeme koşullarının ele alınıp alınmadığı da konu edilebilir.
Ama Berat Albayrak´ın Ankara´ya gitmesine gerek kalmayabilir. Çünkü, bu tür meseleler aile içinde de halledilebilir belki...
İşte ajan gazeteciye bir araştırmacı gazetecilik konusu...


SEVİLAY YÜKSELİR NE YAZMIŞTI?


Sıkıntıdaki Doğan Grubu yöneticilerinden SPK'ya yakın markaj! YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ