BASINA YENİ BİR AKP'Lİ GELDİ!... "ESKİNİN YEŞİL TİLKİ'Sİ,TÜRK'ÜN AKLI" KİMİN İÇİN ORAY EĞİN "AKP ŞAKŞAKÇISI" DEDİ?..

Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin'e göre medyaya yeni bir AKP'li daha katıldı... Ancak bu AKP'li çok akıllı... Üstelikte koltuk sosyologu... Oray Eğin kimden bahsediyor dersiniz?

Ben onu bedava otel tatillerinde, restoran övgülerinde yahut hiç kimsenin takmadığı ama kendi kendine aldığı Türk diline ilişkin kararlarda bırakmış, bir daha da pek uğramamıştım. Zaten eğlenceli bir tarafı da kalmamıştı; en zevkli yılları karısıyla beraber aynı konuları aynı anda yazmalarıydı. O sonra çok sıkıcı oldu, karısının yazdıkları hâlâ ilgimi çekiyor - zaman zaman ciddi, zaman zaman mizah örnekleri olarak.

Halbuki hazırladığı Said-i Nursi yazı dizilerinden falan iyi koku aldığını, nereye oynadığını falan çıkarmalıydım. Fakat o kadar silik ki, üzerinde durmaya bile değmeyeceği için geçtim...

Meğerse eskinin "koltuk sosyoloğu" olmuş şimdinin AKP şakşakçısı. Daha da eskinin Yeşil Tilki´si, Türk´ün Aklı...

Kimse ilginç bir zekası olduğuna karşı çıkamaz; biraz egosunun, "ben bilirim"in altında ezilen bir zeka elbette. Belki de bu yüzden bir türlü istikrar yakalayamadı.

Hani parti liderlerine göre değişen siyasetçiler vardır ya, biri alır bir yere koyar, öbürü oradan alır başka yere yerleştirir falan... Durumu biraz öyle medyada. Hep birileri yerleştirdi, başkaları devirdi, devirmeye kalktılar, kimileri tuttu falan...

Ve tam unutulmuştu ki...

Tıpkı Nazlı Ilıcak gibi, dönemden faydalanmayı bildi. Belki yeni kurduğu dostlukların etkisiydi. Eğitimini, birikimini küçümseyecek halimiz yok. Burnu iyi koku aldı, nereye yöneleceğini kestirdi. Hem zaten Yılmaz Özdil´le köşesini değiştireceğine dair rivayetler de çıkmıştı ya...

1 Nisan milattır: TMSF´nin Sabah´a el koyduğu tarih. O günden bugüne müthiş bir AKP´li oldu çıktı. Başkaları da seçimden sonra harika pozisyon değişikliğine girişti ama bundaki değişim daha çarpıcıydı.

Çünkü onun bir doz problemi var hayatta.

Hatırlıyorum, bunlar karı-koca bir akşam yemeğinden dönüyorlar eve bir gün. Gece karınları acıkıyor, yatmadan önce buzluktan donmuş pizza çıkartıyorlar, fakat üreticinin paketteki malzemeleriyle yetinmiyorlar. Üzerine peynir, sucuk falan doğrayıp fırına veriyorlar ve bir güzel onu yiyorlar.

Akşam yemeğini, Selamiçeşme´deki eve varmayı, yatma saatini ve bu pizzanın hazırlanma süresini hesaplayın.

Normal bir akşam yemeği mönülerini de aktarayım isterseniz. Bütün bunları nereden mi biliyorum? Kendi yazılarından: "Süzme yoğurt, çerkeztavuğu, gavurdağı, çiğköfte, lahmacun, haşlama içli köfte, humus, yuvarlama, antep dolma, soğanlı kebap, oruk kebabı, fıstıklı kebap. Gözümüz dönmüştü. Öyle bir hale geldik ki... Hayatımızda hiç yapmadığımız bir şeyi yaptık: Son kebabı yarım bıraktık. Tatlıya ise elimizi dahi değdirmedik; paketlediler, eve götürdük. Sonuç: Midemiz kaynamadı. Hiçbir ağırlık hissi olmadı. Sabaha karşı dörtte uyanıp baklavadan tattım; nefisti."

Nasıl yemek yeme konusunda bir doz ayarlama problemi varsa gördüğümüz gibi, AKP´nin birinci destekçiliğine adaylık konusundaki hızı da bir o kadar çabuk oldu. Asıl üzerinde durmamız gereken şu: Bütün bunları onunki gibi parlak bir zeka ne uğruna yapabilir ki?

Ben size söyleyeyim: Sadece yazıları "bir kenara atılmışlar" sayfasından 6´ya kondu diye. Başka bir hesap, rant kavgası, beklenti falan aramayın. Böyle küçük tatminlerin adamıdır maalesef.

Zamanında bir bedava akşam yemeği için restoranlara methiye düzen, bir hafta sonu tatiline çağrıldı diye otelleri yerlere göklere sığdıramayan sadece köşesi renkli sayfaya alındı diye böyle yeniden yaratır kendini.

Tıpkı dün