Basın meslek örgütleri: Devlet sırrıyla halkın haber alma hakkı tıkanmasın!
TGC, TGS, ÇGD ve DİSK Basın İş, Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması öncesinde açıklama yaptı.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması öncesinde açıklama yapan TGC, TGS; ÇGD, DİSK Basın İş ve Basın Enstitüsü Derneği dava oturumlarının izleyicilere kapatılmasının evrensel hukuk ve yargı uygulamasına aykırı olduğunu belirterek, gazetecilerin tutuklanmadan yargılanmasını talep etti. Meslek örgütlerinin açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş Sendikası ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi (Basın Enstitüsü Derneği), yöneticileri olarak Erdem Gül ve Can Dündar aleyhine açılan “MİT Tırları” davası oturumlarının alenilikten çıkarılmasını ve CMUK Yasasına dayandırarak oturumları izleyicilere kapatmasını evrensel hukuk ve yargı uygulamasına aykırı bulduğumuzu belirtiriz.
Meslektaşlarımız Erdem Gül ve Can Dündar hakkında düzenlenen iddianame duruşma esnasında henüz okunmamıştır. Ancak açıklanan ve kamuoyunda tartışılan iddianamede meslektaşlarımızın gazetecilik yaptıkları dışında hiçbir gerçek vurguya rastlanmamıştır. Meslektaşlarımız casuslukla suçlanmışlar dış dünyada hemen her ülkede yayınlanan bir haberi Türkiye’de yayınladıkları için suçlu durumuna düşmüşlerdir. Ve biliyoruz ki çağdaş demokrasilerde halkın haber alma, bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkı gazetecinin görevidir. Gazeteciler halk adına iktidarı, toplumda gelişen olayları irdelemek, sorgulamak ve elde ettikleri bilgileri halka ulaştırmakla yükümlüdürler.
Haklarında dava açılan gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar tam da bunu yapmışlardır. Dolayısıyla haberi halkla paylaştığı için gazeteci suçlanamaz, gazeteci hakkında dava açılamaz. Gazeteci tutuklu yargılanamaz. Bizler beş meslek örgütü Türkiye’de biran önce düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalktığı, temel hak ve özgürlüklerin, adil yargılanmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirildiği bir yönetim biçiminin gerçekleşmesini istiyoruz.
Gazeteciler yazılarından, çizilerinden, yorumlarından ötürü gözaltına alınmasın, tutuklanmasın istiyoruz. Halkın haber alma kanallarının yasaklarla, devlet sırrı kavramlarıyla tıkanmasını kabul edilemez buluyoruz.
Halen cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan gazetecilerin biran önce serbest bırakılması ve Türkiye’nin gazetecilik konusunda ayıplı ülke statüsünden çıkarılması en içten dileğimizdir.
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş Sendikası ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi (Basın Enstitüsü Derneği), yöneticileri olarak Erdem Gül ve Can Dündar aleyhine açılan “MİT Tırları” davası oturumlarının alenilikten çıkarılmasını ve CMUK Yasasına dayandırarak oturumları izleyicilere kapatmasını evrensel hukuk ve yargı uygulamasına aykırı bulduğumuzu belirtiriz.
Meslektaşlarımız Erdem Gül ve Can Dündar hakkında düzenlenen iddianame duruşma esnasında henüz okunmamıştır. Ancak açıklanan ve kamuoyunda tartışılan iddianamede meslektaşlarımızın gazetecilik yaptıkları dışında hiçbir gerçek vurguya rastlanmamıştır. Meslektaşlarımız casuslukla suçlanmışlar dış dünyada hemen her ülkede yayınlanan bir haberi Türkiye’de yayınladıkları için suçlu durumuna düşmüşlerdir. Ve biliyoruz ki çağdaş demokrasilerde halkın haber alma, bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkı gazetecinin görevidir. Gazeteciler halk adına iktidarı, toplumda gelişen olayları irdelemek, sorgulamak ve elde ettikleri bilgileri halka ulaştırmakla yükümlüdürler.
Haklarında dava açılan gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar tam da bunu yapmışlardır. Dolayısıyla haberi halkla paylaştığı için gazeteci suçlanamaz, gazeteci hakkında dava açılamaz. Gazeteci tutuklu yargılanamaz. Bizler beş meslek örgütü Türkiye’de biran önce düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalktığı, temel hak ve özgürlüklerin, adil yargılanmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirildiği bir yönetim biçiminin gerçekleşmesini istiyoruz.
Gazeteciler yazılarından, çizilerinden, yorumlarından ötürü gözaltına alınmasın, tutuklanmasın istiyoruz. Halkın haber alma kanallarının yasaklarla, devlet sırrı kavramlarıyla tıkanmasını kabul edilemez buluyoruz.
Halen cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan gazetecilerin biran önce serbest bırakılması ve Türkiye’nin gazetecilik konusunda ayıplı ülke statüsünden çıkarılması en içten dileğimizdir.