Basın Konseyi Yüksek Kurulu'ndan Başbakan'a çağrı
Basın Konseyi Yüksek Kurulu tarafından Başbakan Erdoğan'a yapılan çağrıda, "Medya patronlarına bazı yazarları işten çıkarmaları yönünde çağrı yapması, ifade özgürlüğüne ve basın hürriyetine yönelik ağır bir ihlaldir" denildi.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'a yaptığı çağrıda, "Sayın Başbakan'ı, taşıdığı siyasal ve kamusal sorumluluğun ağırlığına ve Anayasamız, uluslararası sözleşmelerde tanınan temel haklara uygun davranmaya davet ediyoruz" dedi.
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyon ekranlarından, medya patronlarına bazı yazarları işten çıkarmaları yönünde çağrı yapması, İfade Özgürlüğü'ne ve bunun bir unsuru olan Basın Hürriyeti'ne yönelik ağır bir ihlaldir" ifadeleriyle başlayan Basın Konseyi'nin açıklaması şöyle:
" Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1976 tarihli Handyside kararından beri ısrarla vurguladığı üzere, toplumun ilerlemesi ve her bireyin gelişmesini sağlaması bakımından, demokratik toplumun temel dayanaklarından birini oluşturan İfade Özgürlüğü, sadece olağan karşılanan, zararsız ya da önemsiz görülen bilgilerin ve düşüncelerin açıklanması bakımından değil; ayrıca devlete ve toplumun belirli bir bölümüne aykırı gelen, onları rahatsız eden, endişe verici ve hatta şoke edici görüşler bakımından da geçerlidir. Yine Mahkeme 'nin istikrarla vurguladığı ve Hammarberg Raporu'nda, hükümetimiz açısından eleştirildiği üzere, kamusal makamlar, eylemleri ve söylemleriyle ifade özgürlüğünü 'caydırıcı etkiye' sahip yöntemlere başvurmaktan kaçınmakla yükümlüdürler. Keza, AİHM'in 2000 tarihli Fuentes Bobo kararında belirtildiği üzere, gazetecilerin 'zorlayıcı toplumsal bir ihtiyaç' olmadıkça, işten çıkarılmaları, İfade Özgürlüğü'nün ihlalidir ve hükümetin bunu teşvik etmesi bir yana, salt önlememesi bile devletin sorumluluğunu doğurmaktadır.
Öte yandan, bazı kişilerin Başbakan tarafından alenen suçlanmasının, vatandaşlar nezdinde onların hedef gösterilmesi sonucunu doğurduğu, bu gazetecilerin, bazı çevrelerce hakaret ve tehditlere maruz kalmalarına yol açtığı da unutulmamalıdır.
Bu vesileyle, Sn. Başbakan'ı, taşıdığı siyasal ve kamusal sorumluluğun ağırlığına ve Anayasamız, uluslararası sözleşmelerde tanınan temel haklara uygun davranmaya davet ediyoruz."
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyon ekranlarından, medya patronlarına bazı yazarları işten çıkarmaları yönünde çağrı yapması, İfade Özgürlüğü'ne ve bunun bir unsuru olan Basın Hürriyeti'ne yönelik ağır bir ihlaldir" ifadeleriyle başlayan Basın Konseyi'nin açıklaması şöyle:
" Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1976 tarihli Handyside kararından beri ısrarla vurguladığı üzere, toplumun ilerlemesi ve her bireyin gelişmesini sağlaması bakımından, demokratik toplumun temel dayanaklarından birini oluşturan İfade Özgürlüğü, sadece olağan karşılanan, zararsız ya da önemsiz görülen bilgilerin ve düşüncelerin açıklanması bakımından değil; ayrıca devlete ve toplumun belirli bir bölümüne aykırı gelen, onları rahatsız eden, endişe verici ve hatta şoke edici görüşler bakımından da geçerlidir. Yine Mahkeme 'nin istikrarla vurguladığı ve Hammarberg Raporu'nda, hükümetimiz açısından eleştirildiği üzere, kamusal makamlar, eylemleri ve söylemleriyle ifade özgürlüğünü 'caydırıcı etkiye' sahip yöntemlere başvurmaktan kaçınmakla yükümlüdürler. Keza, AİHM'in 2000 tarihli Fuentes Bobo kararında belirtildiği üzere, gazetecilerin 'zorlayıcı toplumsal bir ihtiyaç' olmadıkça, işten çıkarılmaları, İfade Özgürlüğü'nün ihlalidir ve hükümetin bunu teşvik etmesi bir yana, salt önlememesi bile devletin sorumluluğunu doğurmaktadır.
Öte yandan, bazı kişilerin Başbakan tarafından alenen suçlanmasının, vatandaşlar nezdinde onların hedef gösterilmesi sonucunu doğurduğu, bu gazetecilerin, bazı çevrelerce hakaret ve tehditlere maruz kalmalarına yol açtığı da unutulmamalıdır.
Bu vesileyle, Sn. Başbakan'ı, taşıdığı siyasal ve kamusal sorumluluğun ağırlığına ve Anayasamız, uluslararası sözleşmelerde tanınan temel haklara uygun davranmaya davet ediyoruz."