BAŞBAKAN'IN UÇAĞINDAN SON DEDİKODULAR! GENELKURMAY BAŞKANINA NE DEDİ? BERLUSCONİ'YLE KÜS MÜ?
Son zamanlarda şunu çok daha iyi öğrendim.
‘GENELKURMAY BAŞKANIM’ VE ÖTEKİ UÇAK DEDİKODULARI
Başbakan’ın gezisinden geriye ilginç bazı izler kaldı.
GENELKURMAY BAŞKANIM
Başbakan geziye katılan gazetecilerle konuşurken, Genelkurmay Başkanı’ndan “Genelkurmay Başkanım” olarak söz etti.
Böylece Genelkurmay Başkanı da, Başbakan’ın jargonunda; “Benim valim”, “Benim bakanım”, “Benim Emniyet müdürüm” statüsüne terfi etti.
Seçilmiş sivil otoritenin, “devlet” üzerindeki tam hâkimiyeti, linguistik alanda da tescil edilmiş oldu.
NEO-LAİSİZM
Murat Yetkin genel yayın yönetmeni olduktan sonra, hem içerik ‘hem de görsel bakımdan büyük atılım yapan “Turkish Daily News” gazetesi, Başbakan’ın Mısır ve Tunus’ta savunduğu “laiklik” için yeni bir kavram buldu:
“Neo-laisizm”, yani “yeni laisizm”.
Tartışma götürür bir kavram.
Sonuna “izm” eklenen her kavram, saplantılı bir “ideolojiye” dönüşüyor. Ben Erdoğan’ın ideolojik anlamda bir laiklikten söz ettiğini sanmıyorum. Tam aksine, “laiklik” kavramını, ideolojik içeriğinden boşaltıp, sadece “devlet yönetimi” ile ilgili bir uygulama olarak tarif ettiğini düşünüyorum.
BERLUSCONİ’YLE KÜS MÜ
Başbakan Arap Baharı turundayken, Roma’dan gelen çok ilginç bir dedikoduyu öğrendik.
Başbakan Erdoğan bir zamanlar “içtiği su ayrı gitmeyen” İtalya Başbakanı Berlusconi ile bir süredir hiç konuşmuyormuş.
Dedikodunun kaynağı, geçenlerde Ankara’ya gelen bir İtalyan işadamıymış. “Erdoğan, bizimki ile selamı sabahı kesti” demiş.
BAŞBAKAN’IN UÇAĞINDAN TWITTER MI
Dün gazetelerde en dikkatimi çeken fotoğraflardan biri, uçakta Erdoğan’ın kendi kadrosu ile çektirdiği fotoğraftı.
Uçağın darlığı nedeniyle sıkışık bir nizamda oturuyorlar. Ortada Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Ulaştırma Bakanı Yıldırım var.
Bir uçta Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan oturuyor.
Öteki uçta ise Ömer Çelik.
Dikkati çeken nokta şu. Herkes Başbakan’a bakarken Çelik elindeki iPhone veya BlackBerry’le ilgileniyor.
Acaba, son günlerde merak sardığı Twitter’dan mesaj mı atıyor diyeceğim ama, uçakta telefon kullanmak yasak.
Belki de binmeden önce gelen twit’lere bakıyor veya inince atacaklarını yazıyor.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
Başbakan’ın gezisinden geriye ilginç bazı izler kaldı.
GENELKURMAY BAŞKANIM
Başbakan geziye katılan gazetecilerle konuşurken, Genelkurmay Başkanı’ndan “Genelkurmay Başkanım” olarak söz etti.
Böylece Genelkurmay Başkanı da, Başbakan’ın jargonunda; “Benim valim”, “Benim bakanım”, “Benim Emniyet müdürüm” statüsüne terfi etti.
Seçilmiş sivil otoritenin, “devlet” üzerindeki tam hâkimiyeti, linguistik alanda da tescil edilmiş oldu.
NEO-LAİSİZM
Murat Yetkin genel yayın yönetmeni olduktan sonra, hem içerik ‘hem de görsel bakımdan büyük atılım yapan “Turkish Daily News” gazetesi, Başbakan’ın Mısır ve Tunus’ta savunduğu “laiklik” için yeni bir kavram buldu:
“Neo-laisizm”, yani “yeni laisizm”.
Tartışma götürür bir kavram.
Sonuna “izm” eklenen her kavram, saplantılı bir “ideolojiye” dönüşüyor. Ben Erdoğan’ın ideolojik anlamda bir laiklikten söz ettiğini sanmıyorum. Tam aksine, “laiklik” kavramını, ideolojik içeriğinden boşaltıp, sadece “devlet yönetimi” ile ilgili bir uygulama olarak tarif ettiğini düşünüyorum.
BERLUSCONİ’YLE KÜS MÜ
Başbakan Arap Baharı turundayken, Roma’dan gelen çok ilginç bir dedikoduyu öğrendik.
Başbakan Erdoğan bir zamanlar “içtiği su ayrı gitmeyen” İtalya Başbakanı Berlusconi ile bir süredir hiç konuşmuyormuş.
Dedikodunun kaynağı, geçenlerde Ankara’ya gelen bir İtalyan işadamıymış. “Erdoğan, bizimki ile selamı sabahı kesti” demiş.
BAŞBAKAN’IN UÇAĞINDAN TWITTER MI
Dün gazetelerde en dikkatimi çeken fotoğraflardan biri, uçakta Erdoğan’ın kendi kadrosu ile çektirdiği fotoğraftı.
Uçağın darlığı nedeniyle sıkışık bir nizamda oturuyorlar. Ortada Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Ulaştırma Bakanı Yıldırım var.
Bir uçta Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan oturuyor.
Öteki uçta ise Ömer Çelik.
Dikkati çeken nokta şu. Herkes Başbakan’a bakarken Çelik elindeki iPhone veya BlackBerry’le ilgileniyor.
Acaba, son günlerde merak sardığı Twitter’dan mesaj mı atıyor diyeceğim ama, uçakta telefon kullanmak yasak.
Belki de binmeden önce gelen twit’lere bakıyor veya inince atacaklarını yazıyor.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet