''BAŞBAKAN'I KİBARİYE'YLE KONUK ETMEK İSTERİM!''
Başarılı oyuncu Hakan Yılmaz, bugünden itibaren yeni bir kulvara adım atıyor.
Atv ekranlarında ’Hakan Bey’ adlı bir talk show hazırlayıp sunacak olan Yılmaz, heyecandan kurdeşen döktüğünü söylüyor. Başarılı oyuncu, programı ve hedeflerini anlattı...
Dizilerde son derece doğal tiplemelerle ekrana geliyorsunuz. Talk show’da da bu doğallığınızı koruyacak mısınız?
Evet, ben dizide de çok doğal oynuyorum; replikleri alıp kendim gibi söylüyorum. Talk show programımda da kendim gibi sahneye çıkacağım, maske takmayacağım ya da talk show sunuyorum diye ayrı bir kimliğe bürünmeyeceğim.
HADSİZLİK YAPMAM!
En büyük rakipleriniz Beyazıt Öztürk ve Okan Bayülgen... Sizin, sezon başlamadan programa başlamanız stratejik bir hamle mi?
Beş-altı aydır atv’yle program hakkında konuşuyoruz. Ramazan’da başlayalım, insanlar evdeyken izlesin, hoşsohbet, muhabbet dolu bir şey olsun istedik. Kimse başlamadan başlayalım diye bir kaygımız yok yani. Zaten kimseyle yarış içinde değiliz. Beyazıt da, Okan da bu işin ustaları, kompetan adamlar. Onlara rakip olarak geldik diye bir hadsizlik yapmayız. Kendi kulvarımızda güzel, eğlenceli bir program yapmayı istiyoruz. ’Hakan Bey’in konukları, orkestrası olacak.
Hakan Bey şarkı da söyleyecek mi?
Yeri gelirse söyler tabii. Sonuçta evde misafir ağırlıyor gibi bir ortam yaratacağız. Evde şarkı söylediğime göre programda da söylerim.
Sesiniz güzel mi?
Sesimin güzelliğinden değil de şarkı söylemeyi sevdiğim için gelen konuklara eşlik edebilirim belki. Oturup kendim şarkı söyleyecek kadar hadsizlik yapmam. Ama program benim değil mi, belki de söylerim! Böyle bir imkanın var, orkestran var; şarkı da söylemek istiyorsan arada söyle, değil mi? Başkasının programına gidip de "Abi ben bir şarkı söyleyeyim" olmuyor çünkü (gülüyor).
HER İŞE ATLAMIYORUM
Talk show yapmaya ne zaman karar verdiniz?
Son beş-altı yıldır aklımda vardı ama zamanını bekliyordum. İyi işler yapayım, oyunculukta belli bir noktaya geleyim istiyordum. Saçma sapan bir şeyle çıkmak istemedim ekrana, o biraz yıkım olabilirdi. Şimdi altyapı biraz doldu gibi, iyi bir ekip kurduk, inşallah seyirci de beğenir.
Bugüne kadar rol aldığınız tüm diziler çok başarılı ve uzun soluklu oldu. Yepyeni bir kulvarda seyirci karşısına çıkmak gözünüzü korkutmuyor mu?
Korkuyorum tabii. Mesela dün gece hastaneye kaldırdılar beni, kurdeşen oldum heyecandan. Eminim bu akşam yayında da çok heyecanlı olacağım. Ama çok iyi bir ekiple çalıştığım ve kendime güvendiğim için içim rahat aslında...
Ama yeni bir kulvara adım atmak risk aslında, değil mi?
Hayat risk, ne yapalım! Başarısızlıkları da göze almak lazım. Yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Ama ben seçimlerimi iyi yapıyorum, her işe atlamıyorum, bekliyorum, içime sinsin istiyorum. Sonuç olarak da yaptığım işler hep uzun soluklu oluyor. Tabii izlenmeyebilir de ama ’Hakan Bey’in de çok izleneceğinden, sevileceğinden eminim.
Siz doğaçlamalarınızla ünlüsünüz. Programda da doğaçlama mı yürüyecek?
Bir akış hazırlanıyor tabii, sonuçta canlı yayın yapıyoruz. Nerede, hangi vtr’ler girecek, konukların çağrılışı, girişi, çıkışı, orkestra; öyle bir akış var ama ne konuşacağım yazılmıyor, sohbet doğaçlama akacak. Canlı yayın tecrübem çok benim, işin otokontrolünü biliyorum; inşallah kötü bir şey olmaz.
BEN İYİ BİR ADAMIM
Programda ağırlamayı çok istediğiniz biri var mı?
En büyük hayalim Recep Tayyip Erdoğan, yanında da Kibariye! Güzel olur diye düşünüyorum, keşke olsa! Mesela bir politikacı çağırıp hiç politika konuşmadan bir program yapmak da isterim.
Talk show kulvarında Beyazıt Öztürk ve Okan Bayülgen gibi iki güçlü örnek var. Bu iki ismi anımsatmamak için özel bir çaba sarf edecek misiniz, yoksa "Hiçbir şeyi umursamayacağım" mı diyorsunuz?
Ben her ikisini de çok severim, işlerini çok iyi yapan adamlar. Ama benim de farklı bir tarzım olacak.
Sezon başladığında ’Yahşi Cazibe’ de cumartesi akşamları yayınlanacak. Bir akşamda iki ayrı programla ekranda olacaksınız. Seyirciye fazla gelmesin?
Benden bir kötülük gelmez, ben iyi adamım. Seviyorlar beni. 16-17 yıldır profesyonelce bu işi yapıyorum, daha kötü bir eleştiri almadım, inşallah bunda da almam. Tabii kötü eleştiri yazarlarsa da dikkate alırız, düzeltmeye çalışırız.
YALNIZ YÜRÜYEBİLİRİM!
Bu yaz sizi ilk defa kız arkadaşınızla gördük. Bu yaza kadar saklanıyor muydunuz?
Ben hep ortadaydım da denk geldi çektiler, daha önce çekmemişler demek ki. Gizli saklı bir şey yapmıyorum ben, neysem ortadayım. Yolda giderken "Abi seni yalnız gördük" diyorlar, sokakta bir sürü yalnız adam var, ben de onlar gibi yürüyorum, hep sevgilimle yürüyecek halim yok ya!
KIYAFETİM FİKS: SİYAH TAKIM BEYAZ GÖMLEK
Bayağı kilo vermişsiniz, program için mi gitti kilolar?
Ekranda çok şebelek gibi durduğumu gördüm ve kilo vermeye karar verdim. Plazmalar bizi iyice kıçlı, göbekli gösteriyor. Bir ara bayağı kilo almıştım. Kurdeşenler yüzünden kortizon kullandım, onlar biraz ödem yaptı. Kortizonları kestim, biraz da diyet yaptım, dört kilo verdim.
Programda nasıl kıyafetler giyeceksiniz; spor mu, şık mı?
Sonuçta evine misafir çağırıyorsun, pijamayla karşılayamazsın, şık giyinmek lazım. Çünkü gelen insanlar sana saygı gösteriyorlar; tuvalet giyiyorlar, abiye giyiyorlar. Ben de onları kotla, tişörtle karşılamak istemedim. Zaten benim fiks elbisem olacak; siyah takım, beyaz gömlek ve siyah kravat.
TEMİZ KULLANALIM YETER
Niye tek bir kılık seçtiniz?
Çok fazla kıyafet değiştirmeyi sevmiyorum ben. Tek bir kıyafet olsun, onu bir marka olarak görelim. Hakan Bey dendiği zaman; siyah takımlı, beyaz gömlekli, siyah kıravatlı Hakan Yılmaz gelsin akıllara.
Zayıf gösterdiği için mi renk olarak siyahı tercih ettiniz?
Zayıfladım zaten, zayıf göstermesine gerek yok. Ama ben herhangi bir yere giderken de hep siyah takım giyerim. Çok kombinasyon sevmiyorum yani.
Kıyafet masrafınız çok olmayacak o zaman...
Sponsorumuz iki-üç takım verdi, onlarla sezonu çıkartırız; temiz kullanalım yeter.
BENİ 7’DEN 70’E HERKES SEVİYOR
Programda skeçler de olacak mı?
Evet, var. İki tanesinde ben de oynuyorum. Biri ’Bombacılar’, diğeri de ’Yunus Hoca’. ’Yunus Hoca’dan çok umutluyum, çok komik bir tipleme oldu. Bir de ’Kelamist’ diye bir bölümümüz var, orada Yekta diye bir arkadaşımız, öğretmen kılığında çok farklı kelimeleri öğretecek. Zaten her hafta bunların üzerine bir şeyler koymaya çalışacağız.
Hedefiniz gençler mi?
Sadece AB seyircisi ya da total izleyici değil, herkes izliyor ve seviyor beni. 4 yaşındaki çocuk da seviyor, 70 yaşındaki amca da... Onun için hedefimiz, programı 7’den 70’e herkese izletmek.
Eylem Bilgiç/Sabah