Başbakan'dan Gezi sorusuna Hamburg cevabı

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna değindi ve paralel yapılanmaya ilişkin çarpıcı mesajlar verdi.

Başbakan Erdoğan Gezi olaylarıyla ilgili Alman basın mensubunun sorusuna "Şimdi gezi olaylarını söylüyorsunuz. Siz Frankfurt’taki, Hamburg’daki eylemler yaşandı. Bizim polisimizde mukayese edilemeyecek şekilde görüntüler yaşandı. Bu görüntüler benim elimde var. Bunları nereye koyacaksınız?" diye cevap verdi.

17 Aralık sürecine değinen Başbakan Erdoğan, örgütlü saldırının halkın desteğiyle etkisiz hale getirildiğini belirterek, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacağını açıkladı.

Başbakan Erdoğan, Alman Dış Politika Enstitüsünde, "21. Yüzyılda Türkiye, Avrupa ve Dünya" temalı konuşma yaptı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Küresel finans krizi, Arap uyanışı, Suriye ve Mısır meseleleri başta olmak üzere çok sayıda gelişme, aslında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne değil, Avrupa Birliği'nin
Türkiye’ye olan ihtiyacını hepimizin görmesini sağladı.

DİK DURUŞUMUZ SAYESİNDE ETKİSİZ HALE GETİRDİK

17 aralık tarihinde ekonomiye istikrara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi. Devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak Türkiye siyaseti yeniden dizayn edilmek istendi.

Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik. İki ay sonra, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacak.

30 MART'TA YENİ TÜRKİYE ÇAĞI BAŞLAYACAK

Örgütlü yapı kullanılarak siyaset yeniden tasarlanmak istendi. Açıkçası 30 Mart’ta demokrasinin istikrarın özellikle de siyasetin çok büyük bir zafer elde edeceğine, eski Türkiye’yi artık kapatıp yeni Türkiye çağını başlatacağına inanıyorum.

VESAYET ÖZLEMLERİNDEN VAZGEÇECEKLER

11 yıldır Türkiye'nin normalleştirmesine yönelik mücadelemizi veriyoruz. Reform sürecini engellemek için çok sayıda tuzaklar kuruldu. Siyaset dışı güç odakları umuyorum artık vesayet özlemlerinden vazgeçecekler.

Önümüzdeki 9 yıl içinde büyüyen ekonomiyle barışçıl dış politikamızla 2023 hedeflerine ulaşacağımızdan hiç şüphemiz yok.

TÜRKİYE'SİZ 21. YÜZYILIN TARHİNİ ŞEKİLLENDİRMEK İMKANSIZ

20'nci yüzyılın tarihini, Osmanlı Devleti'ni, ya da Türkiye Cumhuriyeti'ni dışarda tutarak yazmak ne kadar imkansızsa 21'inci yüzyılın tarihini de Türkiye'siz şekillendirmek o kadar imkansızdır.

Şu anda, Suriye içinde Yermuk'ta, bir şehrin topyekün cezalandırılmasını, bir şehrin bütünüyle açlık ve sefalete terkedilmiş olmasını hiç duymayabilirdik. Biz bunu yapmadık, yapamayız. Tarih, bize bunu yapma hakkı vermiyor.

Ortadoğu’da vicdanlar yaralandıkça, vicdanlardaki adalet duygusu zedelendikçe, bunun tüm dünyaya bedeli de ağır oluyor.

ALMANYA İLE İLİŞKİLER

Şu anda Almanya Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke. İthalatta da ikinci konumda. Turist sayısında Almanya birinci sırada. Beş milyonu aşkın Alman vatandaşı ülkemizi ziyaret ediyor. Şu anda Norveç öne çıktı. Yerleşik olarak da Norveç halkı birinci, Almanya ikinci sırada. Türkiye’ye yerleşen Alman turistler kendilerini ikinci evlerinde hissediyor.

ALMANYA'DAN DESTEK GÖRMEK İSTİYORUZ

İkinci üçüncü ve dördüncü nesillerle artık alman toplumunun önemli bir unsuru haline geldiler. İlişkilerimizi iş birliğimizi daha da ileri seviyeye taşımak için gayretlerimiz kesintisiz olarak sürecek. Almanya’dan AB sürecinde en büyük desteğini görmek istiyoruz."

BAŞKASI DA OLABİLİRDİ

Gülen hareketiyle ilgili soruya Erdoğan şunları söyledi:

Su anki sistem belli hareketin oluşturduğu sistem değildir. Bu STK'ların, tüm fikri düşüncelerin ortaya koyduğu yapıdır. En son referandum yüzde 58'le çıkmış referandumdur. Belli grup söz konusu değil. Yargı ve yürütmenin paslaşma ile hükümete karşı eylem oluşturması söz konusudur. Başkası da olabilirdi. Daha önce mafya çeteyle buna benzer yapılanma ile mücadeleler verdik. Mafya çete ayağını çökerten iktidarız.

RANT BUNLARI CİDDİ MANADA RAHATSIZ ETTİ

Bu tür örgüt nereden çıkarsa çıksın önünde dershaneler meselesi vardır. Bu konuda bizim tavrımız şudur. Devletin okulları vardır. Vatandaşımız hem çocuğum okula gidecek hem bir yandan dershaneye para ödeyecek. Sonra 'siz bizi yetiştiremiyorsunuz' diyecek. Biz bu konu için belli süreler verdik. Rant bunları ciddi manada rahatsız etti. Siz mi böyle yapıyorsunuz diyerek böyle süreç başladı. Bu parelel yapılanma şuanda farklı sürecin içine girecektir. Çirkin boyut şudur. Şantaj, telefon dinlemeleri ile ortam dinlemeleri ile görüntüleme ile yargı mensupları tehdit altına alınmıştır. Bunu bakan arkadaşlarımıza da yaptılar. Bedeli ne olursa olsun hangi taraftan olursa olsun bu iş çözüme kavuşacaktır. 30 Mart bunun dönem noktası olacaktır.

GEZİ SORUSUNA HAMBURG CEVABI

Erdoğan'ın konuşmasından sonra soru cevap kısmına geçildi. Gezi eylemlerinden polisin orantısız şiddet kullandığını söyleyen Alman muhabirin sorusuna Başbakan Erdoğan şu cevabı verdi:

"Şimdi gezi olaylarını söylüyorsunuz. Siz Frankfurt’taki, Hamburg’daki eylemler yaşandı. Bizim polisimizde mukayese edilemeyecek şekilde görüntüler yaşandı. Bu görüntüler benim elimde var. Bunları nereye koyacaksınız? Orada gezi mezi olayı da değil. bakın Taksim’de çok farklı düşüncelerim vardı. Türkiye’de, bir tane opera binası yoktur. Taksim’de bir kültür merkezini opera binası yapma hevesi vardı.

Bunu bizim iktidarımız yapacak diye, dediler ki hayır yaptırmayız dediler. Burası deprem tehdidi altında bir yer. Gezi parkı denilen yeri, kışlaydı. Büyük şehirlerde müzeler vardı. Biz aynı kışlayı inşa edelim, bunun üzerine şehir müzesi haline getirelim istedik. Dediler ki hayır, istemeyiz. Şimdi bu özellikle geçmiş dönemlerde kominist rejimlerde olan yaklaşım biçimiydi. Yeni bir şey yapacaksanız buna her zaman karşı çıkarlardı. Biz bunları yapmak istiyoruz."

TUTUKLU GAZETECİLER

Tutuklu gazetecilerle ilgili soruya Erdoğan, "Her türlü hakareti yapan medya Türkiye'de var. En çok içeride dediğiniz Türkiye'de basın mensubu parmak sayısını geçmez. Diğerleri terör örgütleriyle alakaladır. Bunlar hep sizlere dezenformasyonla aktarılan bilgilerdir. Geçen işte Brüksel’de rakamlarıyla hepsini açıkladım. Normal sarı basın kartı olanların sayısı 5 veya 10 sayısında. Tabi sınır tanımayan muhabirler gerçekten sınır tanımıyorlar. Ne sınırdır? Bunu bir defa öğrenmemiz lazım. Bu sınırın çalışması çok önemli. Sınır tanımazlık hukuk dışı olursa o bizim için geçerliliği yoktur." diye cevap verdi.

SURİYE

Şu anda BM Mülteciler Komiseri, Avrupa’ya Suriye’den mülteci almasını istiyor. 30 bin Suriyeliyi alması noktasında bir talep de bulunuyor. 30 bin Suriye’yi bile Avrupa kabul edemiyor. Biz de ise şu anda 700 bin Suriyeli var. peki şimdi şunu sormak benim hakkım değil mi? Ey Avrupa siz burada insani olarak, vicdani olarak böyle bir tabloyu, hele hele 55 bin fotoğraf karesini gördükten sonra, yaşayan insanları kimyasal silahlara, varil bombalarına nasıl teslim edersiniz?