BAŞBAKAN'DAN GEZİ PARKI RANDEVUSU!
Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıklama yaptı.
Toplantı sonrasında Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklamalarda bulundu.
Açıklamalardan satır başları:
- Hükümet olarak Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili bir müzakere açtık. Alınması gereken tedbirler sayın Başbakanımız tarafından ilgili arkadaşlarımıza iletildi. Bildiğiniz gibi hafta sonu Ankara ve İstanbul'da legal mitingler yapılacaktır. Bu mitinglerde de sayın Başbakanımız bu olaylar başladığından bu yana geçirdiği safahatı anlatacaktır.
- Taksim'de ve Kızılay'da gruplar zaman zaman toplanmakta. Bir takım aşırı gruplar ve illegal örgütler de bu toplantıları bahane ederek çevreye zarar vermektedir. Ambulanslardan tutunuz, polisimizin kullandığı araçlara ve özel araçlara kadar büyük bir tahribat gözlenmektedir. Giderek azalmaktadır ama bu sürede can kaybı ve yaralananlar olmuştur. Türkiye bunu yaşamamalıydı. Olaylara neden olan gerçek sebebi az çok biliyoruz.
- Türkiye'de artık yasadışı eylemlere kesinlikle izin verilmeyecek ve bunlara karşı gerekenler yapılacaktır. Eğer konu insan hakları, çevre duyarlılığı ve demokrasi ise bunları muhataplarıyla konuşmayı gerçekten isteriz. Sayın Başbakanımız bazı gruplara sanırım Çarşamba günü için randevu verdi. Onlara işin gerçeği anlatılacaktır. Halkımızın huzur ve güvenlik içinde olması için gereken mücadeleyi sürdüreceğiz.
Sorular üzerine;
- Başbakan kimlerle görüşecek bilmiyorum. Ama bir grubun talepte bulunduğunu ve başbakanın onlarla görüşeceğini biliyorum. Taksim Gezi Parkı Platformu adıyla beni ziyaret eden grubun açıklamalarını dinlediniz. Kendilerine bu ismi vermiş bir grup benden randevu istemiş, ben de verdim. Taksim Gezi Parkı konusunda ne düşündüklerini sordum, bana bazı bilgiler verdiler. Ben kendilerine ne yapıp ne yapamayacağımızı açıkça söyledim.
- Yürütme durdurma kararı verildiğine ve 4 tane de ayrı dava olduğuna göre bu karara uyacağımızı bildirdiğimize göre ilgili tüm paydaşlar bu konu üzerinde görüşebilirler. Onlar mutlaka şu olsun bu olmasın noktasındaydılar. Bu konuda bizden bir karar beklemeyin. Bu konuyu yeni baştan görüşebiliriz ama diğer talepler politik taleplerdir. 'Patrona Halil İsyanı'nda kelle ister gibi şunlar görevden alınsın, gözaltındakiler bırakılsın gibi bir anlayış Ak Parti iktidarında kesinlikle olamaz. Polisimizi öldürenler de bu serbest bırakılacaklar arasında mı?
- Türkiye Cumhuriyeti bir kabile, aşiret devleti değil, hukuk devleti. Herkes yaptığının karşılığını görür. Şunları yaparsanız iyi olur, yapmazsanız ortalığı yakar yıkarız anlayışı doğru bir anlayış değil. Bunların Taksim'deki duyarlılığı ne kadar temsil ettiği de tartışmalı. Bizi arayanlar bu görüşlerin kendi taleplerini yansıtmadığını söyledi. Taksim konusunda duyarlı olmak bizi ziyarete gelenlerle sınırlı değil.
Esnafın zararı karşılanacak mı sorusu üzerine:
- Şüphesiz bu talepleri hükümetimiz görüşecek ve karara bağlanacaktır. Sanırım kendilerine en kısa sürede müjdeyi vereceğiz.
Olayların dış bağlantısı var mı sorusu üzerine:
- Somut deliller var, bir tane de değil. Yargı sürecindeyiz. Olayın iç ve dış boyutları üzerinde ciddiyetle duruyoruz. Bu olaylar bir merkezden planlanıyormuş gibi ve içeriden de olayları olduğundan daha büyük gösterme noktasında çalışmalar var. Olayın istihbarat boyutu sizlerle paylaşılmayabilir ama gerekenler en kısa sürede yapılacaktır.
- Ethem Sarısülük'ün vurulmasına ilişkin görüntüler hakkındaki soru üzerine:
Bu şahıs ölmedi. Tedavi altında olduğunu ve durumumun ciddi olduğunu biliyorum. İşin mali boyutuna gelince mali piyasalarda ne olduğu konusunda ilgili arkadaşlar Bakanlar Kurulu'na bilgi verildi. Hamdolsun bir olumsuzluk görülmüyor. Biz bu borsayı 2003'de 11.000'den aldık 91.000'e çıkardık. O zaman hiçbir arkadaşımız bunu sormadı. Her zaman borsada iniş çıkışlar olabilir. Bu olaylara bağlı olarak kısmen bir düşme yoktur dersek bu da yanlış olur ama toplam endeks içinde yüzde 3'ü bile bulmuyor. Dışarıda bazı çevreler Türkiye'nin mali açıdan zora düşmesini istedilerse de muvaffak olamadılar.
- Çarşı Grubu kurucusunun bıçaklanması sorusu üzerine:
Burada içki içilmesin dediği için bıçaklanmıştı. Arkadaşımızın taburcu olurken söyledikleri Türkiye'ye ibret olmalıdır. Bu yaşananları asıl kimlerin provoke ettiğini göstermektedir. Ben de bir Beşiktaşlı olarak Çarşı Grubu bu gösterilerden tamamen çekilmektedir. Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarının da işin geldiği bu noktadan sonra biz bu iste yokuz diyerek çekildiklerini ya da çekileceklerini düşünüyorum.
- Vali Mutlu'nun twitter mesajları ile igili soru üzerine:
Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmedi. Bugüne kadar görevini yapmıştır. Emniyet müdürünün belki de valinin bu olaylarda sorumluluğu varsa gerekli soruşturma müfettişlerimiz tarafından sürdürülmektedir. Bunun yerine CHP'li milletvekilinin Adana'da şehit olan komiserimizin ardından attığı tweet sorgulanmalıdır. Yine CHP'li vekil Levent Gök'ün polislerimizin annelerine hakaret eden tweetlerini ön plana çıkarmamız lazım. Bu nasıl bir siyasetçidir, bunlar nasıl milletvekili olmuşlardır? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunlara yapmayın diyecek kadar gücü yok mudur? Bu olaylar belki video olarak belki belge olarak kamuoyunun önüne sunulacaktır.
Ayrıntılar geliyor...