BAŞBAKAN RESTİ ÇEKTİ! BİRKAÇ ÇAPULCUYA PABUÇ BIRAKMAYIZ!
Başbakan Erdoğan, Osmanlı Arşivleri Yeni Hizmet Binası'nın açılışı töreninde konuştu.
Başbakan Erdoğan Rumeli Türkleri Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Taksim olaylarını değerlendirdi ve yakıp yıkmanın adının demokrasi olamayacağını söyledi. Erdoğan, kendisinin diktatör değil halkın hizmetkarı olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin her alanda büyük başarılar yaşadığı bir dönemde malesef 3-5 gündür hiç arzu etmediğimiz provokasyonlara şahit oluyoruz. Geçmişte hükümetleri hizaya getirmek için organize edilenn kaos ortamları oluşturma çabalarına şu anda da şahit oluyoruz. Sandıkta başarılı olamayacağını bilen ana muhalefetin ve diğerlerinin umutsuzca bu eylemleri yaptığını görüyoruz. Kendilerine göre yakıyorlar yıkıyorlar. Tayyip Erdoğan diktatörmüş. Bu millete hizmetkar olan bir kişiye diktatör diyorlarsa diyecek laf bulamıyorum. Eylemcilerin dertleri başka, Türkiye’nin ileri gidişini hazmedemiyorlar.
Sandıkta başarı sağlayamayan bir ana muhalefet partisinin bu eylemleri kışkırtıcılığını yaptı.
Meseleniz sizin ağaç sökümü müdür, yoksa başka bir şey midir? Ben belediye başkanlığım döneminde E-5 kenarını ağaçlandırdık. İtalya’dan Almanya’dan ağaçlar getirdik.
10 yılda da 2 milyarı aşkın fidan diktik. 750 milyon adet de 3-10 yaş arasında agaç diktik. 250 bin-500 bin metrekare alanlar verdik. Gelin ağaçlandırın dedik. Böyle bir çalışma içinde olan bize "Ağaç katliamı yapıyorlar" deniyor.
Zekeriyaköy’de bir üniversite yapmak için on binlerce ağaç kesildi. Bu ağaç kıyımına karşı çıkarken yanımda kimseyi bulamadım. Çevrecilerin hiç biri yoktu
Şimdi o üniversite Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın. Kiracımız olarak yaşıyorlar. Bu grup Türkiye’nin bir numaralı holdingi.
Gezi Parki dediniz 12 tane ağaç için bunu yaptınız. Türkiye’nin bir numaralı holdingine niye sesiniz çıkmadı.
Gezi Parki’nın yeri Topçu Kışlası idi. Biz Atatürk Kültür Merkezi’ni de yıkıp dev bir kültür merkezi yapacağız.
AVM yapılacak diyorlar.
Dert başka.
Türkiye sağlıklı bir geleceğe yürüyor. 3500 dolardan 10 bin dolara yürüdü. 36 milyar dolar olan ihracatı 150 milyar dolara çıktı, 23 milyar dolar IMF’ye borç vardı. Bunlar da ödendi. Merkez bankasının döviz rezervi 27 milyar dolardan 132 milyar dolara çıktı.
Devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi şimdi yüzde 4.7.
Böyle bir Türkiye’nin gidişini hazmedemeyen mahfiller bu çılgınlıklara başvuruyorlar. Cam çerçeve indiriyorlar, kilit taşlarını sökerek saldırıyorlar.
Tayyip Erdoğan dikatörmüş. Bu millete hizmetkar olmayı diktatörlük sayıyorlarsa buna diyecek bir şey bulamıyorum. Benim 81 ilde 76 milyon insana hizmetçi olmaktan başka düşüncem olmadı
Su sıkıntısı çevrecilik değil midir, hava kirliliğini hatırlayın.
Şu gördüğünüz Haliç pisilkten geçilmiyordu. Bu içinde bulunduğunuz bina mezbahane idi.
Bir İstanbullu olarak buradan geçemezdiniz. Alibeyköyde oturan, Eyüp’te oturan Rumelili kardeşlerimiz burada iyi bilir.
Bu Haliç’ten biz 2.5 milyar metreküp çamur çıkardık. Taşocağını Vialand yaptık. 650 milyon dolar yatırım yapıldı.
Bunların ufku falan yok.
Biz bunlardan daha güzellerini yapacağız.
Bizler Taksim ile ilgili olarak da 2011 seçimleri öncesinde kamuyu araştırmasını yaptık.
Taksim Kışlasını CHP zihniyeti yıktı. Orayı stat yaptılar. Bunlara sesi çıkarmayanlar, 12 tane sökülen ağaca karşı çıkmalarını anlayabilmek mümkün mü. İdeolojik bir yaklaşım.
Türkiye’nin her alanda büyük başarılar yaşadığı bir dönemde malesef 3-5 gündür hiç arzu etmediğimiz provokasyonlara şahit oluyoruz. Geçmişte hükümetleri hizaya getirmek için organize edilenn kaos ortamları oluşturma çabalarına şu anda da şahit oluyoruz. Sandıkta başarılı olamayacağını bilen ana muhalefetin ve diğerlerinin umutsuzca bu eylemleri yaptığını görüyoruz. Kendilerine göre yakıyorlar yıkıyorlar. Tayyip Erdoğan diktatörmüş. Bu millete hizmetkar olan bir kişiye diktatör diyorlarsa diyecek laf bulamıyorum. Eylemcilerin dertleri başka, Türkiye’nin ileri gidişini hazmedemiyorlar.
Sandıkta başarı sağlayamayan bir ana muhalefet partisinin bu eylemleri kışkırtıcılığını yaptı.
Meseleniz sizin ağaç sökümü müdür, yoksa başka bir şey midir? Ben belediye başkanlığım döneminde E-5 kenarını ağaçlandırdık. İtalya’dan Almanya’dan ağaçlar getirdik.
10 yılda da 2 milyarı aşkın fidan diktik. 750 milyon adet de 3-10 yaş arasında agaç diktik. 250 bin-500 bin metrekare alanlar verdik. Gelin ağaçlandırın dedik. Böyle bir çalışma içinde olan bize "Ağaç katliamı yapıyorlar" deniyor.
Zekeriyaköy’de bir üniversite yapmak için on binlerce ağaç kesildi. Bu ağaç kıyımına karşı çıkarken yanımda kimseyi bulamadım. Çevrecilerin hiç biri yoktu
Şimdi o üniversite Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın. Kiracımız olarak yaşıyorlar. Bu grup Türkiye’nin bir numaralı holdingi.
Gezi Parki dediniz 12 tane ağaç için bunu yaptınız. Türkiye’nin bir numaralı holdingine niye sesiniz çıkmadı.
Gezi Parki’nın yeri Topçu Kışlası idi. Biz Atatürk Kültür Merkezi’ni de yıkıp dev bir kültür merkezi yapacağız.
AVM yapılacak diyorlar.
Dert başka.
Türkiye sağlıklı bir geleceğe yürüyor. 3500 dolardan 10 bin dolara yürüdü. 36 milyar dolar olan ihracatı 150 milyar dolara çıktı, 23 milyar dolar IMF’ye borç vardı. Bunlar da ödendi. Merkez bankasının döviz rezervi 27 milyar dolardan 132 milyar dolara çıktı.
Devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi şimdi yüzde 4.7.
Böyle bir Türkiye’nin gidişini hazmedemeyen mahfiller bu çılgınlıklara başvuruyorlar. Cam çerçeve indiriyorlar, kilit taşlarını sökerek saldırıyorlar.
Tayyip Erdoğan dikatörmüş. Bu millete hizmetkar olmayı diktatörlük sayıyorlarsa buna diyecek bir şey bulamıyorum. Benim 81 ilde 76 milyon insana hizmetçi olmaktan başka düşüncem olmadı
Su sıkıntısı çevrecilik değil midir, hava kirliliğini hatırlayın.
Şu gördüğünüz Haliç pisilkten geçilmiyordu. Bu içinde bulunduğunuz bina mezbahane idi.
Bir İstanbullu olarak buradan geçemezdiniz. Alibeyköyde oturan, Eyüp’te oturan Rumelili kardeşlerimiz burada iyi bilir.
Bu Haliç’ten biz 2.5 milyar metreküp çamur çıkardık. Taşocağını Vialand yaptık. 650 milyon dolar yatırım yapıldı.
Bunların ufku falan yok.
Biz bunlardan daha güzellerini yapacağız.
Bizler Taksim ile ilgili olarak da 2011 seçimleri öncesinde kamuyu araştırmasını yaptık.
Taksim Kışlasını CHP zihniyeti yıktı. Orayı stat yaptılar. Bunlara sesi çıkarmayanlar, 12 tane sökülen ağaca karşı çıkmalarını anlayabilmek mümkün mü. İdeolojik bir yaklaşım.