BAŞBAKAN REFERANDUM ANKETİNDE EN ÇOK NEYE ŞAŞIRDI?
TRT Haber'de dün gece Kozmik Oda programının konuğu, 70 bin kişi ile referandum anketi yapan Pollmark'ın yöneticisi Ertan Aydın'dı.
Rıdvan Memi'nin sorularını cevaplayan Aydın, hem anketin bütününü hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sonuçlara verdiği tepkiyi ilk kez açıkladı.
'EĞİTİMLİLERİN HAYIR OYU KULLANMASI VE % 70'LİK SİVİL DİKTA ALGISI BAŞBAKANI ŞAŞIRTTI'
İşte o açıklamalar!
"2002 den bu yana yaptığımız araştırmalarda, eğitim düzeyiyle AK Parti'ye oy verme arasında negatif bir ilişki olduğunu gördük. Yani eğitim düzeyi yükseldikçe insanların AK Parti hakkındaki kanaatleri olumsuza dönüşüyor. Referandumda da eğitim düzeyi yükseldikçe evet lehine kullanılan oy oranlarının düştüğünü gördük. Okur Yazar değil, ilkokul mezunu, lise mezunu, üniversite mezunu ve yüksek lisans, doktora düzeyinde bir kategorizasyon yaptık. Rakamlarla ifade edecek olursak;
Eğitimsiz kesimde, okur yazar olmayan ve ilkokul mezunu olanların yüzde 57.7 si, düşük eğitimlilerde 50.6 evet oyu kullanılmış. Orta eğitimlilerde 38'e 36.5 lik bir denge var. Yüksek eğitimlilerde ise yüzde 32.1 evet demiş,yüzde 42.5 hayır demiş. Biz bu sunumu yaparken Sayın Başbakan da bu sonuca şaşırdığını belirtti. AK Parti bu kadar eğitime yatırım yaparken eğitimli kitlelerin neden AK Parti'nin lehinde olmadığını soruyor."
Laik yaşamın tehdit altında olduğunu düşünün yüzde 66'ya ilişkin soruya ise Ertan Aydın, "Başbakan bu rakamları gördüğünde de hayret ve şaşkınlıkla karşıladı.Fakat algının buraya kaydığını görüyor ve bu gerçekliği soğukkanlılıkla kabullendi. Bu algıyı değiştirmeye dönük çalışmalar içinde olunacaktır, benim sunumdan edindiğim izlenim bu. Ayrıca hayırcılar kadar evetçiler arasında da yaşam tarzı kaygısı çok güçlü. Evetçiler de kendi yaşam tarzlarının AK Prti tarafından güvence altına alındığını düşünüyor. Bunların oranı da Evetçilerin içinde yüzde 62" yanıtını verdi.
'BAŞBAKAN YÜZDE 42'NİN İKTİDARA NEFRET DUYGUSUNDAN RAHATSIZ OLUYOR'
"Başbakan yüzde 42'nin iktidara dönük nefret duygusunu azaltma yönünde bir çalışma içinde olacak. Başbakan bundan çok rahatsız oluyor, şöyle düşünüyor, gecesini gündüzüne katmış yoğun bir şekilde çalışan bir lider var ortada, inanılmaz şeyler yaptığını düşünüyor ülke için, ama bu yapılan işler belli kesimler tarafından yeterince takdir edilmiyor. Bu duygu onu çok rahatsız ediyor. Bunu hak etmediğini düşünüyor.En azından bir takdir duyusu olması gerektiğini, sevmeseler bile "Ülkeye güzel işler yaptı" denmesini istiyor en azından."
'SEÇİMDE ADAYLAR 'HAYIR'CILARIN KAYGILARI DİKKATE ALINARAK BELİRLENEBİLİR'
Rıdvan Memi'nin "Başbakan sizden bu çalışmanın sonrasında bütün bu algıları değerlendirmek üzere bir talepte bulundu mu?" sorusuna Ertan Aydın'ın verdiği yanıt ilginçti:
"Seçimlere doğru gidilirken anladığım kadarı ile biraz daha adaylar üzerinden bir çalışma yapılacak. AK Partinin öne çıkaracağı temsilcilerin hayırcıların kaygılarını da dikkate alacak şekilde yeniden dizayn edilmesi şeklinde düşünülebilir. Kimi zaman adaylarınızın bölgenin ruhuna aykırı olabildiğini görüyorsunuz ve buradan yanlış çıkarsamalar olabiliyor. Başbakan da tahmin ediyorum şöyle düşünüyor, kendisinin merkezde bu hayır oylarını verenlerin kaygılarını giderecek şeyler yaptığını düşünüyor ama kendi söylemlerinin lokalde çok da temsilciler tarafından çok da iyi temsil edilemediğini düşünüyor. Bir çok yerde Başbakan hakkında olumlu kanaat bildiriyorlar ama yerel yöneticilere baktıkları vakit bu pozitif algı negatife dönüşebiliyor. Başbakanın merkezde kurguladığı siyaseti lokale taşıyacak aktörleri dizayn etmesi gerekiyor. Önümüzdeki süreçte de buna dönük çalışmalar yapılabilir, benim algıladığım sayın Başbakan bu tarz bir eğilimi içinde olabilir."
'ALEVİLERİN %68.6'SI 'HAYIR' DEDİ, BAŞBAKANIN 'DEDELER' AÇIKLAMASI ETKİLİ OLMUŞ OLABİLİR'
"Alevi kitlenin yüzde 68.6 sının hayır oyu verdiğini yüzde 12 civarında kitlenin de evet oyu verdiğini gördük. Dolayısıyla Alevilik ve hayır oyu arasından çok güçlü bir ilişki var. Referandumdan bir iki ay öncesine kadar Aleviler arasında evet oranı daha yüksekti. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi bir kimliğe sahip olması Alevileri hayır cephesine itmiş olabilir. Referandum yaklaştıkça Alevi oylarında hayırların oranının arttığı söylenebilir"
Bu noktada Rıdvan Memi'nin "Sayın Başbakan'ın referandum kampanyası sırasında yargıda atamalar bağlamında kullanmış olsa da "Dedelerden talimatlar alarak atama yapma dönemi bitti" sözü bu sonuçta etkili olmuş olabilir mi ?" diye sorması üzerine Ertan Aydın,
"Olabilir. Başka bir bağlamda kullanılmış olsa da "Dedeler" ifadesi aleviler nazarında bir tepkiye yol açmış olabilir." yanıtını verdi.
'TÜM SEÇMENLERİN %30'U KENDİSİNİ İSLAMCI OLARAK GÖRÜYOR'
"Referandumda evet diyenler, muhafazakar, İslamcı, milliyetçi ve liberal demokratlardan oluşuyor. Muhafazakar olarak tanımlayanlar yüzde 76 civarında, yüzde 72 civarında İslamcı olarak kendisini tanımlayanlar ve liberal demokratların yüzde 57.9'u evet oyu verdiğini ifade ediyor. Seçmen içerisinde tüm deneklerin yüzde 30'u kendisini İslamcı olarak tanımlıyor. Bunun da yüzde 72 si referandumda evet oyu verdiğini söylüyor. Türkiye'de insanlar İslamcı tabirini yanlış anlayabiliyorlar, Müslümanlık zannedebiliyorlar."
'ATATÜRKÇÜLERİN %25'İ, ULUSALCILARIN %41'İ EVET DEDİ'
"Kendisini Atatürkçü/Kemalist olarak tanımlayanların yaklaşık yüzde 25'i bu referandumda evet oyu verdiğini söylüyor. Yüzde 56 sı ise hayır oyu verdi. Araştırmamızın en şaşırtıcı sonuçlarından biri kendini ulusalcı olarak tanımlayanların yüzde 41.6 sı evet oyu verdiğini 39.3 ü hayır oyu verdiğini söylüyor. Ancak burada ulusalcı tabiri de İslamcı tabiri gibi toplumun alt kesimlerinde çok iyi anlaşılabilen bir şey değil. Ulusalcılığın daha ziyade milliyetçilikle karıştırıldığını düşünüyoruz. Ama karıştırmayıp doğrudan kendisini ulusalcı olarak görenler de var bu oran içinde."
'PARTİ TEMSİLCİLERİNİN DE OLDUĞU KOMİSYONDA 'FETHULLAH GÜLEN ETKİSİ' HİÇ GÜNDEME GELMEDİ, ÖLÇMEDİK'
Pollmark Yöneticisi Ertan Aydın, Rıdvan Memi'nin, "Az ya da çok, 'Evet' üzerinde bir etkisinin varlığı açık olan Fethullah Gülen'in açıklamalarının etki oranını neden ölçmediniz" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Biz bu soruları partiden de temsilcilerin bulunduğu bir komisyonla hazırladık. Orda hiç gündeme gelmedi.Tam olarak nedenini bilemiyorum. Belki yapılabilirdi, bundan sonra değerlendirilebilir."
Zaman