BAŞBAKAN O FOTOĞRAF ÇEKİLİRKEN NELER HİSSETTİ?

Radikal gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Başbakan'la yaptığı görüşmede ilk olarak o soruyu sordu

Nedense geçen hafta Tayyip Erdoğan’la Başbakanlık Ofisi’nde buluştuğumuzda zihnimde hep ’o fotoğraf’ vardı.
Hani şu Almanya-Türkiye milli maçında Almanya’nın golünden sonra Merkel’in sevinçle eller havada ayağa fırladığı, yanı başında oturan Erdoğan’ın ise kahrından patlamamak için kendisini zor tuttuğu fotoğraf.

"O an ne hissetiniz?" dedim...
"Kötü oldu, çok üzüldük. Hamit’in kaçırdığı gol maçın bizim açımızdan en önemli anıydı. O gol olsaydı, psikolojik olarak üstünlük sağlayabilirdik. Tam o sırada o gol geldi. Sonra Hamit bir gol daha kaçırınca maç zaten gitti..."

Almanya’dan sonra bir de Azerbaycan yenilgisi gelince iyi bir futbol izleyicisi olan Erdoğan epey üzülmüş.
Tam bu noktada hazır Hiddink’in performansı da tartışılıyorken ’yerli-yabancı teknik direktör’ farkını konuştuk.
Erdoğan, Türkiye’deki yabancı hoca kompleksini anlamadığını belirtti.
Yabancı teknik direktöre karşı değil, onların Türk futboluna yaptığı katkıyı kabul ediyor; ama hem oyuncuların motive edilmesi hem de ortak bir ruh ve heyecan yakalanması için yerli hocanın önemine vurgu yaptı. Tercüman aracılığıyla yabancı hocaların oyuncuları motive etmesinin zorluğuna dikkat çekti.

"Mesela" dedi, "Fatih Terim’i zamanında tarzından dolayı çok eleştirdiler. Ama sonuç ortada. Hem milli takım hem de Galatasaray onun yönetiminde çok büyük başarılara imza attı. Aynı başarıyı yabancı teknik direktör gösterse omuzlarda taşınırdı..."
Belli ki Erdoğan, Terim’in hak etmediği bir muameleye tabi tutulduğuna inanıyor. Egosu yüksek diye başarılı bir yerli teknik adamın harcanmasını doğru bulmuyor. Hele de bu, illa yabancı hoca olsun kompleksinden kaynaklanıyorsa!

Sadece Terim değil, benzer bir tespiti Şenol Güneş için de yaptı.
"Şenol Güneş, Türkiye’yi Dünya Şampiyonası’nda 3. yaptı, kıyafetinden saç şekline söylenmedik laf bırakmadılar. Takımı motive etmiş ve başarıya ulaşmış bir hocayı ’havalı değil’ diye harcadılar. Zaten her konuda öyle olmuyor mu? Ne yaptığına değil, nasıl yaptığına bakılmıyor mu?"

Soru cümlesi olarak söylese de aslında son iki cümlesi, Erdoğan’ın siyasette verdiği mücadelenin de kendi bakış açısından özeti.
Çünkü o da yaptıklarından çok, yapış biçiminden dolayı ağır eleştiriliyor.
Sonuca öylesine odaklanmış bir siyasetçi ki üslubu üzerinden yapılan eleştirileri, yaptıklarının kıymetinin bilinmemesi olarak görüyor.
Galiba Almanya maçındaki o fotoğraf bu yüzden zihnime kazındı.
Erdoğan tamamen içgüdüsel ve hedef odaklı çalışıyor.
Yenilgiyi asla kabul edemiyor.
İster futbol sahasında isterse siyaset meydanında...
İnanmayan o fotoğrafa bir daha baksın...

Eyüp Can /Radikal