BAŞBAKAN, KILIÇDAROĞLU'NUN TELEVİZYONA ÇIKMA TEKLİFİNE NE DEDİ?

Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyona çıkma teklifi için yanıt verdi.

Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun televizyona çıkma teklifini eleştirdi ve "Haddine mi ya... Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla, süper ligde oynayanı biraraya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım" diye konuştu.

Seçim gezileri kapsamında Düzce’nin Yığılca ilçesinde halka hitap eden Erdoğan, Mimar Sinan’ın, Süleymaniye’nin kalfalık, Edirne’deki Selimiye’nin de ustalık eseri olduğunu hatırlatarak, "İşte biz de ta belediye başkanlığı dönemimizden bu yana İstanbul’da başladık. Hamdolsun 2002, 2007 iktidarımız, sizler bize bu görevi verdiniz. Kalfalık dönemini de bu şekilde tamamladık. Şimdi ustalık dönemine geçiyoruz" diye konuştu.

Yine CHP’ye yüklenen Erdoğan, "CHP’li bir milletvekili adayı, hem de koskoca bir profesör, İstanbul’un Zincirlikuyu Mezarlığı’nın girişinde eskiden ’ruhuna fatiha’ yazıyormuş da o pek rahatsız etmiyormuş ama şimdi orada, ’her nefis ölümü tadacaktır’ ifadesini görünce, bu diyor ’sinir bozucu’ diyor. Sevgili kardeşlerim herhalde Allah’ın ayeti olduğunu bilmiyor profesör. Bunlar, profesörler her şeyi bilen zannediyorlar. İlim sahibi olmak yetmez irfan sahibi olmak yeter. İrfan sahibi olmak nedir? Yunus güzel söylüyor; ’ilim, ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, ya kendin bilmezsen nice okumaktır’ diyor. Arif, bilmediğini bilen insandır ama bunlar bilmediklerini bilmiyorlar. Değil profesör, ordinaryüs profesör olsa ilim deryasından ancak bir kova su alırsın" dedi.

Erdoğan, "İşte Zincirlikuyu Mezarlığının kapısındaki, ’her nefis mutlaka ölümü tadacaktır’ ayetini bilmiyorsun, ’sinir bozucu’ diyorsun. Ölmeyecek misin? Her gün yüzlerce, binlerce insanın öldüğü şu vatanımızda hoca efendinin önündeki tabutun üzerindeki yeşil örtüde, ne yazıyor? O yazıyor orada ama bunların bundan haberi yok. Haberi olsa bu yanlışı yapmaz. İşte CHP zihniyeti bu, anlayış bu. 12 Haziran’da bunları sandığa gömmeye hazır mıyız? Onun için 35 günde çok çalışmamız lazım. Kapı kapı, köy köy dolaşacağız, gidilmedik yer bırakmayacağız" dedi.

"Kılıçdaroğlu dengeyi kaybetti"

Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Siirt’teki konuşmasına ilişkin, "Siirt’teki konuşmasında dengeyi kaybetti. Maalesef orada kullandığı ifade hem çok çirkin. Şahsımıza hakarete katlandık da ama bu saygısızlığa, bu hakarete, bu alçaklığa katlanmamız mümkün değil" dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:

"Geçenlerde sayın Kılıçdaroğlu benim kayın pederimin memleketine gitti. Siirt’te konuşma yapıyor. Siirt’teki konuşmasında dengeyi kaybetti. Maalesef orada kullandığı ifade hem çok çirkin. Şahsımıza hakarete katlandık da ama bu saygısızlığa, bu hakarete, bu alçaklığa katlanmamız mümkün değil. Ne diyor? Diyor ki; ’statükonun Allah’ı Ankara’dır.’ Şimdi manevra yapmaya başladı.

Diyor ki, ’Başbakan da Allah’ın kuruşuna ihtiyacımız yok, dedi.’ Benzetmeye bak. Bir defa Allah mekandan münezzehtir. Allah’a mekan tayin edemezsin ama bu adamın bu tür bir anlayışı yok ki. Neyi, nasıl, niçin kullanacağını bilmiyor. Geliyor Şeb-i Aruz’a orada başka konuşuyor, Kutlu Doğuma geliyor başka konuşuyor. Orada bakıyorsunuz bu işi bayağı iyi hazırlayıp, önüne koymuşlar, oradan okuyor ama kağıtları önünden aldığın zaman, dağıtıveriyor.

Geçen Samsun’da, ’bu ezan, CHP sayesinde okunuyor’ diyor. 1941’de bu ülkede, bizim dedelerimiz, büyüklerimiz iyi bilir, ’Tanrı uludur, Tanrı uludur’ diye ezan okuttular. İnönü’nün dönemi. Bunları yaşadık değil mi? Allah rahmet eylesin, Menderes geldi. Merhum Menderes kaldırdı ve aslına döndürdü. Niçin Allah-u ekber. Çünkü dünyanın neresine gidersen git, tüm İslam ülkelerinde ezan uluslararası evrensel bir mesajdır. Onun için değiştirilemez. Özelliği buradadır.

İngiltere’ye gittiğinde İngilizce, Almanya’ya gittiğinde Almanca olmaz. Çünkü o dili bilmeyen anlamayabilir ama evrensel olduğu için, nereye gidersen git aynı mesajı duyarsınız. Özellik burada ama öğrenecek, yavaş yavaş öğrenecek. Yoksa bu millet öğretecek. Benim milletim öğretecek."

"Teröristlerin hedefi AK Parti’dir"

Erdoğan, BDP’yi eleştirdi; "Terör örgütü de, BDP de yoksulluk sürsün, terör devam etsin, anlar, babalar gençler kaybetsin, kan akmaya devam etsin, silah tücarları kazansın istiyor" dedi.

Kastamonu’da konvoyuna yapılan saldırıyı anımsatan Erdoğan, "Teröristlerin telsiz konuşmaları ortaya çıktı. Telsiz konuşmalarında ne diyorlar, ’bundan sonraki tek hedefimiz AK Parti’dir’ diyorlar. Ben buradan vatandaşlarıma soruyorum, neden terör örgütünün tek hedefi AK Parti? Neden AK Parti hedef, çünkü AK Parti sorun çözüyor, çünkü AK Parti çözüm üretiyor, çünkü AK Parti hizmet üretiyor, çünkü AK Parti kardeşliği pekiştiriyor, çünkü AK Parti Doğu ile Batı’yı, Kuzey ile Güney’i kuçaklaştırıyor, çünkü AK Parti Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Boşnağı, Arnavutu ayırt etmiyor, birleştiriyor. Bundan rahatsızlar" dedi.

Erdoğan, "Terör örgütü bu ülkede, Kürt kardeşlerimin meselesinin çözülmesini, kardeşliğin pekişmesini istemiyor. BDP, bu ülkede Kürt kardeşlerimin sorunlarının çözülmesini, onların çok daha huzurlu bir ortamda yaşamasını istemiyor. Terör örgüte de BDP de yoksulluk sürsün, terör devam etsin, analar, babalar, gençler kaybetsin, kan akmaya devam etsin, silah tüccarları kazansın istiyor. Son günlerdeki bütün kışkırtmaların sebebi bu, gerilimi bu kadar artırmanın sebebi bu, alçakça saldırıların altında yatan bu. Bataklığın kurumasından, istismarın son bulmasından çekiniyorlar. Bugün kadar benim yoksul Kürt kardeşimi istismar ettiler, bundan sonra da böyle devam etsin diyorlar. AK Parti’nin Kürt vatandaşlarıyla bir sorunu yok ki. Benim partimin içinde şu anda 60’ı aşkın Kürt milletvekili var" dedi.

"Ayrılık istemiyoruz"


Yola çıkarken "tek millet, tek bayrak" dediklerini belirten Erdoğan, çünkü ayrılık istemediklerini söyledi.

"Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla tek millet. Millet bu demek zaten. Bu çatının altında toplanma, millet kavramını ifade ediyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız hepimiz. Bunu kabulleneceğiz. Niye zor geliyor" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstemiyor birileri bunu. Yani ’ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ demek birilerine zor geliyor. Zor gelmesin. Bunu dünyanın her yerinde bu işi bilen, inananlar kabulleniyor. Sizde kabul edeceksiniz. İki; ne dedik, ’tek bayrak’ dedik. Niye bundan rahatsız oluyor BDP’si, terör örgütü, neden bundan rahatsız oluyor? Bayrağımızın rengi al. Neden? Orada şehidimizin kanı var. Rengini oradan alıyor. Hilal, bağımsızlığımızın simgesi. Oradan geliyor. Yıldız, şehidimizin simgesi. O da oradan geliyor. Mithat Cemal Kuntay ne güzel söylemiş ’Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer üstünde ölen varsa vatandır’. Onun için de tek vatan diyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve 780 bin kilometrekarede tek devlet. Burada ’tek din’ demiyoruz. Niye? Çünkü bu vatan topraklarının üzerinde çok farklı dinlerin mensupları olabilir. Yüzde 98’i Müslüman ama, yüzde 1, yüzde 2 farklı dinlerin mensupları var. Bu yüzde 98’in içinde farklı mezheplere mensup olanlar da var. Bunlara da saygı duyuyoruz, onlar da bizim güvencemiz altında."

Televizyona çıkma teklifi

Kılıçdaroğlu’nun bir taraftan da televizyona çıkma teklifinde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Haddine mi ya... Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla, süper ligde oynayanı biraraya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım. Daha çok ekmek yiyeceksin. Daha çok işin var" diye konuştu.