Başbakan istifa edecek mi?
AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı için adayı Recep Tayyip Erdoğan olarak açıklandı. Peki şimdi Başbakan Erdoğan istifa mı edecek?
AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Başbakan Erdoğan'ı açıklamasıyla birlikte akıllara 'İstifa edecek mi? sorusu geldi.AK Parti'nin hukukçu kurmayları yaptıkları açıklamalarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na aday olmasının, görevinden istifa etmesine gerektirmediği görüşünde birleşti.
Partinin hukukçu milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nda, Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyanlar arasında istifa etmeleri gerekli olanların açıkça yazıldığına işaret ederek "Adayların görevden alması ve göreve dönmesi"ni düzenleyen maddede istifa etmesi gerekenlerin açıkça sayıldığını belirtti.
Söz konusu maddede, "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum, YSK tarafından aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir" denildiğine dikkati çeken AK Parti'li hukukçu milletvekilleri, aksi görüşü ileri sürenlerin "konunun tartışılması istediği" görüşünde...
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AA muhabirine, yasanın çok açık olduğunu ve hiçbir boşluk barındırmadığını belirterek istifa etmesi gereken kişiler arasında Başbakan'ın sayılmadığına işaret etti. Düzenlemenin görüşmelerinde de konunun gündeme geldiğini ve "Başbakan istifa etmeli mi, etmemeli mi?" diye uzun süre tartışıldığına dikkati çeken Kuzu, yasanın bugünkü halinde karar kılındığını kaydetti.
"Başbakan'ın istifa etmemesinde etik açıdan da bir sakınca yok" diyen Kuzu, aksi görüşünü ileri sürenlerin konuyu bilmeden konuştuğunu savundu. Kuzu, "Yasalarda boşluk yok. Boşluk muhalefetin kafasında. Ağzı olan konuşuyor. Bilen bilmeyen konuşuyor. Bu tartışma yasa çıkarılırken de yapıldı. Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı adayı olduğunda istifa etti mi? Etmedi. Bugün istifayı savunanlar, o zaman Sezer için 'istifa etmesi gerekir' dediler mi? Sezer bürokrattı, neden görevinden ayrılmadı? Onun ayrılması gerekirdi" dedi.
Erdoğan'ın seçilip mazbatasını aldığı anda Başbakanlık görevinin bitmiş olacağını ifade eden Kuzu, yemin ederek yeni göreve başlayacağını, daha önce seçilse bile 28 Ağustos'ta devir teslim yapılıncaya kadar göreve başlayamayacağını söyledi. Konuyla ilgili olarak kanunlarda boşluk olmadığını belirten Kuzu, "Başbakan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, yerine vekalet bir-iki günlük olur. Sonra yeni hükümetin kurulması gerekir" diye konuştu.
'Parlamento konuyu tartıştı, istifa zarureti görmedi'
TBMM Adalet Komisyon Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, Anayasa'da, "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer" hükmü bulunduğuna işaret ederek Başbakan Erdoğan'ın istifasına gerek olmadığı görüşünü belirtti.
İyimaya, "Anayasa, milletvekillerinin Cumhurbaşkan adayı olmaları halinde istifasını gerekli görmüyor. Başbakanlık, belediye başkanlığı gibi seçimle gelinen makamlarda demokratik yarışmaya girmesi halinde istifa etme şartı yok. Siyasi ahlak bakımından zorunlu görenler olabilir. Ama Başbakanlık makamını icra eden zatın demokratik yarışa girerken, bu gibi önemli makamı boşaltmasının anayasal zorunluluk olmadığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi 2007'de düzenlendi. Anayasa koyucu, böyle bir istifa şartı öngörmedi. Parlamento konuyu tartıştı ama zaruret görmediği için Anayasa ve yasaya koymadı" diye konuştu.
Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı adayı olurken Anayasa Mahkemesi'nde görevinden istifa etmediğini hatırlatan İyimaya, o dönemde üyesi olduğu DYP olarak itirazda bulunduklarını kaydetti. İyimaya, "Meclis Başkanlığı'nın o zamanki uygulaması yanlıştı. Görevinden istifa etmeyen kişinin adaylığını kabul etmemeliydi" dedi.
'Milletvekili seçiminde kimler istifa etmeliyse burada da aynı...'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop da Başbakan Erdoğan'ın istifasına gerek olmadığını, ilgili yasanın istifa etmesi gerekenleri saydığına dikkati çekti. "Milletvekili seçiminde kimlerin istifa etmesi gerekiyorsa burada da durum aynı. Çünkü Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile Milletvekili Seçimi Kanunu aynı" diyen Şentop, konunun yasa çıkarılırken de tartışıldığını söyledi. Bugün istifayı savunanların o zaman da istifanın zorunlu olmasını istediklerini anlatan Şentop, kendilerinin "buna gerek yok" dediklerini hatırlattı.
Şentop, "Cumhurbaşkanı adaylığında niye istifa gerekli olsun? Milletvekili adaylığında nasıl gerekmiyorsa, burada da gerekmiyor. İstifayı savunanların dayanaklarından biri, 30 Mart'ta belediye başkanlığı için aday olan bakanların istifası... Bakanlar istifa etmedi çünkü böyle bir zorunluluk yoktu. Biz konuyu YSK'ya sorduk, o da istifa zorunluluğu olmadığına karar verdi. Başbakan, kabine değişikliğiyle bakanları görevden aldı. Sebep de bu kişilerin bakanlık işlerini yürütmede aksama olmaması içindi. Bu görüşü savunanların ikinci dayanağı ise genel seçimlerde Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlarının istifa etmesidir. 1950-60'lı yıllardan gelen, mantığı olmayan, saçma sapan bir uygulamadır. Bunun dünyada örneği de yok. Bizde de kalkması lazım" diye konuştu.
Partinin hukukçu milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nda, Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyanlar arasında istifa etmeleri gerekli olanların açıkça yazıldığına işaret ederek "Adayların görevden alması ve göreve dönmesi"ni düzenleyen maddede istifa etmesi gerekenlerin açıkça sayıldığını belirtti.
Söz konusu maddede, "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum, YSK tarafından aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir" denildiğine dikkati çeken AK Parti'li hukukçu milletvekilleri, aksi görüşü ileri sürenlerin "konunun tartışılması istediği" görüşünde...
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AA muhabirine, yasanın çok açık olduğunu ve hiçbir boşluk barındırmadığını belirterek istifa etmesi gereken kişiler arasında Başbakan'ın sayılmadığına işaret etti. Düzenlemenin görüşmelerinde de konunun gündeme geldiğini ve "Başbakan istifa etmeli mi, etmemeli mi?" diye uzun süre tartışıldığına dikkati çeken Kuzu, yasanın bugünkü halinde karar kılındığını kaydetti.
"Başbakan'ın istifa etmemesinde etik açıdan da bir sakınca yok" diyen Kuzu, aksi görüşünü ileri sürenlerin konuyu bilmeden konuştuğunu savundu. Kuzu, "Yasalarda boşluk yok. Boşluk muhalefetin kafasında. Ağzı olan konuşuyor. Bilen bilmeyen konuşuyor. Bu tartışma yasa çıkarılırken de yapıldı. Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı adayı olduğunda istifa etti mi? Etmedi. Bugün istifayı savunanlar, o zaman Sezer için 'istifa etmesi gerekir' dediler mi? Sezer bürokrattı, neden görevinden ayrılmadı? Onun ayrılması gerekirdi" dedi.
Erdoğan'ın seçilip mazbatasını aldığı anda Başbakanlık görevinin bitmiş olacağını ifade eden Kuzu, yemin ederek yeni göreve başlayacağını, daha önce seçilse bile 28 Ağustos'ta devir teslim yapılıncaya kadar göreve başlayamayacağını söyledi. Konuyla ilgili olarak kanunlarda boşluk olmadığını belirten Kuzu, "Başbakan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, yerine vekalet bir-iki günlük olur. Sonra yeni hükümetin kurulması gerekir" diye konuştu.
'Parlamento konuyu tartıştı, istifa zarureti görmedi'
TBMM Adalet Komisyon Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, Anayasa'da, "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer" hükmü bulunduğuna işaret ederek Başbakan Erdoğan'ın istifasına gerek olmadığı görüşünü belirtti.
İyimaya, "Anayasa, milletvekillerinin Cumhurbaşkan adayı olmaları halinde istifasını gerekli görmüyor. Başbakanlık, belediye başkanlığı gibi seçimle gelinen makamlarda demokratik yarışmaya girmesi halinde istifa etme şartı yok. Siyasi ahlak bakımından zorunlu görenler olabilir. Ama Başbakanlık makamını icra eden zatın demokratik yarışa girerken, bu gibi önemli makamı boşaltmasının anayasal zorunluluk olmadığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi 2007'de düzenlendi. Anayasa koyucu, böyle bir istifa şartı öngörmedi. Parlamento konuyu tartıştı ama zaruret görmediği için Anayasa ve yasaya koymadı" diye konuştu.
Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı adayı olurken Anayasa Mahkemesi'nde görevinden istifa etmediğini hatırlatan İyimaya, o dönemde üyesi olduğu DYP olarak itirazda bulunduklarını kaydetti. İyimaya, "Meclis Başkanlığı'nın o zamanki uygulaması yanlıştı. Görevinden istifa etmeyen kişinin adaylığını kabul etmemeliydi" dedi.
'Milletvekili seçiminde kimler istifa etmeliyse burada da aynı...'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop da Başbakan Erdoğan'ın istifasına gerek olmadığını, ilgili yasanın istifa etmesi gerekenleri saydığına dikkati çekti. "Milletvekili seçiminde kimlerin istifa etmesi gerekiyorsa burada da durum aynı. Çünkü Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile Milletvekili Seçimi Kanunu aynı" diyen Şentop, konunun yasa çıkarılırken de tartışıldığını söyledi. Bugün istifayı savunanların o zaman da istifanın zorunlu olmasını istediklerini anlatan Şentop, kendilerinin "buna gerek yok" dediklerini hatırlattı.
Şentop, "Cumhurbaşkanı adaylığında niye istifa gerekli olsun? Milletvekili adaylığında nasıl gerekmiyorsa, burada da gerekmiyor. İstifayı savunanların dayanaklarından biri, 30 Mart'ta belediye başkanlığı için aday olan bakanların istifası... Bakanlar istifa etmedi çünkü böyle bir zorunluluk yoktu. Biz konuyu YSK'ya sorduk, o da istifa zorunluluğu olmadığına karar verdi. Başbakan, kabine değişikliğiyle bakanları görevden aldı. Sebep de bu kişilerin bakanlık işlerini yürütmede aksama olmaması içindi. Bu görüşü savunanların ikinci dayanağı ise genel seçimlerde Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlarının istifa etmesidir. 1950-60'lı yıllardan gelen, mantığı olmayan, saçma sapan bir uygulamadır. Bunun dünyada örneği de yok. Bizde de kalkması lazım" diye konuştu.