BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN CUMHURİYET YAZARINA CEVAP!
Başbakan Erdoğan, kendisi, AK Parti hükümeti ve ailesine yönelik hakaret eden köşe yazarlarına kısa ve net bir mesaj verdi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Arcayürek, 30 Ağustos resepsiyonu için kaleme aldığı yazıdaki hakaretleri ile olay yaratmıştı.
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan için "şişmanlıktan yuvarlanan", "At gözlüğü gibi türban" sözlerini kullanırken,Cumhurbaşkanı Gül’ün eşi Hayrünisa Gül için ise inanılmaz hakaretler sıralamıştı.
Arcayürek’in hakaret dolu yazısı bugün Başbakan Erdoğan’ın da gündemiydi. Uluslararası Ombdusmanlar Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, isim vermeden Arcayürek’e yüklendi.
"Bize küfredenler düşünce özgürlüğü yok diyor"
HAKARET ETME ÖZGÜRLÜKLERİ VAR
Türkiye’de bürokrasi, medya ve siyasi partiler reformlara karşı çıkarken hükümetimiz durmadan reform yapmıştır. Bundan 11 yıl önce bir siyasetçinin, bir siyasi partinin her konuda konuşma, her konuda görüş bildirebilme özgürlüğü yoktu. Belli konular adeta mayınlı araziydi. Ben Talim Terbiye Yüksek Kurulu’nun onayladığı Ziya Gökalp’e ait bir şiir okudum diye neler geldi başıma. Biz bunların önlerini açtık. Şu an yazarken, bırakın eleştiriyi, bize hakaret etme özgürlüğüne sahip olanlar şimdi "düşünce özgürlüğümüz yok" diye bizi eleştiriyorlar. Bize küfredenler hala özgürlüğümüz yok diyor. Siyasi partiler dahi kendilerini kısıtlamak zorunda kaldılar. Biz doğru neyse bu istikamette yürüdük. Hükümetimiz sağladığı özgürlük alanıyla, bu korkuları tamamen kaldırmıştır. Bundan 11 yıl önce gazetelerde her haberi yapabilmek, her konuda yazabilmek mümkün değildi.
ARCAYÜREK NE YAZMIŞTI?
’At gözlüğü gibi türban’
İşte Arcayürek’in o satırları;
"30 Ağustos resepsiyonu.
At gözlüğüne benzer türban. İki kaş, iki göz, bir burun ve ağzı açık. Bir de eli. İlla ki baştan aşağı örtülü başkumandan (Cumhurbaşkanı) eşi Hayrünnisa Hanım’ın elini sıkarken, önünde baştan aşağı kapalı siyahlar giymiş, şişmanlıktan adeta yuvarlanarak yürüyen eşi Emine Hanım; John Kerry ile bir zamanlar dostu olan Obama’nın açıklamalarına aklı takılı...
...maaşlara açıklanan yıllık zammı işitince düş kırıklığına uğrayan memurlar gibiydi.
Nerede o bir dokun on bin cümle ile karşılık veren Başbakan...
Bekledi, sordular; “Suriye’ye sınırlı bir müdahale bizi tatmin etmez!” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan için "şişmanlıktan yuvarlanan", "At gözlüğü gibi türban" sözlerini kullanırken,Cumhurbaşkanı Gül’ün eşi Hayrünisa Gül için ise inanılmaz hakaretler sıralamıştı.
Arcayürek’in hakaret dolu yazısı bugün Başbakan Erdoğan’ın da gündemiydi. Uluslararası Ombdusmanlar Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, isim vermeden Arcayürek’e yüklendi.
"Bize küfredenler düşünce özgürlüğü yok diyor"
HAKARET ETME ÖZGÜRLÜKLERİ VAR
Türkiye’de bürokrasi, medya ve siyasi partiler reformlara karşı çıkarken hükümetimiz durmadan reform yapmıştır. Bundan 11 yıl önce bir siyasetçinin, bir siyasi partinin her konuda konuşma, her konuda görüş bildirebilme özgürlüğü yoktu. Belli konular adeta mayınlı araziydi. Ben Talim Terbiye Yüksek Kurulu’nun onayladığı Ziya Gökalp’e ait bir şiir okudum diye neler geldi başıma. Biz bunların önlerini açtık. Şu an yazarken, bırakın eleştiriyi, bize hakaret etme özgürlüğüne sahip olanlar şimdi "düşünce özgürlüğümüz yok" diye bizi eleştiriyorlar. Bize küfredenler hala özgürlüğümüz yok diyor. Siyasi partiler dahi kendilerini kısıtlamak zorunda kaldılar. Biz doğru neyse bu istikamette yürüdük. Hükümetimiz sağladığı özgürlük alanıyla, bu korkuları tamamen kaldırmıştır. Bundan 11 yıl önce gazetelerde her haberi yapabilmek, her konuda yazabilmek mümkün değildi.
ARCAYÜREK NE YAZMIŞTI?
’At gözlüğü gibi türban’
İşte Arcayürek’in o satırları;
"30 Ağustos resepsiyonu.
At gözlüğüne benzer türban. İki kaş, iki göz, bir burun ve ağzı açık. Bir de eli. İlla ki baştan aşağı örtülü başkumandan (Cumhurbaşkanı) eşi Hayrünnisa Hanım’ın elini sıkarken, önünde baştan aşağı kapalı siyahlar giymiş, şişmanlıktan adeta yuvarlanarak yürüyen eşi Emine Hanım; John Kerry ile bir zamanlar dostu olan Obama’nın açıklamalarına aklı takılı...
...maaşlara açıklanan yıllık zammı işitince düş kırıklığına uğrayan memurlar gibiydi.
Nerede o bir dokun on bin cümle ile karşılık veren Başbakan...
Bekledi, sordular; “Suriye’ye sınırlı bir müdahale bizi tatmin etmez!” dedi.