Başbakan Erdoğan Bugün yazarını neden aradı?
Dershane konusundaki tavrından dolayı Bugün Gazetesine cephe alan AK Parti tarafına Tarık Toros bir hatırlatma yaptı.
AK Parti tarafından son günlerde cemaate yakın duran Bugün Gazetesi'ne ve yazarlarına tepkiler yağıyor. Son olarak Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından Gezici ilan edildiklerini söyleyen Tarık Toros bugünkü köşesinde Başbakan'la yaptığı telefon görüşmesini hatırlattı.
Gezi olayları sırasında Başbakan'ın telefonla arayarak Tarık Toros'a teşekkür ettiği görüşmenin perde arkası:
"Gezi olaylarının zirve yaptığı günlerdi. Haziran ortaları.
17 Haziran Pazartesi sabahı telefonum çaldı.
Arayan Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'di.
"Tarık Bey, Sayın Başbakan görüşmek istiyor" dedi.
Saniyeler sonra Sayın Başbakan; Gezi olaylarındaki duruşum, tavrım ve yazılı-sözlü ifadelerim için teşekkür etti.
Kendisine, bunun bir gazetecilik refleksi olduğunu, milletini seven ve ona karşı sorumluluğu olan her kişinin takınacağı tutumu aldığımı belirttim. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle biten kısa bir konuşmaydı.
Başbakan niye mi aradı?
Kimsenin yapmadığını yaptığımız, hükümete yakın gazetecilerin bile cesaret edemediği inisiyatifi aldığımız için... Başka arayanlar da oldu, buraya yazmayayım...
O gün, o telefonu bana uzatan ve bu görüşmeye başından sonuna tanık olan Yusuf Yerkel, bugün bizi Gezici ilan ediyor. Oradaki provokatörlerle, halkı tahrik edip sokağa dökmeye, polisle çatıştırmaya çalışan "meslektaşlarımızla" aynı kefeye koyuyor.
İleri demokrasi (!)
Taslağı biz çıkarmadık. Hükümet hazırladı.
Buna gazetecilik kuralları ve tanımı içerisinde itiraz etmek nasıl "molotoflu eylem" olur?
"Taslak hukuki açıdan sorunlu, eğitim hayatına zarar verecek" demek taş atmak mı?
En temel demokratik hak!
Sokağa çıkmamışız, milleti meydanlara sevk etmemişiz, hakaret-küfür yok, dayatma-tehdit asla!..
Sayın Başbakan'ın 30 Eylül 2013'te Demokrasi Paketi'ni açıkladığı o toplantıdaki hakkımızı kullandık sadece."
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Gezi olayları sırasında Başbakan'ın telefonla arayarak Tarık Toros'a teşekkür ettiği görüşmenin perde arkası:
"Gezi olaylarının zirve yaptığı günlerdi. Haziran ortaları.
17 Haziran Pazartesi sabahı telefonum çaldı.
Arayan Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'di.
"Tarık Bey, Sayın Başbakan görüşmek istiyor" dedi.
Saniyeler sonra Sayın Başbakan; Gezi olaylarındaki duruşum, tavrım ve yazılı-sözlü ifadelerim için teşekkür etti.
Kendisine, bunun bir gazetecilik refleksi olduğunu, milletini seven ve ona karşı sorumluluğu olan her kişinin takınacağı tutumu aldığımı belirttim. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle biten kısa bir konuşmaydı.
Başbakan niye mi aradı?
Kimsenin yapmadığını yaptığımız, hükümete yakın gazetecilerin bile cesaret edemediği inisiyatifi aldığımız için... Başka arayanlar da oldu, buraya yazmayayım...
O gün, o telefonu bana uzatan ve bu görüşmeye başından sonuna tanık olan Yusuf Yerkel, bugün bizi Gezici ilan ediyor. Oradaki provokatörlerle, halkı tahrik edip sokağa dökmeye, polisle çatıştırmaya çalışan "meslektaşlarımızla" aynı kefeye koyuyor.
İleri demokrasi (!)
Taslağı biz çıkarmadık. Hükümet hazırladı.
Buna gazetecilik kuralları ve tanımı içerisinde itiraz etmek nasıl "molotoflu eylem" olur?
"Taslak hukuki açıdan sorunlu, eğitim hayatına zarar verecek" demek taş atmak mı?
En temel demokratik hak!
Sokağa çıkmamışız, milleti meydanlara sevk etmemişiz, hakaret-küfür yok, dayatma-tehdit asla!..
Sayın Başbakan'ın 30 Eylül 2013'te Demokrasi Paketi'ni açıkladığı o toplantıdaki hakkımızı kullandık sadece."
Yazının tamamını okumak için tıklayın