Başbakan Erdoğan açıkladı: İşte yeni Başbakan!

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin yeni genel başkanını ve başbakanı açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı'na seçilen Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün MYK'yı topladı. Başbakan Erdoğan AK Parti yeni genel başkan adayını açıkladı.

AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada AK Parti Genel Başkan Adayı'nın bugün Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını belirterek, "Büyük Kongremiz'de Genel Başkan adayı olacak arkadaşımız, saat 18 00'de Sn. Gn. Bşk.ımız R. T Erdoğan tarafından açıklanacaktır" ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU GENEL MERKEZDE
MYK toplantısı devam ederken Ahmet Davutoğlu DIşişleri Bakanlığı'ndan ayrılarak AK Parti Genel Merkezi'ne geldi. Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'ne garaj girişinde kameralara görüntü vermeden girdi. MYK toplantısının sona ermesinin ardından AK Partililer Başbakan Erdoğan'ın açıklamasını dinlemek üzere salondaki yerlerini almaya başladı.

ERDOĞAN'DAN AÇIKLAMA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti MYK toplantısı sonrasında açıklama yapıyor. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Çok değerli basın mensupları, değerli yol arkadaşlarım, ekranları başında bizi izleyen aziz milletim öncelikle hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Birazdan sizler aracılığıyla aziz milletimize ve tüm dünyaya duyuracağımız MYK kararlarımızın ülkemiz milletimiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.

AK Parti’nin ilgili kurullarında yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar Türkiye’nin en büyük siyasi hareketi ve hükümeti olduğu için sadece bir partiyi ilgilendirmiyor. Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin de geleceğini ilgilendiriyor. Hatta AK Parti’de yaşanan gelişmeler tüm bölge ülkeleri ve dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.

Bu konuda kuyumcu titizliğiyle çok hassas bir çalışma yürüttük. Belli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Değerli kardeşlerim partimizi kurduğumuzda 14 ağustos 2001’de bir açıklamamız vardı. AK Parti bütün işlerini istişareyle yapar. İstişareler neticesinde kararını alır ve onu uygulamaya koyar ve biz bugüne kadar bundan hiçbir zaman kaçınmadık, hiçbir zaman taviz vermedik. AK Parti grubunda MYK’da genişletilmiş il başkanları toplantımızda milletvekillerimizle istişarelerimizde, arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini aldık. Belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, kadın ve gençlik kolları yönetimlerimiz düşüncelerini ortaya koydular. En son partimizin MYK’da da meseleyi ayrıntılarıyla ele aldık ve bir sonuca vardık.

Şu parti ne dedi, diğer parti ne dedi, onlar adayını nasıl belirledi, belirliyor bunların hiçbirisi bizi ilgilendirmiyor. Ve biz hiçbir siyasi partinin kendi içinde müracaat etmediği yollara, tam aksine müracaat ederek kararımızı alırız olgunlaştırırız adımımızı da ona göre atarız. Şu anda da attığımız adım budur. Tüm birimlerimizle bu görüşmelerimizi yaptık. Bütün birimlerimizdeki kardeşlerimizin düşüncelerini aldık ve geldiğimiz nokta bugün MYK’da da değerlendirildi. Belirlediğimiz adayı açıklamadan önce burada birkaç hususu özellikle bizi gerek bu salonumuzda dinleyen, ekranları başında izleyen milletime de aktarmak istiyorum.

Biraz önce de ifade ettiğim gibi adayımızın belirlenmesinde gerçekten büyük bir zaman ayırdık. Her önemli kararda olduğu gibi bu kararda da sokaktaki vatandaşımızdan her kademede istişareler yaptık. Görüşleri önerileri eleştirileri çok dikkatli bir şekilde not ettik. Bu süreç içinde elbette bir çok sayıda isim öne çıktı. Şunu altını çizerek ifade ediyorum. Bütün istişare kurullarında öne çıkan isimlerin her biri bizim için değerli isimlerdir. Bu görevi omuzlayabilecek arkadaşlarımızdır. Partimiz içinden genel başkanlık ve başbakanlık makamına bu görevleri yapacak ehliyete sahip çok sayıda aday çıkmıştır. Bu da son derece gurur vericidir. Bu süreçte defaatle söyledim. Kim var denildiğinde, ben varım diyecek nice arkadaşımız olduğunu biliyorum. Kim var denildiğinde, işaret edilebilecek, bu davayı omuzlayabilecek çok sayıda arkadaşımız olduğunu da biliyordum.

Tam da tahmin ettiğimiz gibi bir değil iki değil çok sayıda arkadaşımız önerildi. Bir başka konu süreci suhulet içinde barış içinde dostluk ve kardeşlik hukuk içinde belli bir noktaya getirdik. Çok şeyler yazıldı, çizildi söylendi vesaire. Ama bunları duymadan götürmeye gayret ettik. Çünkü bu hareketin birliği her şeyin üstündedir. Meydanlarda dikkat ederseniz bir şeyi ısrarla söyledik, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik.

Partimiz içinde nifak çıkması, fitne çıkması için çaba sarf edenler, ellerini ovuşturanlar oldu. medyada çatışma çıkması için çok kirli operasyonların yapılmasına da şahit olduk. Partimizi karıştırmak için gayret gösterenler de oldu. Bunların hepsini biliyoruz ama bunları herkesle paylaşamayız. Partimiz bu operasyonların hiçbirine eyvallah demedi. Tuzaklara düşmedi. Şu ana kadar süreci çok büyük başarıyla, kardeşlik hukuku içinde buraya getirdik. Önümüzdeki hafta olağanüstü genel kurula kadar da bu süreç aynen böyle devam edecektir. Asıl imtihan olağanüstü genel kurulun ardından başlayacak, hem genel başkan seçilen, başbakanlık görevini üstlenen arkadaşlarımız, hem de onun çalışma arkadaşları önemli bir süreçten geçecekler. Bu süreci birlik içinde dava şuuruyla en güzel şekilde geçireceklerine yürekten inanıyorum.

Yeni Türkiye’nin inşasında rol alacak yeni genel başkan takım oyunuyla ve ortak akılla yol yürüyecek AK Parti’nin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacaktır, hiç şüphem yok. Partimiz içinde ayrışma fitne çıkmasını bekleyenler, bugüne kadar olduğu gibi genel kurula kadar da, ardından başlayacak süreçte de inşallah hayal kırıklığına uğrayacaklardır.

İstişare süreçlerinde pek çok isim arasında elbette bir kişi seçecektik. Futbol oynadığım zamanlarda, hocamız maça çıkarken şunu söylerdi “çocuklar kadro 18 kişi, ama sahaya çıkacak olan 11 kişi. Dolayısıyla 7 kişi yedek kulübesinde kalacak. Ben üçünü değerlendireceğim” derdi. Tabi 11’imizi sahaya sürer, 7 kişi orada kalırdı. Siyasetin de böyle bir, anlıyorum ki bir yapısı var. ve belli kriterler devreye girer ve siz bu kriterler üzerinden takımınızı oluşturursunuz. Hepsiyle yürümek mümkün değil. Siyasetlerde bu kriterlerden ilki, üç dönem kuralıydı. 14 ağustos 2001’de koyduğumuz bu kural bugüne kadar bozulmadı, inanıyorum ki bozulmayacak. Parti kademelerinde yine çalış mani yok. Bakın bakan yardımcılarımızın birçoğu bizim eski milletvekillerimiz. Büyükelçi olan arkadaşlarımız bile var. Bunların hepsi olabiliyor. Çalışmak isteyene alan bol. Ama parlamentoya giriş çıkışta biz tüzüğümüze bunu koyuverdik. Bir CHP MHP bunu yapamıyor. Buyurun bunu yapın. Birisi 16-17 senedir çakılı duruyor. Birisi malum. Millet istemiyor bunu. Millet diyor ki başarısız olduğunda çekil. Bizim daha önce söylediğimizi muhalefet CHP’ye söylüyor. Biz ne dedik, birinci olamazsak genel başkanlığı bırakırız.

Partimiz içinde arkadaşlarımız arasında herhangi bir kırgınlık oluşmamıştır oluşacağına da ben asla ihtimal vermiyorum. Her bir arkadaşımız süreci son derece şeffaf şekilde izlemiştir. İstişarelerin ne kadar sağlıklı işlediğini de onlar da gördü, ben de gördüm. AK Parti büyük bir ailedir. Şu anda Türkiye’de üye sayısı itibariyle 9 milyonu aşkın üyeye sahip bir numaraları parti AK Partidir.

Bakın şurada cumhurbaşkanlığı seçiminde, cumhurbaşkanlığına destek noktasında katkı noktasında mensubiyet duygusunu da ortaya koyma da yaklaşık 1 milyon 600 bin kişi bağışta bulunarak aidiyet duygusunu ortaya koymuştur. Diğerlerinde böyle bir şey olmadı. Bundan sonraki seçimlerde partimize gönül veren kardeşlerimiz bu rakamı daha da artıracaktır. Bugün bu batıda nasıl oluyorsa, Türkiye bunun da örneği olacaktır. Beş lira versin, on lira versin. Ama ben bu seçime şu kadar katkı veriyorum demek bambaşka bir duygudur. Bu duyguyu mensuplarımıza yaşatmak ayrı bir anlayıştır. Parti yönetiminde kabinede görev yapan onlarca arkadaşımız engin bir tecrübeye ulaşmıştır.

Bu kadar zengin kadroya sahip olmaktan, bu kadar değerli insanlarla yol arkadaşlığı yapmaktan rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bu büyük ve örgütlü teşkilat, kendi içinden bir kişinin seçilmesi gereken böyle bir anda, o bir kişiyi de en sağlıklı şekilde belirlemiştir.

"ADAY ARKADAŞIM, DAVUTOĞLU KARDEŞİM"
27 Ağustos’ta AK Parti’nin olağanüstü genel kuruluna, genel başkan adayı olarak girecek arkadaşımız Dışişleri Bakanımız Konya milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimdir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 62’nci hükümetinin başbakan adayı da belki biraz acele ediyorum ama aynı şekilde Ahmet Davutoğlu’dur. Hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Yolu yolumuz açık olsun diyor inşallah ülkemize hayırlı hizmetler yapması için rabbime dua ediyorum. Şu hususları bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Yeni genel başkanımızdan ve başbakanımızdan, bizlerin de milletin de en büyük beklentisi yeni Türkiye idealini benimsemek ve ulaştırmasıdır. Ahmet Davutoğlu’nun aday olmasında paralel yapıyla mücadele kararlılığı da önemli bir etken olmuştur. İnanıyorum ki bu mücadeleyi beraber yürüteceğiz. Çok açık net söyledim. Yani cumhurbaşkanı olmak paralel yapıyla mücadelemi asla aksatmayacaktır. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu tür unsurlara karşı başta şahsım olmak üzere, gerek kabinemiz, parlamentodaki tüm grubumuzun bu desteği vermesi inanıyorum ki 2023 Türkiye’sinin çok daha farklı konuda güçlenmesine fırsat tanıyacaktır.

“DAVUTOĞLU KARDEŞİM BUNUN BEDELİNİ ÖDEDİ”
Bununla ilgili mücadeleyi Davutoğlu kardeşimin vereceğine inanıyorum. MİT TIR’larının önünün kesilmesinden, çok gizli toplantının dinlenmesine, yapılan yardımlardan, paralel medyada çıkan iftiralardan, birçok noktada Ahmet Davutoğlu kardeşim bunun bedelini ödedi. Paralel yapının niyetini de çok açık net gördü. Bu mücadeleyi kararlı bir şekilde yürütmenin de üzerimizde önemli bir görev olduğuna inanıyorum.

Kabinenin Davutoğlu idaresinde devam edeceğine inanıyorum. Sayın Davutoğlu’nun yanında olacağım, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bütün teşkilatımız ve grubumuz da sayın Davutoğlu’nu destekleyecektir. Bugün, bu tercihimizle, komşularımız, tüm mazlumlar da dualarını bizlere bir kez daha göndereceklerdir. Bu tercihimizle bölgemizde ve dünyada barış dayanışmanın ne denli istendiğini de ortaya koymuş oluyoruz. Dış politikada vicdani boyutun öne çıkmasına önem veren Davutoğlu, milli ve küresel boyutta daha güçlü savunacaktır.

Yeni anayasa meselesi Türkiye’nin öncelikli meselesidir. Tekrar etmekte fayda görüyorum çok önemli ve hassas bir sınavdan geçiyoruz. Önümüzdeki bir hafta çok önemli. Ardından başlayacak uzun süreç önemli. Hasımlarımızı sevindirmeyeceğiz. Partimiz içinde emelleri olanlara imkan vermeyeceğiz. Bir olarak kardeş olarak kongreye gidecek ardından başlayacak süreçte de AK Parti’nin isimler üzerinden değil, dava üzerinden ilerleyen bir parti olduğunu herkese göstereceğiz.