Başak Sayan'dan ilginç sözler: Erkek sizin için yanıp tutuşmalı!
Eşi Murat Vardal ile 1 ay içinde nikah masasına oturan oyuncu Başak Sayan, özel hayatına ilişkin samimi açıklamalarda bulundu.
Yakın zaman önce dünya evine giren Başak Sayan Vatan Gazetesi'ne samimi açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj:
'Erkek sizin için yanıp tutuşmalı'
Başak Sayan çiceği burnunda bir gelin. Eşi Murat Vardal için “Ruh ikizimi buldum” diyor. Vardal’ın çok iyi bir baba olacağına inandığı için artık çocuk fikrine de sıcak bakan Sayan, gözü kara biri olduğunun altını çiziyor. Kendini bazen seksi bazen ise çocuksu hissettiğini belirtiyor.
'Komedi oynamak güzel bir kadın için kolay değil'
Şu sıralar Milat dizisinde izlediğimiz Başak Sayan dizinin senaristlerinden de biri. Komedi mi dram mı diye sorduğumuz oyuncu “ Komedi oynarken kendi görselliğinizi arka plana atmanız gerekir. Bu aralar drama dönemindeyim” diyor. Bir süre önce evlenen Sayan, “İlahi düzen bizi bir araya getirdi. Murat ruh eşim” diyor.
Milat dizisinin çekimleri nasıl gidiyor? Rolünüzden ve bu rolü neden kabul ettiğinizden bahsedelim…
Milat’ın çekimleri çok iyi gidiyor. Sürekli Ankara ile İstanbul arasında mekik dokuduğum için çok yoruluyorum ancak sonuç beni mutlu etmeye yetiyor. Oynadığım Esin Alpkaya karakteri izleyiciyi zaman içinde epey şaşırtacak hatta şok edecek bir karakter. Çok zeki, ne zaman ne yapacağı belli olmayan, beş hamle sonrasını bile planlayan bir stratejist aslında Esin. İş dünyasında yükselmek dışında bir arzusu yok gibi görünse de zamanla izleyici onu güdüleyen nedenleri anlayacak ve Esin’e hak vermeye başlayacak. Bu diziyi bugüne kadar oynadığım tüm dizilerden farklı olduğu için kabul ettim. Her işe başlarken içimde o işe dair bir his oluşur. Milat bana ben Amerika’da iken geldi. Hiç düşünmeden evet dedim. Ne uzaklığı, ne zorluklarını... Dizinin dördüncü bölümünü çekerken senaryo yazmam konusunda teklif gelince neden içimdeki sesin bu işe girmem gerektiğini söylediğini anladım. Beşinci bölümden beri Sabri Saydam ve Gökmen Turnalı ile birlikte senaryoyu yazıyoruz.
Tarihi dizileri daha mı çok seviyorsunuz? Hangi dönemde yaşamak isterdiniz?
Tarihi dizileri daha çok seviyorum evet. Geçmişe gidebilmek gibi lüksümüz olmadığından kendimi öyle tatmin ediyorum sanırım. Tarih okumayı da her zaman çok sevmişimdir. Ancak ne zamanlarda yaşamış olmayı istersin diye soracak olursanız cevabım hiçbir zaman. Şu anda yaşıyor olmaktan memnunum. Ancak bir zaman makinesi ile geçici bir süre belli bir döneme gitmem gerekirse kesinlikle tercihim Antik zamanlar olurdu. Antik Mısır’dan başlar Mu’ya kadar giderdim.
Peki komedi mi dram mı; hangisi size daha yakın?
Yaprak Dökümü’den sonra yaptığım Harem ve Altındağlı komedi idi. Komedi oynamak eğer güzel bir kadın iseniz kolay değildir. Ancak kendi görselliğinizi arka plana attığınızda bunu başarırsınız. Özelikle bu nedenle tercih etmiştim komedileri. Altındağlı’dan sonra ise dramayı özlediğimi fark ettim. Ne istersem gerçek olur benim, şansıma arka arkaya drama teklifleri geldi. Yani dönem dönem değişiyor bu sorunun cevabı. Bu ara drama dönemindeyim.
Seksi mi yoksa çocuksu musunuz? Pekçok kişi ne kadar seksi göründüğünüzden bahsediyor…
Seksapel bir tavırdır. Saçınızın yüzünüze düşüşü, vücut kıvrımlarınız ya da tamamen doğallığınızdan kaynaklanıyor olabilir. Kendimi bazen öyle hissetsem de bazen hiç de öyle hissetmiyorum. Beni yakından tanıyanlar çok çocuksu olduğumdan bahseder. Sanırım hepsini içimde barındırıyorum. O anki ruh halime göre değişiyor kendimi nasıl hissettiğim.
Bu arada evlendiniz malum… Tanışma hikayenizi bir de sizden dinleyelim...
Hayatta başımıza ne geliyorsa, en kötülerinin bile bir nedenle olduğunu eşimle tanışma hikayem sırasında bir kez daha anladım. Bizim hikayemiz imkansız gibi görünen iki insanın türlü tesadüfler sonucu bir araya gelmesi. Geçen sene haziran sonunda son anda annemin zoru ile gittiğim Bodrum dönüşü havaalanında tanıştık Murat ile. O da binmesi gereken uçağa değil akşamki uçağa biniyordu. İkimiz de Ankara’ya uçuyorduk ailelerimizin yanına. Ben ertesi gün bir film çekimi yüzünden İstanbul’a geri dönecektim. O Amerika’da yaşıyordu neredeyse 10 yıldır, ben ise İstanbul’da. Hiçbir şey olmayacağını düşünürken uçak piste indiğinde aldığım bir telefon ile çekimlerin iptal olduğunu öğrendim. O bir haftada bir iki sefer yemeğe çıktık Murat ile. Ancak ben hep bu ilişkinin imkansız olduğunu düşündüm durdum. Arada kıtalar varken ne olabilirdi ki sonuçta? Başımıza ne geliyorsa bir nedenle geldiğini bir kez daha anladım.
Peki hep bu kadar cesur musunuzdur; gözü kara bir kadın mısınız?
Sanırım beni tanımlayan en önemli kelime budur. Cesaret ve gözü karalık. Hayatım boyunca böyleydim. Daha 17 yaşında ailesine rest çekip hiç tanımadığı kuzeninin yanına İstanbul’a gelen Başak da öyle, şimdi ki Başak da. Kendimi bildim bileli böyleyim.
Evli Başak Sayan la bekar Başak Sayan arasındaki fark nedir?
Bekarken de asosyaldim şimdi de asosyalim. Ancak eskiden hissettiğim yalnızlık, koca dünyada bir başına olma duygusu kayboldu. Ruh eşimi bulduğumu biliyorum. Yaptığım meditasyonlarda Yaradan’dan hayatımın sonuna kadar benimle birlikte yürüyecek ruh eşimi bana yollamasını isterdim. Yolladı. Bunun için ona minnettarım. Fark bu işte. Eskisine göre daha mutlu ve huzurluyum. Elbette birbirimizin hayatına girme nedenlerimiz var. Yoksa ilahi düzen bizi boş yere bir araya getirmiş olamaz.
Çok kısa sürede sanırım bir ay içinde evlilik kararı aldınız. Bu kadar kısa sürede eşiniz sizi nasıl ikna etti?
Bir erkek sizinle evlenmek için yanıp tutuşmalı. Öbür türlüsü bana doğru gelmiyor hiç. Bizimkisi tamamen bir aşk evliliği. Herşey neredeyse hiç konuşulmadan kendi doğalında oluverdi. Amerika’ya gittiğimin üçüncü haftası o Dominik Cumhuriyeti’ne gitti görev için. İlk kez ayrı kaldık birbirimizden. Oradayken beni arayıp evlilik konusunu açtı. O oradayken ben gün aldım. Gelir gelmez yüzüklerimizi aldık ve hemen evlendik.
Eşinizde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Güvenilirliği, sadakati, sahiplenme biçimi ve en önemlisi gözleri ile gülüşü. Murat hayatınızda görüp görebileceğiniz en güvenilir, en sözünün eri adamdır.
İşte o röportaj:
'Erkek sizin için yanıp tutuşmalı'
Başak Sayan çiceği burnunda bir gelin. Eşi Murat Vardal için “Ruh ikizimi buldum” diyor. Vardal’ın çok iyi bir baba olacağına inandığı için artık çocuk fikrine de sıcak bakan Sayan, gözü kara biri olduğunun altını çiziyor. Kendini bazen seksi bazen ise çocuksu hissettiğini belirtiyor.
'Komedi oynamak güzel bir kadın için kolay değil'
Şu sıralar Milat dizisinde izlediğimiz Başak Sayan dizinin senaristlerinden de biri. Komedi mi dram mı diye sorduğumuz oyuncu “ Komedi oynarken kendi görselliğinizi arka plana atmanız gerekir. Bu aralar drama dönemindeyim” diyor. Bir süre önce evlenen Sayan, “İlahi düzen bizi bir araya getirdi. Murat ruh eşim” diyor.
Milat dizisinin çekimleri nasıl gidiyor? Rolünüzden ve bu rolü neden kabul ettiğinizden bahsedelim…
Milat’ın çekimleri çok iyi gidiyor. Sürekli Ankara ile İstanbul arasında mekik dokuduğum için çok yoruluyorum ancak sonuç beni mutlu etmeye yetiyor. Oynadığım Esin Alpkaya karakteri izleyiciyi zaman içinde epey şaşırtacak hatta şok edecek bir karakter. Çok zeki, ne zaman ne yapacağı belli olmayan, beş hamle sonrasını bile planlayan bir stratejist aslında Esin. İş dünyasında yükselmek dışında bir arzusu yok gibi görünse de zamanla izleyici onu güdüleyen nedenleri anlayacak ve Esin’e hak vermeye başlayacak. Bu diziyi bugüne kadar oynadığım tüm dizilerden farklı olduğu için kabul ettim. Her işe başlarken içimde o işe dair bir his oluşur. Milat bana ben Amerika’da iken geldi. Hiç düşünmeden evet dedim. Ne uzaklığı, ne zorluklarını... Dizinin dördüncü bölümünü çekerken senaryo yazmam konusunda teklif gelince neden içimdeki sesin bu işe girmem gerektiğini söylediğini anladım. Beşinci bölümden beri Sabri Saydam ve Gökmen Turnalı ile birlikte senaryoyu yazıyoruz.
Tarihi dizileri daha mı çok seviyorsunuz? Hangi dönemde yaşamak isterdiniz?
Tarihi dizileri daha çok seviyorum evet. Geçmişe gidebilmek gibi lüksümüz olmadığından kendimi öyle tatmin ediyorum sanırım. Tarih okumayı da her zaman çok sevmişimdir. Ancak ne zamanlarda yaşamış olmayı istersin diye soracak olursanız cevabım hiçbir zaman. Şu anda yaşıyor olmaktan memnunum. Ancak bir zaman makinesi ile geçici bir süre belli bir döneme gitmem gerekirse kesinlikle tercihim Antik zamanlar olurdu. Antik Mısır’dan başlar Mu’ya kadar giderdim.
Peki komedi mi dram mı; hangisi size daha yakın?
Yaprak Dökümü’den sonra yaptığım Harem ve Altındağlı komedi idi. Komedi oynamak eğer güzel bir kadın iseniz kolay değildir. Ancak kendi görselliğinizi arka plana attığınızda bunu başarırsınız. Özelikle bu nedenle tercih etmiştim komedileri. Altındağlı’dan sonra ise dramayı özlediğimi fark ettim. Ne istersem gerçek olur benim, şansıma arka arkaya drama teklifleri geldi. Yani dönem dönem değişiyor bu sorunun cevabı. Bu ara drama dönemindeyim.
Seksi mi yoksa çocuksu musunuz? Pekçok kişi ne kadar seksi göründüğünüzden bahsediyor…
Seksapel bir tavırdır. Saçınızın yüzünüze düşüşü, vücut kıvrımlarınız ya da tamamen doğallığınızdan kaynaklanıyor olabilir. Kendimi bazen öyle hissetsem de bazen hiç de öyle hissetmiyorum. Beni yakından tanıyanlar çok çocuksu olduğumdan bahseder. Sanırım hepsini içimde barındırıyorum. O anki ruh halime göre değişiyor kendimi nasıl hissettiğim.
Bu arada evlendiniz malum… Tanışma hikayenizi bir de sizden dinleyelim...
Hayatta başımıza ne geliyorsa, en kötülerinin bile bir nedenle olduğunu eşimle tanışma hikayem sırasında bir kez daha anladım. Bizim hikayemiz imkansız gibi görünen iki insanın türlü tesadüfler sonucu bir araya gelmesi. Geçen sene haziran sonunda son anda annemin zoru ile gittiğim Bodrum dönüşü havaalanında tanıştık Murat ile. O da binmesi gereken uçağa değil akşamki uçağa biniyordu. İkimiz de Ankara’ya uçuyorduk ailelerimizin yanına. Ben ertesi gün bir film çekimi yüzünden İstanbul’a geri dönecektim. O Amerika’da yaşıyordu neredeyse 10 yıldır, ben ise İstanbul’da. Hiçbir şey olmayacağını düşünürken uçak piste indiğinde aldığım bir telefon ile çekimlerin iptal olduğunu öğrendim. O bir haftada bir iki sefer yemeğe çıktık Murat ile. Ancak ben hep bu ilişkinin imkansız olduğunu düşündüm durdum. Arada kıtalar varken ne olabilirdi ki sonuçta? Başımıza ne geliyorsa bir nedenle geldiğini bir kez daha anladım.
Peki hep bu kadar cesur musunuzdur; gözü kara bir kadın mısınız?
Sanırım beni tanımlayan en önemli kelime budur. Cesaret ve gözü karalık. Hayatım boyunca böyleydim. Daha 17 yaşında ailesine rest çekip hiç tanımadığı kuzeninin yanına İstanbul’a gelen Başak da öyle, şimdi ki Başak da. Kendimi bildim bileli böyleyim.
Evli Başak Sayan la bekar Başak Sayan arasındaki fark nedir?
Bekarken de asosyaldim şimdi de asosyalim. Ancak eskiden hissettiğim yalnızlık, koca dünyada bir başına olma duygusu kayboldu. Ruh eşimi bulduğumu biliyorum. Yaptığım meditasyonlarda Yaradan’dan hayatımın sonuna kadar benimle birlikte yürüyecek ruh eşimi bana yollamasını isterdim. Yolladı. Bunun için ona minnettarım. Fark bu işte. Eskisine göre daha mutlu ve huzurluyum. Elbette birbirimizin hayatına girme nedenlerimiz var. Yoksa ilahi düzen bizi boş yere bir araya getirmiş olamaz.
Çok kısa sürede sanırım bir ay içinde evlilik kararı aldınız. Bu kadar kısa sürede eşiniz sizi nasıl ikna etti?
Bir erkek sizinle evlenmek için yanıp tutuşmalı. Öbür türlüsü bana doğru gelmiyor hiç. Bizimkisi tamamen bir aşk evliliği. Herşey neredeyse hiç konuşulmadan kendi doğalında oluverdi. Amerika’ya gittiğimin üçüncü haftası o Dominik Cumhuriyeti’ne gitti görev için. İlk kez ayrı kaldık birbirimizden. Oradayken beni arayıp evlilik konusunu açtı. O oradayken ben gün aldım. Gelir gelmez yüzüklerimizi aldık ve hemen evlendik.
Eşinizde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Güvenilirliği, sadakati, sahiplenme biçimi ve en önemlisi gözleri ile gülüşü. Murat hayatınızda görüp görebileceğiniz en güvenilir, en sözünün eri adamdır.