Barış Yarkadaş o sözlerle kimi hedef aldı? ‘Belediye kaynaklarıyla paralı köpek besleyen…’

tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, ‘Erdoğan Aktaş ile Eşit Ağırlık’ programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

‘İstanbul’da CHP ile DEM arasında ne var?’ sorusuna yanıt veren Yarkadaş, iki parti arasında perde arkasında yaşananları aktardı.

“Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da seçimi kazanabilmesi için DEM Parti'nin seçmeninin oyuna ihtiyacı var, neredeyse tamamına ihtiyacı var. Çünkü Ekrem İmamoğlu'nun en büyük handikapı CHP seçmeninin önemli bir kısmının isteksiz, kırgın ve küskün hale gelmesi” detayını veren Barış Yarkadaş, sözlerinin bir bölümünde dikkat çeken ifadeler kullandı.

“[Ben daha önce] Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM Parti arasında kent uzlaşısı kapsamında İstanbul'da 21 belediye meclis üyesinin CHP'nin listelerinden gireceğini söyledim. Yemediğimiz küfür hakaret kalmadı. Troller saldırıya geçtiler. Herkes bir sürü şey söyledi. Ama bugün ortaya ne çıktı? Evet, böyle bir anlaşma yapmış Cumhuriyet Halk Partisi” diyen gazeteci Yarkadaş, ‘Kim o troller?’ sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:

“Ya çok troll var. Herkesin trollü var artık. Belediye kaynakları ile paralı köpek besleyen çok siyasetçi var.”

CHP ile DEM Parti’nin İstanbul’daki ‘kent uzlaşısına’ dair iddiaların konuşulduğu anda Yarkadaş’ın yaptığı bu çıkış, ‘O siyasetçi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu mu?’ sorusunu akıllara getirdi.

İşte o açıklamalar…

Barış Yarkadaş’ın CHP ile DEM Parti arasında yaşananlara dair açıklamaları şöyle:

Erdoğan Aktaş, şimdi DEM Parti'ye dışarıdan baktığında bir bütün ve tek parçaymış gibi görünüyor. Ama içine girdiğinde en az 3-4 parçanın olduğunu görüyorsun. Aslında CHP'de yaşanan bugünkü dağınıklık, klikler, taraflar vesaire bunların daha ağır bir yarılma halinde DEM Parti'de yaşandığını çok yakından görüyorum.

“DEM PARTİ İSTANBUL’DA İKİYE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA”

Salı günü Pınar'ın programında Dem Parti'nin liste krizini dakika dakika verdik. İzleyenler vardır. Listeyi İl Seçim Kurulu'na yetiştirdiler mi, yetiştiremediler mi? meselesinin daha arka boyutu, daha farklı tartışmaları da var.

DEM Parti şu anda İstanbul'da ikiye bölünmüş durumda. Bir kesimi Ekrem İmamoğlu'na destek verme yanlısı, diğer kesimi hiçbir şekilde Ekrem İmamoğlu'na destek vermeme taraftarı.

Salı günü listenin İl Seçim Kurulu'na geç götürülmesi, erken götürülmesi, teslim edilmesi, edilmemesi aslında bütün bu dağınık yapıyı bir anda ortalığa döktü.

Biz salı günü ne gördük? Dem Parti’nin içindeki kliklerin çatışmasını ve kavgasını gördük.

Bu çatışma öyle bir hale geldi ki Dem Parti’nin bir kısım yöneticisi İstanbul'da 39 ilçede aday çıkartma yanlısı iken bir kısmı ‘Hayır kardeşim sadece 15-16 ilçede çıkartalım yanlısı’ ve hala şu muamma 39 ilçede mi çıkaracaklardı yoksa şu an İl Seçim Kurulu'na teslim ettikleri sadece 15-16 ilçede mi?

Bunu niye anlatıyorum? Bunu anlamadan CHP ile DEM Parti arasında Bir seçim iş birliği var mı yok mu sorusuna cevap veremeyiz.

“BELEDİYE KAYNAKLARI İLE PARALI KÖPEK BESLEYEN SİYASETÇİLER VAR”

Pazartesi akşamı ben burada Türk televizyonlarında ilk kez bir gazeteci olarak Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM Parti arasında kent uzlaşısı kapsamında İstanbul'da 21 belediye meclis üyesinin CHP'nin listelerinden gireceğini söyledim. Yemediğimiz küfür hakaret kalmadı. Troller saldırıya geçtiler. Herkes bir sürü şey söyledi. Ama bugün ortaya ne çıktı? Evet kardeşim böyle bir anlaşma yapmış Cumhuriyet Halk Partisi. Çok troll var. Herkesin trollü var artık. Belediye kaynakları ile paralı köpek besleyen çok siyasetçi var.

“KAZANABİLMESİ İÇİN DEM PARTİ’NİN SEÇMENİNE İHTİYACI VAR”

‘Bu anlaşma hangi zeminde yapıldı? Hangi düzlemde yapılmış? Bir şeye imza mı atılmış? Karşılıklı mı konuşulmuş?’ sorusuna da yanıt veren Barış Yarkadaş, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ortaya koyduğu genel seçimdeki iş birliği zorunluluğu Milliyetçi Hareket Partisi'nin AK Parti ile yerel seçimde de ittifak yapması sonucu aslında yerel seçime de yansıyor. Tabii ki yerel seçimde 50.1 yok 2 turlu seçim yok vesaire yok ama Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti ile bir yerde etle kemik gibi durduğu için Onun karşısındaki partilerde var olabilmek için çeşitli ittifak arayışı içindeler. Cumhuriyet Halk Partisi de Kendisi iyi parti, Cumhuriyet Halk Partisi'nden tamamen koptuğu için DEM Parti’nin seçmenine ihtiyaç duyuyor. Çünkü matematik var ortada. Boşa koyuyorsun dolmuyor, doluya koyuyorsun almıyor. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da seçimi kazanabilmesi için DEM Parti'nin seçmeninin oyuna ihtiyacı var.

“CHP SEÇMENİNİN KIRGINLIĞI EN BÜYÜK HANDİKAPI…”

[DEM Parti seçmeninin] neredeyse tamamına [ihtiyacı var]. Çünkü Ekrem İmamoğlu'nun en büyük handikapı CHP seçmeninin önemli bir kısmının isteksiz, kırgın ve küskün hale gelmesi.

O yüzden hem CHP seçmeninin oyunun tamamını almak hem de DEM Parti seçmeninin oyunun bir kısmını almak… Bu yetmiyor İYİ Parti seçmeninin bir kısmını almak Millet İttifakı'ndaki partilerin seçmeninin oylarının bir kısmını da almak zorunda. Matematik ortada…

Bu yüzden DEM Parti ve DEM Parti seçmeni iş birliği yapılabilecek kent uzlaşısı adı altında bir araya gelebilecek en yakın potansiyel olarak görünüyor.

Bu açıklamaların ardından Erdoğan Aktaş’ın ‘Sorum şu, bu pazarlıkları Sayın İmamoğlu mu yapıyor CHP Genel Merkezi mi?’ sorusuna da yanıt veren Barış Yarkadaş, “Orası da biraz karışık” dedi ve şöyle devam etti:

“Yani şundan karışık. Şimdi Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Merkezi adına DEM Parti ile görüşmeler yapıldı. Kent uzlaşısı konusunda en başta aslında iki ilçeyi istedi DEM parti. Dedi ki ‘Kardeşim bize Esenyurt’la Adalar’ı verin. Oralarda aday çıkartmayın. Ya da sizin listenizden girsinler ama bizim partilerimiz olsunlar dediler. Hatta Adalar için Garo Paylan'ın adı geçti. Konuşulduğu için söylüyorum öyle olacak demiyorum olacaktı demiyorum konuşulanı söylüyorum Esenyurt için DEM Parti Kendilerine yakın bir ismin CHP listesinden girebileceğini söyledi ama Ekrem İmamoğlu bunların hiçbirini kabul etmedi onu bir kere söyleyeyim.

Ekrem İmamoğlu, ‘Siz bir iş birliği yapmak istiyorsanız 2019 modeliyle gidelim’ dedi.

2019'da neydi DEM Parti hiçbir belediye verilmedi ama o dönemki adıyla HDP, CHP'lilerin listesinden Büyükşehir'e girdiler. Ve Büyükşehir'de de şu anda meclis üyesi olarak devam ediyorlar.

Şimdi bu sene, gelelim bu seneye. Bu senede bu görüşmeler sürdürüldü. Fakat benim anlayamadığım bir şey var. Ben çözemedim. Şimdi kent uzlaşısı adı altında DEM Parti 20 tane meclis üyesi istedi, peki.

Bir yandan da Esenyurt'ta kendilerine yakın bir adayın olmasını istediler. Aslında istedikleri isim İsmail Topkaya'ydı avukat arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partilidir, Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski il yöneticisidir… Ekrem İmamoğlu onun yerine Profesör Ahmet Özer istedi, DEM Parti ‘Tamam’ dedi. 2010 yılından beri biliyorsunuz CHP'ye üye oldu, Kemal Bey'e daha yakın…

Şimdi bu görüşmeler yapıldı. CHP adına, DEM Parti adına ve en sonunda neye karar verildi?

Yok kardeşim, siz belediye başkan adayı olarak Adalar ve Esenyurt'ta size böyle bir kontenjan veremeyiz, bu bizi sıkıntıya sokar. Çeşitli ilçelerde belediye meclis üyeleri olsun dediler ve böyle bir uzlaşmaya vardılar.

Muhtemelen yarın DEM Parti kendilerini temsil edecek isimleri verecek. Çünkü siz ilçe seçim kuruluna verip araları boş bırakıp sonra doldurabiliyorsunuz.

“BİR YANDA UZLAŞI, DİĞER YANDA AĞIR SUÇLAMA…”

Şimdi şöyle bir tablo var. Bir yanda bir kent uzlaşısının olduğunu, DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin belli sayıda belediye meclis üyeliklerinde anlaştığını görüyoruz. Fakat Özgür Özel ve Gökhan Günaydın ki partinin en yetkili isimleri, DEM Parti'yi suçluyorlar. Bugün Tuncer Bakırhan, Özgür Özel'e çok ağır bir cevap verdi. Bir yandan kent uzlaşısı var deniyor, fakat öbür taraftan Adana'da, Mersin'de işte başka illerde, İzmir'de çok güçlü adaylar çıkarttılar. Yani İzmir'de Akın Birdal adayı yaptılar. İstanbul'da Meral Danış Beştaş'ı yaptılar. Murat Çepni’yi yaptılar. Bir yandan da aday çıkartıyorlar. Bu neyi gösteriyor biliyor musun Erdoğan Aktaş? DEM Parti’nin kendi içinde Bütün olmadığını gösteriyor. Eğer bütün olmuş olsalardı hem bu 39 ilçede aday çıkartalım mı çıkartmayalım mı tartışması olmayacaktı hem de 2019 modeliyle devam edilebilecekti…

“İLİŞKİYİ TANIMLAYABİLMEK MÜMKÜN DEĞİL…”

Şu an DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilişkisini tanımlayabilmek bence mümkün değil. Benim kafam karıştı ben izledikçe kafam karışıyor ya acaba diyorum ki ben mi anlamıyorum diye partideki aktif görev alan arkadaşlarımı arıyorum. Dışarıda olan ama CHP’li olan bu işleri bilen arkadaşlarımı arıyorum. Ya bu işler nasıl oluyor diyorum. Onlar da çok fazla anlamış değiller. Bence Özgür Özel de anlamış değil. Bence Ekrem İmamoğlu'nun da kafası karışmış, Tuncer Bakırhan'ın da kafası karışmış.”