BARBOROS ALTUĞ'DAN GÜLBEN ERGEN'İ KIZDIRACAK BENZETME; "KARPUZ GÜZELİ"

Taraf yazarı Barboros Altuğ, şarkıcı ve sunucu Gülben Ergen'i çok kızdıracak bir yazının altına imza attı!

Karpuz Güzeli...

Hindistan’daki yayıncı arkadaşlarımla beraber, sabah kahvaltısının ardından Delhi’nin en zengin mahallesinde, bol yeşillikli geniş caddelerde sıralanmış villaların arasında yürüyerek Khan Market’a giriyoruz. Buranın Pandora kitapçısı sayılabilecek Bahri Sons’dan istediğim kitapları alacağız.

Daha tam girişte yan yana, Margaret Atwood ve Haruki Murakami’nin yanında Orhan Pamuk’tan Kar ve Benim Adım Kırmızı’nın İngilizceleri duruyor. Kitapçıda çalışanlarla sohbet ederken Elif Şafak’ın Aşk ve Mehmet Murat Somer’in Buse Cinayeti’nin İngilizce baskılarını da sattıklarını öğreniyorum.

Hiç bir şey eskisi değil artık dünyada; 1960’larda internet yokken, kimse istediği kadar seyahat edemiyorken, dünya birbirini tanımıyorken her şey ne kolaydı oysa. Ajda Pekkan’ın uvertür olarak çıktığı bir konseri “Paris’i salladı” diye vermek ne yazık ki mümkün değil 2012 yılında.

Üstelik her alanda dünyada adı geçen Türkler çoğalırken kandırıkçılık oynamak çok da zor; edebiyat alanında mesela baba yayınevlerinde yayımlanan, belli başlı, prestijli ödüllerde adı geçen Orhan Pamuk’tan Elif Şafak’a, Ahmet Altan’dan Ayşe Kulin’e, Perihan Mağden’den Yaşar Kemal’e dünyanın bildiği isimler var.

Keza modern sanatta Kutluğ Ataman’ın adı dünyanın A listesinde; Nuri Bilge Ceylan dünyanın en önemli festivallerinden Cannes’da ödül üstüne ödül kazanıyor, Semih Kaplanoğlu Berlin’den en büyük ödülle dönüyor, Reha Erdem’in filmleri İngiltere’de son on yılın en önemli yüz filmi listesine alınıyor.

Ama işte zamanında (öyle ya da böyle) Miss Turkey seçilen Hülya Avşar’la falan aşık atmak için “ben de güzel seçildim” diye kendini parçalayan Banu Alkan ya da Gülben Ergen gibi solist altı ünlüler için de bir mansiyonumuz var sevgili kültür dedikodusu severler!

Miss Turkey olamayanların rahatça ve korkusuzca katılabilecekleri, üstelik ödülü de garanti festivaller gırla gidiyor. Almanya’da düzenlenenlerin yanına şimdi ABD’dekiler de eklendi. Mesela Boston’daki film festivali.

Korkusuzca gidiniz zira bu panayırlar sadece Türklere açık; dünyada önemli festivallerden tek bir ödülünüz olmaması mühim değil, hatta filmleriniz kendi memleketinizde bile beğenilmiyor olabilir; burada ödül de garanti çünkü her sene sırayla bir Türk yönetmene veriliyor. Adı üstünde: Türk Filmleri Festivali.

Zaten alkışçılar da hazır; elbette Miss Turkey değil ama işte zamanında aynı yollardan aynı insanlarla geçen Gülben Ergen’in sizi alkışlaması muhtemel. Hatta belki bir PR kraliçesi tarafından “o da güzel” yazınız bile hazır olabilir. İtirazım yok; evet, o da güzel, ama Karpuz Güzeli...

Barboros ALTUĞ / TARAF