Baransu o yazarları topa tuttu! 'Değer miydi bu kadar alçaklığa?'
Taraf yazarı Mehmet Baransu iktidar yanlısı gazetecilere, yazarlara, yorumculara ateş püskürdü.
Değer miydi bu kadar alçaklığa
Yüzyılın yolsuzluk soruşturmasında o kadar çok yalan söylediler ki...
Ayakkabı kutularının içinde paralar çıktı... Sustular.
Bir bakanın evinin yatak odasından altı kasa çıktı...
Sessizliğe büründüler.
Bir bakan rüşvet alan oğluna; “Oğlum dikkat et, bir daha bavulla, çantayla alma, yöntemi değiştir” dedi...
Ne var bunda dediler.
“Rüşvet görüntülerinizi polis almış olabilir, ben polis içinden karşı ekip kuruyorum” gerçeği ortaya çıktı...
“Ama paralel devlete karşı bakan ekip kurabilir” yüzkaralığını yazdılar.
Yasal ses kayıtlarında “Çantaya 500 bin dolar koy, kuryeyle yolla” rezilliği ortaya saçıldı...
Üstüne üstlük polis, yolda kuryeyi durdurup çantasını açtı, paraların video ve fotoğraf görüntüsünü kaydetti...
Hep bir ağızdan;
“Çantada rüşvet parası olduğunu nereden biliyorsunuz? Ya boşsa” dediler.
Millet bu cevaba gülünce bu kez “Neden suçüstü yapılmadı”, “Çanta bakanların ofisine bırakılmış da ne olmuş” dizelerini sıraladılar...
Halk Bankası Genel Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutularına saklanan 4 milyon 500 bin dolar para çıktı...
Tam dört gün sustular.
Nedense dört gün sonra akıllarına “Para imam- hatibe, yurtdışındaki bir okula gidecekti” yalanı geldi...
Dört gün neden sustunuz, bu yalanı ilk gün neden söylemediniz soruları karşısında başlarını eğip, ustalarına döndüler.
Oradan gelecek cevaba baktılar.
Usta da, kalfa da, çırak da cevap veremedi.
Çaresizlik içinde, Cemaat, paralel devlet, dış mihrak deyip durdular.
Ve sonra akıllarına geldi...
“Tanırım iyi çocuktur, bir de saf ki sormayın, imam- hatip paralarını ayakkabı kutusuna koyacak kadar saf” diyerek...
Milletin aklıyla alay etmeye kalktılar.
Bağış toplamak için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol yapılması gerekir, yoksa bağış toplanmaz. Kaldı ki ortada protokol yok, gerçeği karşısında dilsiz şeytan kesildiler.
Bir de ortaya şu gerçek çıkınca hepten sustular:
“Halk Bankası Genel Müdürü’nün ifadesinde bahsettiği Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesi binası eylül ayında Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı’na 2013 yılı ek programına alınması için teklif edilmiş.
Şu an Kalkınma Bakanlığı ile resmi yazışmalar yapılmış. Görüşmeler onay aşamasına gelmiş. Bakanlığın resmi kayıtlarında da bu bilgiler mevcut.
Çorum İl Özel İdaresi resmi İnternet sitesinde 18 Aralık 2013 tarihinde Osmancık İmam Hatip Lisesi Pansiyonu ihalesi için 2013-189059 kamu ihale kurumu kayıt numarası ile ihaleye çıkılmış.”
Bu gerçek karşısında rüşvete, yolsuzluğa nasıl bir kılıf bulmaya çalışırlar, doğrusu merak içindeyim.
O kadar çok yalan söylediler ki...
Gözlerimizin içine baka baka yalanlarını sıraladılar.
Cemaat, paralel devlet dediler...
Yeni Şafak gazetesinin üç ay önce bu yolsuzluğu manşetine çekip, MASAK ve Maliye Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine konunun, savcılığa intikal ettiği ortaya çıkınca...
Katıldıkları televizyon programından kaçtılar...
Kısacası...
Çaldınız mı, çalmadınız mı...
Rüşvet aldınız mı, almadınız mı... sorularına cevap vermemek için kıvranıp durdular...
Kılıktan kılığa girdiler...
Yedikleri yetim hakkı, çaldıkları para, aldıkları rüşvetler ortaya çıkmasın diye utanmadan bir de ellerini Allah’a kaldırıp dua seansları düzenlediler.
Utanmadan milletin yüzüne baktılar ama Allah’a nasıl baktılar doğrusu hayretler içerisindeyim.
Dini de Müslümanlığı da başlarındaki örtüyü de kısacası tüm kutsalları da yalanlarıyla kirlettiler.
Değer miydi bu kadar alçalmaya, alçaklığa...
Mehmet BARANSU / TARAF
Mehmet BARANSU / TARAF