BANA ERMENİLERİN YÜZKARASI DİYORLAR! MARKAR ESAYAN HABERTÜRK'TE DERT YANDI!
Gazeteci-yazar Markar Esayan, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı.
Gezi olayları ile ilgili önemli değerlendirmeler yapan Esayan, Türkiye’de Ermeni toplumunun tek bir birey gibi algılanmasını eleştirerek “Gezi’deki ilk grup gencin karşı çıktığı şey tam da buydu: Bana cemaat dayatmayın. Benim ırkımla benim görüşlerimin ne alakası var? Görüşlerimi beğenmeyenler Hrant’ın kemikleri sızlıyordur, cemiyetin yüzkarasısın gibi şeyler söylüyorlar” dedi.
İşte Markar Esayan’ın o açıklamaları...
SOL’UN MAHALLE BASKISI MÜTEDEYYİN KESİMİ FERSAH FERSAH AŞAR
Bu deneyimde şunu anladım. Türkiye’de mahalle baskısı hep mütedeyyin kesimler üzerinden işlendi. Dindarlık mahalle baskısı olarak algılandı. Ancak bunu fersah fersah aşan bir sol mahalle baskısı var. Ben mahalle baskısının her türlüsünü yaşadım. Türkiye’de ceberrut bir devlet geleneğinin olması herkesi çok fazla cemaatleştirmiş. Kendinden olanı korumak, yanlış da olsa yaptığına sahip çıkmak kültürü gelişmiş.
GÖRÜŞLERİMİ BEĞENMEYENLER “CEMİYETİN YÜZKARASISIN” DİYOR
Türkiye’de yaşayan Ermeni toplumu tek bir birey gibi algılanıyor. Ben Ermeni toplumunu da başka bir şeyi de temsil etmiyorum. Benim temsiliyetim sadece kendimle sınırlı olabilir. Birey budur. Gezi’deki ilk grup gencin karşı çıktığı şey tam da buydu: Bana cemaat dayatmayın. Benim ırkımla benim görüşlerimin ne alakası var? Görüşlerimi beğenmeyenler “Hrant’ın kemikleri sızlıyordur, cemiyetin yüzkarasısın” gibi şeyler söylüyorlar.
AK PARTİ DÜŞMANI DEĞİLSEN “MUTLAKA SATILMIŞ OLMALISIN” DİYORLAR
İnsanların kafasında Ermeniler daha çok kentlerde yaşayan, Hristiyan olduğu için daha çok Batı ile iç içe görülen, varsıl bir topluluk. Bu şablon nedeniyle Ermeniler için “Bunlar tabi ki laiklerle aynı dokuya sahip olmalı, doğal olarak AK Parti düşmanı olmalı” gibi bir çıkarım yapılıyor. Aksi olunca da “ Sen mutlaka satılmış olmalısın” diyorlar ki bunu da işsiz bir gazeteciye söylüyorlar. Bu gerçekten tehlikeli.
İşte Markar Esayan’ın o açıklamaları...
SOL’UN MAHALLE BASKISI MÜTEDEYYİN KESİMİ FERSAH FERSAH AŞAR
Bu deneyimde şunu anladım. Türkiye’de mahalle baskısı hep mütedeyyin kesimler üzerinden işlendi. Dindarlık mahalle baskısı olarak algılandı. Ancak bunu fersah fersah aşan bir sol mahalle baskısı var. Ben mahalle baskısının her türlüsünü yaşadım. Türkiye’de ceberrut bir devlet geleneğinin olması herkesi çok fazla cemaatleştirmiş. Kendinden olanı korumak, yanlış da olsa yaptığına sahip çıkmak kültürü gelişmiş.
GÖRÜŞLERİMİ BEĞENMEYENLER “CEMİYETİN YÜZKARASISIN” DİYOR
Türkiye’de yaşayan Ermeni toplumu tek bir birey gibi algılanıyor. Ben Ermeni toplumunu da başka bir şeyi de temsil etmiyorum. Benim temsiliyetim sadece kendimle sınırlı olabilir. Birey budur. Gezi’deki ilk grup gencin karşı çıktığı şey tam da buydu: Bana cemaat dayatmayın. Benim ırkımla benim görüşlerimin ne alakası var? Görüşlerimi beğenmeyenler “Hrant’ın kemikleri sızlıyordur, cemiyetin yüzkarasısın” gibi şeyler söylüyorlar.
AK PARTİ DÜŞMANI DEĞİLSEN “MUTLAKA SATILMIŞ OLMALISIN” DİYORLAR
İnsanların kafasında Ermeniler daha çok kentlerde yaşayan, Hristiyan olduğu için daha çok Batı ile iç içe görülen, varsıl bir topluluk. Bu şablon nedeniyle Ermeniler için “Bunlar tabi ki laiklerle aynı dokuya sahip olmalı, doğal olarak AK Parti düşmanı olmalı” gibi bir çıkarım yapılıyor. Aksi olunca da “ Sen mutlaka satılmış olmalısın” diyorlar ki bunu da işsiz bir gazeteciye söylüyorlar. Bu gerçekten tehlikeli.