'Balkona bayrak asan dayı' ilk kez konuştu
Google’a yüzlerce kere sorulmuş, “Bayrak asan adam, bayrak asan amca, bayrak asan dayı kim?” diye. Kimse bilmiyor. Dayı ve amca kısmı mühim, tanımadan akraba etmişiz. Davete gerek görmeden aylardır o balkondayız, kenarda plastik bir beyaz sandalye, üzerinde bir çift terlik. Terlik kısmı da mühim; bir misafir geldiğinde “Dur şimdi sen ayağını taşa basma” denir, bir de balkon yıkarken lazım olur yedek terlik. Bir balkonda olması gerekenler listesi gibi bir fotoğraf: Bir dayı, bir sandalye, bir de ekstradan Türk bayrağı. Artık Cem Yılmaz bile başaramıyor bizi birleştirmeyi, kaldı ki son kullanma tarihi gibi son beraber sevinme tarihlerimiz 2002 ve 2003, birinde Dünya Kupası üçüncüsü olmuşuz, birinde Eurovision birincisi. Şimdi kupa dediğimiz evdeki kahve kupaları, Eurovision’u da seyredene meczup gözüyle bakılıyor. Birlik ve beraberliğe belki de artık ihtiyaç duymasak da bir kişi direniyor, balkondaki o dayı, hepimizin dayısı!