BALÇİÇEK PAMİR'İN TEKZİP YAYINLATTIĞI ORAY EĞİN'DEN ZEHİR ZEMBEREK YANIT
Dünkü köşesini tekzip metnine kaptıran Oray Eğin, Balçiçek Pamir'e açtı ağzını yumdu gözünü!
Akşam Gazetesi Yazarı Oray Eğin, dün köşesinde tekzibini yayınlamaya mecbur kaldığı Balçiçek Pamir’i yerden yere vurdu..
Eğin, Pamir’in tekzip metninde kendisini "başarılı bir gazeteci" olarak göstermesine de sert tepki göstererek "Balçiçek Pamir, başarılı bir gazeteci değildir hele gazeteci hiç değildir" dedi..
İşte Eğin’in Pamir’e çok sert yanıtı:
Balçiçek Pamir henüz çömez bir gazeteciyken eski bakanlardan Fikri Sağlar’la Aktüel dergisi için bir söyleşi yapıyor. Yıl 1998. Ardından da bu söyleşi hakkında ’konuşmak’ için MİT’e gidiyor. Olay bu kadar basit. Zaten herkes de biliyor bu konuyu. Zamanında epey tartışıldı, pek çok köşe yazarı bu konuda fikir beyan etti. Hatta Fikri Sağlar da bizzat açıklamıştı.
Bu olayın ilk aşaması.
Gelelim ikinci aşamasına.
Pamir, meslek adına bu utanç verici davranışı ortaya çıkınca panikliyor ve bu konuyu gündeme getiren Fikri Sağlar’a dava açıyor. Bu hanımefendi genelde kendi açıklarının dava açarak konuşulmasını engellemeye çalışır. Kalemine de güvenmez sanırım. Zira yazmaya kalktığında yüzüne gözüne bulaştırır; çok meşhur bir Ermeni sanatçıyı Yahudi yapabilir.
Her neyse...
Mağdur olan Fikri Sağlar, mağduriyetini dile getiren Fikri Sağlar; bütün bu işlerin sorumlusu da Balçiçek Pamir. Buna rağmen Fikri Sağlar’ı dava ediyor. Bunun üzerine de Fikri Sağlar karşı dava açıyor.
İstanbul İkinci Asliye Hukuk Hakimliği’nde 2005/220 esas numaralı ve 2007/276 karar numaralı dava 16.12.2005 tarihinde görüşülmeye başlıyor ve 2 sene sonra karara bağlanıyor.
Mahkeme önce Balçiçek Pamir’in davasını reddediyor, ardından da Balçiçek Pamir’i Fikri Sağlar’a 2000 TL tazminat ödemeye mahkum ediyor.
Bütün bunlar da o dönem sıcağı sıcağına medyada yer aldı, haber yapıldı. Zaten bizzat Pamir o dönemki köşesinde MİT’e görüşmeye gittiğini de yazdı. Bir süre önce, bu konuyu ben de köşeme taşımıştım.
Dün bu olay gerçek, belgesi de ortada olmasına rağmen köşem bir tekzip metniyle işgal edildi.
İçine hakaretler de serpiştirilen bir tekzip doğru olan bir olayın hem üzerini örtüyor, hem kamuoyunu yanlış yönlendiriyor. Her şeyiyle açık, belgeli, ortada olan bir olayı tekzip eden bir hukuk sisteminin sorgulanması gerekmiyor mu? Çarpıklık gerçeklerin dillendirilmesi mi, yoksa üzerinin örtülmesi mi?
Bakın, Fikri Sağlar’ın lehine verilen mahkeme kararın dökümünde ne yazılı:
’Davacı bir gazeteci [Balçiçek Pamir], davalı ise o dönemde milletvekilidir [Fikri Sağlar]. Davacının davalı ile bir röportaj yaptığı ve bu röportaj sonucunda davacının MİT görevlileri ile görüştüğü tartışmasızdır. (...) Davacının yaptığı röportajla ilgili MİT’le görüşmesinin olağan olmadığı gibi eşi ile resmi görüşmeye gitmesi de inandırıcı değildir.’
Ayrıca, dünkü tekzipte yer alan ifadeyi daha düzeltmek zorundayım.
O da Balçiçek Pamir’in ’genç yaşında başarılı işlere imzasını atan Türk Basını’nın önde gelen isimleri arasında yer edinmiş saygın bir gazeteci’ olduğuna dair bir ifade. Bu ifade de, tekzibin diğer kısımları gibi gerçekleri yansıtmıyor. Balçiçek Pamir basının önde gelen isimlerinden biri değildir, dahası hiç saygın değildir, genç yaşında başarılı işlere imza atmamıştır, kendisine gazeteci denip denemeyeceği de tartışmaya açıktır.
Hakkında böylesi övücü bir ifadeyi ancak parasıyla tuttuğu birine yazdırabilir.
Eğin, Pamir’in tekzip metninde kendisini "başarılı bir gazeteci" olarak göstermesine de sert tepki göstererek "Balçiçek Pamir, başarılı bir gazeteci değildir hele gazeteci hiç değildir" dedi..
İşte Eğin’in Pamir’e çok sert yanıtı:
Balçiçek Pamir henüz çömez bir gazeteciyken eski bakanlardan Fikri Sağlar’la Aktüel dergisi için bir söyleşi yapıyor. Yıl 1998. Ardından da bu söyleşi hakkında ’konuşmak’ için MİT’e gidiyor. Olay bu kadar basit. Zaten herkes de biliyor bu konuyu. Zamanında epey tartışıldı, pek çok köşe yazarı bu konuda fikir beyan etti. Hatta Fikri Sağlar da bizzat açıklamıştı.
Bu olayın ilk aşaması.
Gelelim ikinci aşamasına.
Pamir, meslek adına bu utanç verici davranışı ortaya çıkınca panikliyor ve bu konuyu gündeme getiren Fikri Sağlar’a dava açıyor. Bu hanımefendi genelde kendi açıklarının dava açarak konuşulmasını engellemeye çalışır. Kalemine de güvenmez sanırım. Zira yazmaya kalktığında yüzüne gözüne bulaştırır; çok meşhur bir Ermeni sanatçıyı Yahudi yapabilir.
Her neyse...
Mağdur olan Fikri Sağlar, mağduriyetini dile getiren Fikri Sağlar; bütün bu işlerin sorumlusu da Balçiçek Pamir. Buna rağmen Fikri Sağlar’ı dava ediyor. Bunun üzerine de Fikri Sağlar karşı dava açıyor.
İstanbul İkinci Asliye Hukuk Hakimliği’nde 2005/220 esas numaralı ve 2007/276 karar numaralı dava 16.12.2005 tarihinde görüşülmeye başlıyor ve 2 sene sonra karara bağlanıyor.
Mahkeme önce Balçiçek Pamir’in davasını reddediyor, ardından da Balçiçek Pamir’i Fikri Sağlar’a 2000 TL tazminat ödemeye mahkum ediyor.
Bütün bunlar da o dönem sıcağı sıcağına medyada yer aldı, haber yapıldı. Zaten bizzat Pamir o dönemki köşesinde MİT’e görüşmeye gittiğini de yazdı. Bir süre önce, bu konuyu ben de köşeme taşımıştım.
Dün bu olay gerçek, belgesi de ortada olmasına rağmen köşem bir tekzip metniyle işgal edildi.
İçine hakaretler de serpiştirilen bir tekzip doğru olan bir olayın hem üzerini örtüyor, hem kamuoyunu yanlış yönlendiriyor. Her şeyiyle açık, belgeli, ortada olan bir olayı tekzip eden bir hukuk sisteminin sorgulanması gerekmiyor mu? Çarpıklık gerçeklerin dillendirilmesi mi, yoksa üzerinin örtülmesi mi?
Bakın, Fikri Sağlar’ın lehine verilen mahkeme kararın dökümünde ne yazılı:
’Davacı bir gazeteci [Balçiçek Pamir], davalı ise o dönemde milletvekilidir [Fikri Sağlar]. Davacının davalı ile bir röportaj yaptığı ve bu röportaj sonucunda davacının MİT görevlileri ile görüştüğü tartışmasızdır. (...) Davacının yaptığı röportajla ilgili MİT’le görüşmesinin olağan olmadığı gibi eşi ile resmi görüşmeye gitmesi de inandırıcı değildir.’
Ayrıca, dünkü tekzipte yer alan ifadeyi daha düzeltmek zorundayım.
O da Balçiçek Pamir’in ’genç yaşında başarılı işlere imzasını atan Türk Basını’nın önde gelen isimleri arasında yer edinmiş saygın bir gazeteci’ olduğuna dair bir ifade. Bu ifade de, tekzibin diğer kısımları gibi gerçekleri yansıtmıyor. Balçiçek Pamir basının önde gelen isimlerinden biri değildir, dahası hiç saygın değildir, genç yaşında başarılı işlere imza atmamıştır, kendisine gazeteci denip denemeyeceği de tartışmaya açıktır.
Hakkında böylesi övücü bir ifadeyi ancak parasıyla tuttuğu birine yazdırabilir.