BALÇİÇEK PAMİR VE YİĞİT BULUT'UN PROGRAMCI OLARAK ARTI VE EKSİLERİ NELER?

"Habertürk elemanlarından balçiçek pamir adlı bir programcı var.. enteresan bir bayan.."

Bir haber kanalına dâir

Televizyon kanalları çoğaldı.. bunlar kafalarına göre açık oturum tertipliyor, en hafif magazin mevzularından en ciddi, en hassas memleket meselelerine kadar pekçok bilimsel, sosyal ve ekonomik problemi ele alıyor, ehliyetli ehliyetsiz bir takım adamları çağırıp konuşturuyorlar.. bütün türkiye de onları takibediyor, seyrediyor ve fikir ediniyor.. onun için bu programları ve tertipleyicilerini tenkid etmekte, gerekirse takdir etmekte isabet vardır..

bugün haber kanallarından birisine, habertürk'e ait bazı tenkid ve temennizimizi dile getirmek istiyoruz..

* * *

habertürk elemanlarından balçiçek pamir adlı bir programcı var.. enteresan bir bayan.. konuştuğu kişilerin görüşlerine ters gelen tezleri ortaya atıyor.. hem de sorular halinde.. karşısındakini iyi konuşturuyor.. bu onun pozitif tarafı.. negatif tarafı ise, konuşturmak için çağırdığı kişilerden çok kendisinin konuşması.. bir de karşısındaki, can alacak bir noktayı açıklarken, sözünü kesip başka bir soruya geçiyor.. yahut bir reklam arası veriyor..

beyaz dişleriyle tanınan, bu sebeple "bayan diş" diye anılan balçiçek hanım geçen günkü proğramında "şimdi size önemli bir büyüğümü takdim edeceğim" diyerek mehmet altan'ı sahneye çıkardı..

doğrusu ben bu büyüğüm sıfatını iyi anlayamadım.. evvelâ, bayan balçiçek mehmet altan'a büyüğüm diyecek kadar küçük sayılmaz.. sonra mehmet altan'ın saçı sakalı, henüz büyük olmaya yetecek kadar ağarmış değil!..

ikinci cumhuriyet büyüklerinden olduğunu söylemek istiyorsa o başka!...

iyi ama; sayın altan'a büyüğüm diye hitabederse çetin altan'a ne demesi gerekir.. doğrusu keşfedemedim.. "büyüğümün büyüğü" mü diyecek dersiniz..

bir mesele daha var: o da, ahmet altan'dan bahsederken ne söyleyecek.. "büyüğümün bir üst büyüğü" mü diyecek, yoksa "büyüğümün az büyüğü" mü?

belki de "büyüğümün büyüğü ile büyüğüm arasındaki büyüğüm" diye anması gerekecek..

balçiçek hanımın ağzından dökülen bu nazik ifade, yerine oturmadığı için görüyorsunuz nasıl karışık çağrışımlara yol açıyor.. bununla beraber teslim etmek gerekir ki, yaptığı işi magazinleştirmiyor.. felsefe, sosyoloji ve edebiyat vadilerinde satıhta kalsa da dili işlektir.. geçenlerde ağzından "ezcümle" kelimesi çıktı.. bu eski edatı bugün kullanabilen yaşlı ademler bile kalmadı.. fakat bayan balçiçek, mülakat yaparken objektif davranmıyor, hep kendi görüşlerinin öne çıkmasına çalışıyor, konuşmanın seyrini buna göre yönlendiriyor..

mülâkatçının, konuştuğu kişiye sansür koymaması gerekir.. konuşan adam rahat olmalı, bir noktayı açıklarken başka soruya veya reklam arası müdahalelere maruz bırakılmamalı..

* * *

yiğit bulut'a

doğrusunu söylemek lazım gelirse her konuşmacıya konuşma hakkı veriyorsunuz.. ama bazen de sözünü tamamlamadan başkasına söz veriyorsunuz veya reklam arası yapıyorsunuz.. en büyük noksanınız, konuşmacıların sıra ile konuşmasını ve birbirlerini dinlemesini sağlamakta gösterdiğiniz sessizliktir.. açık oturum idare etmekte dikkat edilecek en önemli husus, ele alınan konunun idareci tarafından iyi tetkik edilmesi, konuya ait parçaların ve problemlerin iyi ayırdedilmesi ve bunların sıra ile müzakereye sunulmasıdır.. hattâ detayların ve soruların daha evvelden konuşmacılara bildirilmesinde sayısız faydalar vardır..

ileri sürülen her tezi veya anti tezi müdafaa edenlerle itiraz edenlere ayrı ayrı söz verip fikirlerinin ortaya çıkmasını sağlamak, ardından da münakaşanın o detaya ait neticesini hülasa etmek yöneticiye düşer..

birisi konuşurken diğerinin söze karışmasına izin vermemek icabeder.. siz bu hallerde susuyorsunuz.. ve dinliyorsunuz.. ortaya kaos çıkıyor..

mamafih, meseleleri kavrayış ve yeni vizyonları kabulediş bakımından bir entellektüel kapasiteye sahip olduğunuzu kabul etmek gerekir.. bir de tarafsızlığınız, objektif davranışınız ve samimiyetiniz belli oluyor.. bu da size ait müsbet vasıf sayılır..


Osman Akkuşak/Yeni Şafak