"BAKIYORUM,SAHNEDEKİ,ARKADAKİ HERKES AĞLIYOR.BU ÜLKENİN CANI ACIYOR"!..İŞTE O ŞİİR!..(VİDEO)

Ertuğrul Özkök,Kanal 7 seyrederken içine düştüğü duyguları kaleme aldı ve "Bakıyorum, sahnedeki, arkadaki herkes ağlıyor. Bu ülkenin canı acıyor" diye yazdı. İşte o şiir...

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bugünkü köşe yazısında ülkenin canının acıdığının altını çizdi. Özkök'ün bu acıyı hissetmesini sağlayan Anadolu Yıldızı programına konuk olan ünlü şiir yorumcusu ve sunucu Bedirhan Gökçe'ydi.

Geçtiğimiz gün "Adam kavgada belli olur" adlı şiir albünü çıkartan Bedirhan Gökçe, programda "Sol yanım acıyor anne" adlı şiirini yorumlarken programa katılanlar gözyaşlarına hakim olamamışlardı. Özkök de köşe yazısında bu duygusal sahnelerden etkilenen isimler arasında yer aldığına yer verdi.İşte o şiir...



VE İŞTE ÖZKÖK'ÜN KÖŞE YAZISI...

Eksik kalan bedel cümlesi


GECE saat 03.00´te AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik´ten bir mesaj geldi.

"O cümle yarım kalmış" diyor.

Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin son cümlesini kastediyor.

Yani şu:

"Her türlü bedeli ödemeye hazırız."

Başbakan Tayyip Erdoğan´ın cümlesi de eksik.

O da ne diyor:

"Bedel ödenir..."

Gerçi Başbakan eksiği fark edip cümleyi tamamlamış.

Ömer Çelik, "Cümlenin tamamı şu olmalıdır" diyor:

"Bedelini öderiz, ama bedelini de ödetiriz..."

* * *

Şimdi soruyorum.

Bu bir tehdit mi?

Bir akşam önce Kanal 7´de sanatçı şiir okuyor:

"Sol yanım acıyor anneciğim" diye.

Bakıyorum, sahnedeki, arkadaki herkes ağlıyor.

Bu ülkenin canı acıyor.

Bu yazdıklarım tehdit falan değil.

"Bizi anlayın haykırışı."

Karşımdaki eğer komşuysa, eğer benimle dost yaşamak istiyorsa, bu acımı anlayacak.

O yüzden diyorum ki, "Canımı bu kadar acıtırsan, ben de seninkini acıtırım."

Demeyip de ne yapayım?

Öbür yanağımı mı uzatayım.

Yıllardır uzatıyorum.

Şamar üstüne şamardan başka ne gördüm.

* * *

Ömer Çelik devam ediyor:

"Devlet aklının soğukkanlılığı zaaf olarak algılanmamalı."

Altına onu tamamlayan bir cümle daha:

"Bedel ödetiriz cümlesi de saldırganlık olarak algılanmamalı."

Bu sadece ve sadece ciddi bir kararlılığın ifadesidir.

Diplomasinin çaresiz kaldığı noktada, neyin başlayacağını dürüstçe anlatmaktan ibarettir.

Türkiye´nin "Milli siyaset belgesi" işte budur.

Bu olmalıdır.

Bu öyle ateşli bir demagoji falan değil, gerçekçiliğin ta kendisidir.

Türkiye, bu bölgede caydırıcılığı asla kaybetmemelidir.

Ordusunun gücünden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Siyasetçisinin kararlılığını kimse sınamaya kalkmamalıdır.

PKK terörünü çözmenin yolu buradan geçiyor.

Bu bölgede ileride kanlı ve nereye gideceği belli olmayan bir savaş istemeyenler, Türkiye´nin ve ordusunun bu kararlılığının arkasında saf tutmalıdır.

Bakın Türkiye Cumhuriyeti hükümeti günlerdir, sakin bir biçimde diplomatik yolları deniyor.

Devletin öteki kurumları da arkasında duruyor.

Bu süreçte kimse, ama kimse, Türkiye´nin kararlılığından şüphe duymamalıdır.

Günlerdir işte bunu haykırıyoruz.

* * *

Bir de son nokta.

Hayatım boyunca PKK ile Kürtleri hep birbirinden ayırdım.