Bakan açıkladı: TİB'de herkes asli görevine döndü!
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Bilgin, TİB’de yapılan düzenlemelerle ilgili konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) yapılan bütün düzenlemelerin, geçmişteki uygulamaların aksine daha hukuki bir çerçeveye oturtulmasına yönelik olduğunu belirterek, "Herkes asli görevine döndü, yetkiler sınırlandırıldı" dedi.
Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TİB'de, geçmişte yaşanan usulsüz telefon dinlemelerin ardından alınan önlemleri anlattı.
TİB'de öncelikli olarak, personelde değişiklik yapıldığını ifade eden Bilgin, hukuk dışı faaliyetlere bulaştığından şüphe edilen personelin tedbir amaçlı görev yerinin değiştirildiğini, iç bünyede de değişiklikler olduğunu belirtti.
Geçen yıl şubat ayı itibarıyla Başbakanlık Teftiş Kurulunun, hemen ardından da eş zamanlı olarak Devlet Denetleme Kurulunun incelemeler yaptığını anımsatan Bilgin, elde edilen bulgulara göre Cumhuriyet Savcılığına suç duyurularının yapıldığını, idari soruşturmaların gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bilgin, konunun adli soruşturma ayağında ise hem denetim raporları hem de TİB'in süreç içinde yaptığı tespitler üzerine başlatılan disiplin soruşturmaları çerçevesinde, yasa dışı dinleme, casusluk ve TİB'de verileri silme hususundaki adli soruşturmaların sürdüğünü kaydetti.
Bugün itibarıyla 7 TİB personelinin tutuklu, 5'inin ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılandığını paylaşan Bilgin, 2014 başından itibaren görevlerinin yürütülmesi esnasında mevzuata aykırı olduğu tespit edilen tüm uygulamaların, tutanak ve raporlarla kayıt altına alındığını, bu tespitlere istinaden çeşitli tarihlerde toplam 26 TİB personeli hakkında 11 ayrı disiplin soruşturmasının yürütüldüğünü bildirdi.
"TİB'de artık fiziki arşiv tutuluyor"
Bilgin, TİB'de herkesin asli görevine döndüğünü, her elemanın hangi alana nasıl gireceğinin kayıt altına alındığını, yetkilerin sınırlandırıldığını, personelin ilgi alanında bulunmayan yerlere girişinin amirlerinin yazılı izniyle gerçekleştiğini, personelin yaptıkları işlemlerin loglarının tutulduğunu, temizlik personeli de dahil olmak üzere memur olmayan personelin işlemlerin yürütüldüğü ve bilgisayarların bulunduğu odalara ancak amirlerinin kontrolünde girdiklerini söyledi.
TİB'de mahkemelerden gelen talepleri detaylı olarak incelemek üzere hakim ve savcıların görevlendirildiğini hatırlatan Bilgin, şunları kaydetti:
"Artık fiziki arşiv tutuluyor. Bir sürü kayda ulaşılamıyor, yok edildi. Bundan sonra arzumuz ve gayretimiz şudur: TİB'e yapılacak talepler hukuk çerçevesinde olmalıdır, haklı gerekçeye dayanmalıdır. TİB'de yapılan her işin, işin hassasiyeti gereği bir iznin bulunması zorunludur. Kamuda devamlılık esası çerçevesinde geçmişte ne yapılmışsa sonra gelen herkesin yapılan her şeyi görmesi kamu borcumuzdur. Bütün düzenlemelerimiz de bunun içindir, başka hiçbir amacımız da yoktur. Kamuoyumuz da daha kurallı daha kontrollü bir noktaya gidildiği yönünde kanaat sahibidir diye tahmin ediyorum. Çünkü geçmişte yaşadığımız örneklerle bugün muhatap olduğumuz TİB'in pozisyonu ve aradaki fark gayet nettir."
Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TİB'de, geçmişte yaşanan usulsüz telefon dinlemelerin ardından alınan önlemleri anlattı.
TİB'de öncelikli olarak, personelde değişiklik yapıldığını ifade eden Bilgin, hukuk dışı faaliyetlere bulaştığından şüphe edilen personelin tedbir amaçlı görev yerinin değiştirildiğini, iç bünyede de değişiklikler olduğunu belirtti.
Geçen yıl şubat ayı itibarıyla Başbakanlık Teftiş Kurulunun, hemen ardından da eş zamanlı olarak Devlet Denetleme Kurulunun incelemeler yaptığını anımsatan Bilgin, elde edilen bulgulara göre Cumhuriyet Savcılığına suç duyurularının yapıldığını, idari soruşturmaların gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bilgin, konunun adli soruşturma ayağında ise hem denetim raporları hem de TİB'in süreç içinde yaptığı tespitler üzerine başlatılan disiplin soruşturmaları çerçevesinde, yasa dışı dinleme, casusluk ve TİB'de verileri silme hususundaki adli soruşturmaların sürdüğünü kaydetti.
Bugün itibarıyla 7 TİB personelinin tutuklu, 5'inin ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılandığını paylaşan Bilgin, 2014 başından itibaren görevlerinin yürütülmesi esnasında mevzuata aykırı olduğu tespit edilen tüm uygulamaların, tutanak ve raporlarla kayıt altına alındığını, bu tespitlere istinaden çeşitli tarihlerde toplam 26 TİB personeli hakkında 11 ayrı disiplin soruşturmasının yürütüldüğünü bildirdi.
"TİB'de artık fiziki arşiv tutuluyor"
Bilgin, TİB'de herkesin asli görevine döndüğünü, her elemanın hangi alana nasıl gireceğinin kayıt altına alındığını, yetkilerin sınırlandırıldığını, personelin ilgi alanında bulunmayan yerlere girişinin amirlerinin yazılı izniyle gerçekleştiğini, personelin yaptıkları işlemlerin loglarının tutulduğunu, temizlik personeli de dahil olmak üzere memur olmayan personelin işlemlerin yürütüldüğü ve bilgisayarların bulunduğu odalara ancak amirlerinin kontrolünde girdiklerini söyledi.
TİB'de mahkemelerden gelen talepleri detaylı olarak incelemek üzere hakim ve savcıların görevlendirildiğini hatırlatan Bilgin, şunları kaydetti:
"Artık fiziki arşiv tutuluyor. Bir sürü kayda ulaşılamıyor, yok edildi. Bundan sonra arzumuz ve gayretimiz şudur: TİB'e yapılacak talepler hukuk çerçevesinde olmalıdır, haklı gerekçeye dayanmalıdır. TİB'de yapılan her işin, işin hassasiyeti gereği bir iznin bulunması zorunludur. Kamuda devamlılık esası çerçevesinde geçmişte ne yapılmışsa sonra gelen herkesin yapılan her şeyi görmesi kamu borcumuzdur. Bütün düzenlemelerimiz de bunun içindir, başka hiçbir amacımız da yoktur. Kamuoyumuz da daha kurallı daha kontrollü bir noktaya gidildiği yönünde kanaat sahibidir diye tahmin ediyorum. Çünkü geçmişte yaşadığımız örneklerle bugün muhatap olduğumuz TİB'in pozisyonu ve aradaki fark gayet nettir."