BAK SIRRI KARDEŞİM! ÖZKÖK'TEN DURAN KALKAN YANITI!
Sırrı Süreyya Önder'in "Duran Kalkan silahlarını Özkök ve Hasan Celal Güzel versin dağa çıksınlar" sözlerine Özkök'ten yanıt geldi...
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ten Sırrı Süreyya Önder’e yanıt geldi. Canlı yayında Özkök ve Sabah yazarı Hasan Celal Güzel’e çok sert eleştiriler yönelten Sırrı Süreyya Önder, PKK’nin lider kadrolarından Duran Kalkan’ın yazar olmak istediğini hatırlatmış ve çarpıcı bir öneride bulunmuştu: Kalkan silahlarını Özkök ve Güzel’e versin. İkisi de dağa çıksınlar!
"Sırrı kardeşim, dağdaki bırakmadı ki ben alayım" diyerek söze başlayan Özkök, PKK’nın henüz silahlarını bırakmadığını hatırlattı ve şöyle devam etti:
SIRRI Süreyya Önder kardeşim her şeyi mizahla izah eder. En sevdiğim tarafı da budur.
Geçen akşam bir televizyon programında, “Dağdaki PKK lideri Duran silahı bırakıp, köşe yazarı olmak istediğini söyledi. Gittiğimde gördüm. Onun iki silahı var. Birini Ertuğrul Özkök’e, ötekini de Hasan Celal Güzel’e versin” dedi.
Hay hay kardeşim versin de, ortada bir mesele var.
Karayılan’ın söylediklerine bakarsak, silah bırakma falan gibi bir niyet, şimdilik yok.
İkincisi sen silaha düşkün olabilirsin ama ben silahtan hiç hazzetmem.
Gençliğimde şimdiki liberal arkadaşların bir bölümü silaha sarılmışken, ben dayak yeme pahasına silaha karşı çıkıyordum.
Askerde bile silah atmadım.
Bir zamanlar, o senin silahını bana vereceğini söylediğin arkadaşlardan gelen tehditler yüzünden bana koruma ve silah verdiler.
Onu dahi yanımda taşımadım.
Yani bana silah versen bir işe yaramaz. O yüzden bu iyi bir takas olmaz.
Bana değil, asıl onlara söyle, silahları tamamen bıraksınlar ve kimseye vermesinler.
Masanın ucuna hâlâ silahla oturuyorlar, hâlâ gazetecilerin üzerinde silah arıyorlar...
Bu da pek hoş bir görüntü olmuyor yani...
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın...
"Sırrı kardeşim, dağdaki bırakmadı ki ben alayım" diyerek söze başlayan Özkök, PKK’nın henüz silahlarını bırakmadığını hatırlattı ve şöyle devam etti:
SIRRI Süreyya Önder kardeşim her şeyi mizahla izah eder. En sevdiğim tarafı da budur.
Geçen akşam bir televizyon programında, “Dağdaki PKK lideri Duran silahı bırakıp, köşe yazarı olmak istediğini söyledi. Gittiğimde gördüm. Onun iki silahı var. Birini Ertuğrul Özkök’e, ötekini de Hasan Celal Güzel’e versin” dedi.
Hay hay kardeşim versin de, ortada bir mesele var.
Karayılan’ın söylediklerine bakarsak, silah bırakma falan gibi bir niyet, şimdilik yok.
İkincisi sen silaha düşkün olabilirsin ama ben silahtan hiç hazzetmem.
Gençliğimde şimdiki liberal arkadaşların bir bölümü silaha sarılmışken, ben dayak yeme pahasına silaha karşı çıkıyordum.
Askerde bile silah atmadım.
Bir zamanlar, o senin silahını bana vereceğini söylediğin arkadaşlardan gelen tehditler yüzünden bana koruma ve silah verdiler.
Onu dahi yanımda taşımadım.
Yani bana silah versen bir işe yaramaz. O yüzden bu iyi bir takas olmaz.
Bana değil, asıl onlara söyle, silahları tamamen bıraksınlar ve kimseye vermesinler.
Masanın ucuna hâlâ silahla oturuyorlar, hâlâ gazetecilerin üzerinde silah arıyorlar...
Bu da pek hoş bir görüntü olmuyor yani...
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın...