BAK RUHAT, BENİM KAFAM RAHAT! BEKLE DEMİŞSEN BEKLERİM, HEM DE 'HER AÇIDAN'!..
Ergenekon sempatizanı diyerek sizi onore ettim! Star yazarı Hikmet Genç'ten Ruhat Mengi'ye sert cevap...
‘Ergenekon Sempatizanı’ diyerek sizi onore ettim!...
Pek saygıdeğer Ruhat Mengi Hanımefendi!..
Bana atfen yazmış olduğunuz ‘yalancı ihbarcılar cenneti’ başlıklı yazınızı okudum..
‘Tanımam, etmem ama bu şahıs Star Gazetesi’ndeki köşesinden bana ‘Ergenekon Sempatizanıdır’ diyor, aklınca beni ihbar ediyor ya da zemin hazırlıyor’ demişsiniz..
İyi ya, bu vesile ile tanışmış olduk.. Memnun oldum!..
Size ilk isminizle hitap etmeme içerlemişsiniz.. ‘Benzerlerinin sıkça başvurduğu bir yöntemle benden ilk ismimle ‘Ruhat şöyle demiş, böyle demiş’ diye söz ediyor’ demişsiniz..
Nasıl hitap edecektim peki?.. ‘Sayın Mengi’ desem olmaz.. Hangi Mengi diye sorarlar!.. Ne diyeyim?. Hani şu televizyonda program yapan, kısa saçlı bayan olan Mengi diye tarif mi edeyim?!..
Bir de ‘Benzerlerinin sıkça başvurduğu bir yöntemle’ diyorsunuz.. Siz kendi benzerlerinizi (ne demekse!) görmüyorsunuz.. Başbakan’a ‘Tayyip, RTE’ demekte bir mahsur yok, lakin bir köşe yazarına ilk ismiyle hitap etmek saygısızlık, öyle mi?..
Herneyse mesele değil.. Biz yine de saygıda kusur etmeyelim, size ‘pek saygıdeğer Ruhat Mengi Hanımefendi’ diyelim!..
Bu arada haberiniz olsun, ben de çok alındım...
Yazdığınız o uzun uzun, karman çorman cümleleri anlamakta zorlandığımı söylemiştim..
Siz ne dediniz; ‘Anlamak için biraz zeka gerekiyor..’
Bir an komplekse kapılıp etrafımda kim varsa, yazar, çizer, profesör ve bilumum allame’ye sordum; ‘bende biraz zeka var mı’ diye..
‘Var’ dediler.. Ortalama Türk zekasına sahipmişim!.. Meğer sizin ‘yazı’ ortalamanın altındaymış.. Böylece meseleyi anladım..
Lakin size ‘Ergenekon sempatizanı’ dememden niye bu kadar alındınız, orasını anlayamadım..
‘Ergenekon sempatizanı’ diyerek sizi ihbar etmişim, öyle mi?
Valla şaka gibi!..
Ne ihbarı?!..
Benimki olsa olsa; ‘malumun ilamı’...
Ergenekon Davası başladı başlayalı hangi süreçlerde neler yazdınızı unuttunuz mu?..
Sırasıyla, ‘reddetme, önemsizleştirme, sulandırma ve görmezden gelme’ evreleriyle hem gazetedeki köşenizden hem de televizyon ekranlarından yaptığınız o şanlı Ergenekon mücadelesinden kimsenin haberi yok muydu diyorsunuz?
Ben ‘Aha, işte Ergenekon sempatizanı orda’ diye işaret edince ihbar etmiş oldum, hedef göstermiş oldum, başınızı derde sokmuş oldum, öyle mi?..
Gerçekten şaka gibisiniz..
Ergenekon sanıkları için neler söyledinizi hatırlayın bir bakalım;
En saygın makamlarda görev almış,
(Saygın makamlardakiler asla suç işlemezler!)
Koskoca generaller,
(Bu ülkede, darbeleri Ahmet onbaşı ile Mehmet çavuş yapar!)
Koskoca profesörler,
(Toplum mühendisliği Rıza Emmi’nin işidir.. Projelerini köy kahvesinde yapar! Köyün muhtarı da ‘Ordu Göreve’ pankartı açar!..)
Koskoca gazeteciler,
(Genç subayların rahatsız olduğunu Numune Hastanesi açıklar!..)
Koskoca yargıçlar, (Emret komutanım deyip cuntacıların brifinglerine katılanlar Kongo Cumhuriyeti’nin yargıçlarıdır!..)
Deyip, Ergenekon sanıklarının (‘Abiye Kuzu’nun deyişiyle) ‘nekadannn koskoca ve ne kadannn masum olduklarını ispatlamak için yırtınıp durduğunuzu kimse bilmiyordu ve ben keşfetmiş oldum, öyle mi?!...
Peki öyle olsun!..
Şu ismi ‘Her Açıdan’ olup oldukça dar açıdan ve hatta tek açıdan baktığınız programınızda defaatle söylediğiniz o cümle yok mu? İşte o zaman size kızamıyor, sadece gülmekten kriz geçiriyorum;
Neymiş; ‘Daha ne için tutuklandıklarını dahi bilmeden bilmem ne kadar süredir içeride yatıyorlar..’
İlahi pek saygıdeğer Ruhat Mengi Hanımefendi!.. ( Umarım, size ‘İlahi’ dediğim için ayrıca bir dava açmazsınız!)
Sizin çok eleştirdiğiniz ve dahi sulandırdığınız, yüzlerce sayfa tutan o iddianameler sanıkların bir bir yüzüne okundu mahkemelerde, bilmez misiniz?..
Size ‘Ergenekon sempatizanı’ dememden niye bu kadar alındınız, hala anlamış değilim..
Yahu madem bu dava bir proje..
Madem deliller ve bilgiler uydurma, belgeler kağıt parçaları, ses kayıtları montaj, bulunan cephaneler ve mühimmat çatapat!..
Madem o ‘darbe günlüğü’ değil de, sadece ‘Ayışığı’nda, ‘Yakamoz’ları seyrederken, ‘Sarıkız’ı ‘Eldiven’ ile sağmayı hayal eden romantik bir komutanın hatıra defteri!..
Madem ‘Kafes’ uydurma, ‘Balyoz’ ise çakma darbe planı..
Ve madem Ergenekon sanıkları koskocalar, masumlar, toplumun en saygınları!..
Bu durumda Ergenekoncu ya da Ergenekon sempatizanı olmak da ne gibi bir mahsur olabilir.. O kadar savunduğunuz, mağduriyetinden dem vurduğunuz insanlara sempati duymanız doğal bir şey değil mi?
Yoksa siz savunuyorsunuz ama Ergenekoncuları beğenmiyor musunuz?!..
Baksanıza CHP Ergenekon’un hem sempatizanı, hem avukatı.. Bununla da gurur duyuyorlar..
Üstelik ben size Ergenekoncusunuz demedimki.. Ergenekon sempatizanısınız dedim.. Farklı bir şey söyledim..
Beni ele alın.. Bana da birisi ‘Kel’ dese belki alınırım.. Ama ‘aslında sen kel değilsin, sadece yüzünü yıkadığın alan geniş’ dese alınmam..
Ben de size ‘Ergenekon sempatizanısınız’ diyorum.. Neden alınıyorsunuz anlamıyorum!!..
Herneyse, ‘yalancı ihbarcılığının hesabını verecek,’ beklesin!..’ demişsiniz..
Bak bu lafa kızdım işte!..
Bak Ruhat, benim kafam rahat..
Bekle demişsen beklerim, Hem de ‘Her Açıdan’!!...
Mahkemede görüşürüz, nasıl olsa ben kazanırım..
Yeter ki sizin arkadaşlar bizim dava görülürken mahkemenin üstünden F16 uçurmasın!..
Ha bir de davanın hangi mahkemede görüleceği önemli tabi..
Aman 12. ve 14. mahkemeler olmasın!!!..
Hikmet Genç/Star