Bahçeli'den Numan Kurtulmuş'a sert sözler! 'Su katılmamış bölücülük…'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa'nın 3. maddesini hedef alan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a tepki göstererek, "Devleti milletten ayırmak, milleti devletten ayrıştırmak su katılmamış bölücülüktür ve çok tehlikelidir" dedi. Bahçeli, devleti ve milleti ayrı değerlendirmenin "nevzuhur demokrat yobazların handikap ve hüsranı" olduğunu ifade etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına tepki gösteren Bahçeli, "İsrail tehdidinde tüm eşikler aşılmış, sözün hükmü hepten aşınmıştır. İsrail şiddetin bütün düğmelerine basmıştır. İsrail öyle bir aşamaya gelmiştir ki bir yanda Birleşmiş Milletler Genel Başkanı'nı istenmeyen adam ilan etmiş ve bir terör örgütüne dönüşmüştür" dedi.

"Akan kana seyirci kalınamaz" diyen Bahçeli, "Birleşmiş Milletler derhal kuvvet kullanmalı suçlular adalet önünde yargılanmalıdır. İsrail, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine çok ciddi bir güvenlik tehdididir" ifadelerini kullandı.

ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI

Meclis'teki kapalı İsrail oturumuna ilişkin konuşan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef alan Bahçeli, "Meclis'te yapılan kapalı oturumdan sonra Özgür Bey'in açıklamaları büyük bir hezeyandır. CHP'nin baktığı yer milli bir bakış değildir" diye konuştu.

NUMAN KURTULMUŞ'A TEPKİ

Anayasa'nın 3. maddesini hedef alan Numan Kurtulmuş'a sert sözler sarf eden Bahçeli, "Devlet millettir, millet de devlettir. Devlet, ülkesi ve milletiyle bir ve bütündür. İkisini birbirinden ayırmak, ayrı değerlendirmek, zaman zaman da çatıştırmak fahiş bir yanlış olmanın yanı sıra devlet onurunu hazmedemeyen nevzuhur demokrat yobazların handikap ve hüsranıdır" dedi.

Bahçeli, "Devleti milletten ayırmak, milleti devletten ayrıştırmak su katılmamış bölücülüktür ve çok tehlikelidir" tepkisini gösterdi.

'ÇÖZÜM SÜRECİ' TARTIŞMALARINA TEPKİ

Siyasetteki 'çözüm süreci' tartışmalarına dair tepki gösteren Bahçeli, "Terörün her türlüsünü defetmenin sonsuz kararlılığındayım. 1984'ten beri devam eden PKK terörünün nasıl bir yıkıma yol açtığını en iyi bilenlerden biriyim. Terörle siyaset arasında bir bağ yoktur. Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı ağza sığınamaz. Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya silah! Bölücü terörün kökü kazınmalı. Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle müzakeresi, görüşmesi, anlaşma yolları araması, yeni süreçlerin çabası sadece ve sadece terör örgütünün değirmene su taşımaktır" tepkisini gösterdi.

ÖCALAN'A ÇAĞRI

PKK lideri Abdullah Öcalan'a çağrı yapan Bahçeli, "Türkiye'ye getirilirken 'her türlü hizmete hazırım' diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin" ifadelerini kullandı.

DEM PARTİ İLE TOKALAŞMASI

DEM Parti Grubu ile tokalaşması ile ilgili de konuşan Bahçeli, "Uzattığım el, hsapsız bir eldir. Uzattığım el, samimi ve iyi niyetli bir eldir. Uzattığım el, Türkiye'de birleşelim, Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir" diye konuştu.

Bahçeli, şunları söyledi: "Günlerdir uzattığım elden farklı sonuçlar çıkarıp uyduruk yorumlar yapanlar elbette yanılgının ve yanlışın pençesine düşmüştür. Elimi vatan, millet ve devlet için uzattığımı, dışarıda sert rüzgarlar eserken içimizde barışsever ve hoşgörülü bir havanın olmasını gönülden istediğimi herkesin bilmesinde yarar olacaktır. Biz elimizi bir süreç için değil, kardeşlik ve kaderdaşlık için uzatırız."

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ucuz normalleşme teklif ve temennileri bize kalırsa maksatlıdır. bu mevzu 25 yıl önce zaten halledilmiş ve yeni normal tezahür etmiştir. Normalleşme takıntısı içinde olanlara diyorum ki geçin bunları, zahmet edip siyasi tarihimizin sayfalarına bakın orada alacağını mutlaka bulacaksınız.

Huylu huyundan vazgeçmez ancak biz yine de CHP’den umudu kesmeyeceğiz Türk milletinin ve Türkiye’nin yanında zoraki olsa bile makul bir pozisyon alacağı günleri sabırla bekleyeceğiz.

Vakit kaybetmeksizin İsrail terör devletine karşı ortak bir direniş hattı kurulmalıdır. BM operasyonel askeri gücünü sahaya yansıtmalıdır. Yapamıyorlarsa gölge etmesinler, yeter ki kapatsınlar gözlerini görsünler ez cümle kahramanlığı, Türk mü yaman Siyonist eşkıyalık mı yaman tüm dünya şahit olsun.

Türkiye Cumhuriyeti’nin âli menfaatleri uğruna her vasatta temel ve ortak değerler etrafında el ele tutuşmaya, elimi uzatmaya varım ve hazırım. Ancak bu elin yanlış yorumlanmasını açılan kollarımın gülümseyen yüzünün ihanet saklanacağı kispet olarak teviline asla affetmem.

Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı bedene sığamaz, aynı ağıza sığınamaz: Ya siyaset ya terör ya siyaset ya silah arası ortası şurası burası yoktur.

Kürt kökenli kardeşlerimin bölücü terör örgütüyle hiçbir benzerliği irtibatı yoktur. Bu hususta DEM Parti'nin aklını başına alması, uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrip ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır. Kaldı ki Kürt kökenli kardeşlerin oyunu görmüştür.

13 Ekim Pazar günü Diyarbakır Yenişehir İstasyon Meydanı’nda düzenlenmek istenen kanunsuz ve korsan miting katılımının çok az olması buna rağmen marjinal bir grubun terör örgütü propagandası yaparak ülke ortamını germe teşebbüsleri hamdolsun ters tepmiştir.

Türk -Kürt kardeştir, araya giren bozgunculuğa heveslenen kim varsa kanser hücresidir kahrolmaya mahkumdur.

DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğası ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyaset yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir. Türkiye’ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin. Hodri meydan.

Uzattığım el hesapsız bir eldir, uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir, uzattığım el Türkiye’de birleşelim Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir. Günlerdir uzattığım elden farklı sonuçlar çıkartıp uyduruk yorum yapanlar yanılgının pençesine düşmüşlerdir. Elimi vatan millet ve devlet için uzattığımı, dışarıda sert rüzgarlar eserken içimizde barış sever ve hoş görülü bir havanın kati suretle hakim olmasını gönülden istediğimi herkesin bilmesinde yarar olacaktır. Biz elimizi bir süreç için değil kardeşlik ve kaderdaşlık için uzatırız.

Bu topraklara vatanım diyen herkese kucağımız açıktır, bu bayrak bu ülke benim diyen herkese kapımız açıktır. Gelin bir olalım.