Bahçeli'den Erdoğan'a bomba mesaj! 'Çankaya fanusu saray kapanının panzehiridir!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'Çankaya fanusuna girmeli' sözlerine twitter'dan açıklık getirdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, resmi Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Hürriyet Gazetesi’nden Ahmet Hakan'a verdiği röportajda kullandığı ‘fanus’ benzetmesine açıklık getirdi.
‘Fanus demişken, yine yanlış anlayanlar, yine saptıranlar ve fıtratına göre yorumlayarak alınganlık gösterenler çıkabilir. Ama ne yapayım?’ diyen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan için öne sürdüğü "Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli" talebinin perde arkasını yazdı. Bahçeli "Hatırlarsanız bir gazeteyle yaptığım röportajda aynen şöyle dedim: Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli Peki kim? Siz biliyorsunuz! Fanus; süslü, ayaklı fener demektir. Yine Fanus; değerli eşyaları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan yarım küre biçimindeki cam kaptır." dedi.
Bahçeli şunları yazdı:
Hayırlı akşamlar. Oruç ibadetinin hakkını sabır ve duayla veren herkes için heyecan ve hasretle hazırlanmış iftar sofraları manevi bir mükâfattır. Yediğimiz ilk zeytin ya da ilk hurma veya içtiğimiz ilk yudum su nimetin azizliğini, bereketin ulviyetini ne güzel de ihsas ve işaret eder! Allah gördüğümüzden geri düşürmesin. Bir lokma ekmek için el açan yavruları, kadınları, ihtiyarları, kısacası tüm mazlumları hiç unutmayalım. Allah’tan dileğim odur ki, herkesin tuttuğu oruç kabul olsun.
"YİNE YANLIŞ ANLAYANLAR ÇIKABİLİR AMA NE YAPAYIM?"
Bu mübarek günlerde güzellik adeta gökten yağar, yerden biter, yürekten tüter. Ruhumuzun fanusunda özenle muhafaza ettiğimiz ve üzerine titrediğimiz milli ahlak ve değerlerimiz geçmişin müjdesi, geleceğin mukaddimesidir. Fanus demişken, yine yanlış anlayanlar, yine saptıranlar ve fıtratına göre yorumlayarak alınganlık gösterenler çıkabilir. Ama ne yapayım?
'FANUS' AÇIKLAMASI
Hatırlarsanız bir gazeteyle yaptığım röportajda aynen şöyle dedim: Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli Peki kim? Siz biliyorsunuz! Fanus; süslü, ayaklı fener demektir. Yine Fanus; değerli eşyaları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan yarım küre biçimindeki cam kaptır.
Çankaya Fanusu, binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin simgeleştiği, toplandığı ve özümsendiği tarihi bir emanettir. Çankaya Fanusu, kurtuluş mücadelesinin neticesinde kurulan milli ve üniter Türk devletinin namus ve haysiyet sancağıdır. Bu fanus çatlarsa, tarihsel süreklilik kopar. Bu fanusa saygı duyulmazsa Türk-İslam asırlarının kutlu hatıraları teker teker buharlaşır.
Şahsen dediğim fanustan kaçanlara, yerlerini ve yapmaları gerekenleri hatırlatmaktır. Bundan gocunmak, rahatsız olmak anlamsızdır. Çankaya fanusu saray kapanının panzehridir. İnsanı ferahlatır, aklını başına getirir, huzura erdirir, ufkunu değiştirir. Öfke, tamah, haset ve hıyanetten kurtuluş için fanusun şifasına, fanusun marifetine ihtiyaç vardır. Benden söylemesi.
Ne güzel de söylemiş H.Bektaş Veli; Muhabbet ne zaman cana değdi, can dirildi. Akla uygun geldi, geleni gideni anladı. Can marifetle dirilir. Dirilmek ve yeniden doğmak isteyen düne baksın, dünüyle hesaplaşsın.
‘Fanus demişken, yine yanlış anlayanlar, yine saptıranlar ve fıtratına göre yorumlayarak alınganlık gösterenler çıkabilir. Ama ne yapayım?’ diyen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan için öne sürdüğü "Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli" talebinin perde arkasını yazdı. Bahçeli "Hatırlarsanız bir gazeteyle yaptığım röportajda aynen şöyle dedim: Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli Peki kim? Siz biliyorsunuz! Fanus; süslü, ayaklı fener demektir. Yine Fanus; değerli eşyaları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan yarım küre biçimindeki cam kaptır." dedi.
Bahçeli şunları yazdı:
Hayırlı akşamlar. Oruç ibadetinin hakkını sabır ve duayla veren herkes için heyecan ve hasretle hazırlanmış iftar sofraları manevi bir mükâfattır. Yediğimiz ilk zeytin ya da ilk hurma veya içtiğimiz ilk yudum su nimetin azizliğini, bereketin ulviyetini ne güzel de ihsas ve işaret eder! Allah gördüğümüzden geri düşürmesin. Bir lokma ekmek için el açan yavruları, kadınları, ihtiyarları, kısacası tüm mazlumları hiç unutmayalım. Allah’tan dileğim odur ki, herkesin tuttuğu oruç kabul olsun.
"YİNE YANLIŞ ANLAYANLAR ÇIKABİLİR AMA NE YAPAYIM?"
Bu mübarek günlerde güzellik adeta gökten yağar, yerden biter, yürekten tüter. Ruhumuzun fanusunda özenle muhafaza ettiğimiz ve üzerine titrediğimiz milli ahlak ve değerlerimiz geçmişin müjdesi, geleceğin mukaddimesidir. Fanus demişken, yine yanlış anlayanlar, yine saptıranlar ve fıtratına göre yorumlayarak alınganlık gösterenler çıkabilir. Ama ne yapayım?
'FANUS' AÇIKLAMASI
Hatırlarsanız bir gazeteyle yaptığım röportajda aynen şöyle dedim: Sarayı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli Peki kim? Siz biliyorsunuz! Fanus; süslü, ayaklı fener demektir. Yine Fanus; değerli eşyaları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan yarım küre biçimindeki cam kaptır.
Çankaya Fanusu, binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin simgeleştiği, toplandığı ve özümsendiği tarihi bir emanettir. Çankaya Fanusu, kurtuluş mücadelesinin neticesinde kurulan milli ve üniter Türk devletinin namus ve haysiyet sancağıdır. Bu fanus çatlarsa, tarihsel süreklilik kopar. Bu fanusa saygı duyulmazsa Türk-İslam asırlarının kutlu hatıraları teker teker buharlaşır.
Şahsen dediğim fanustan kaçanlara, yerlerini ve yapmaları gerekenleri hatırlatmaktır. Bundan gocunmak, rahatsız olmak anlamsızdır. Çankaya fanusu saray kapanının panzehridir. İnsanı ferahlatır, aklını başına getirir, huzura erdirir, ufkunu değiştirir. Öfke, tamah, haset ve hıyanetten kurtuluş için fanusun şifasına, fanusun marifetine ihtiyaç vardır. Benden söylemesi.
Ne güzel de söylemiş H.Bektaş Veli; Muhabbet ne zaman cana değdi, can dirildi. Akla uygun geldi, geleni gideni anladı. Can marifetle dirilir. Dirilmek ve yeniden doğmak isteyen düne baksın, dünüyle hesaplaşsın.