BAHATTİN YÜCEL ŞANTAJ İDDİALARI İÇİN NE DEDİ?

Kanalturk'te yayınlanan Merkez Siyaset programına telefonla bağlanan eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel 28 Şubat sürecinde neden istifa ettiğini açıkladı.

Can Ataklı'nın geçtiğimiz günlerde CNN Türk canlı yayınında ortaya attığı bir iddia üzerine Aydın Doğan canlı yayına bağlanmış ve bu iddiaları sert bir dille reddetmişti. Bu yaşananlar üzerine Can Ataklı ve krizin doğmasına sebep olan Bahattin Yücel canlı yayında karşı karşıya geldiler.

Bahattin Yücel istifa sebebinin medya baskısı olmadığını kesin bir dille vurguladı ve o dönem Sincan'da tanklar yürüdükten sonra ülkeyi yönetemeyeceklerini düşünüdüğü için istifa ettiğini açıkladı.

O gün yaşadıklarını anlatan Can Ataklı; Aydın Bey canlı yayına telefonla katılmasaydı bu kadar gürültü kopmazdı bence. O akşam yaşananlardan sonra yanlış bir iki değerlendirme olduğunu gördüm. Benim anlatmaya çalıştığım şuydu. Özellikle son bir kaç yıldır iktidarın etrafında toplanan bir kesim ısrarla 28 Şubat'tan bahsediyordu. Hedefe müthiş bir islam düşmanlığı ve müslümanlık koyulmuştu. Bunların doğru tarafları da olabilir.

TEHDİTLE İSTİFA ETTİLER

Bazı istifalar oldu. Bu istifaların kimi tehditle kimi şantajla kimi rüşvetle oldu. Hatta bazı milletvekilleri dışlandılar. Bir tanesine de ben aracı olmak zorunda kaldım dedim ve bir anda Mehmet Ali Birand açıklamam için ısrar etti. Ben zamannda Bahatin Yücel'e eğer istifa etmezseniz sizinle ilgili bazı belgeler var, bunları yayınlayacaklar dedim. Aydın Bey de devreye girince olay büyüdü. Aydın Bey yayına bağlandığında ona cevap verebilecek durumdada değildim. Kalabalık bir ortamda bir medya patronuyla tartışamazdım. Ne dediğini bilmiyor dedi bana ama ben ne dediğimi biliyorum. Ben orada başımdan gecen bir şeyi anlattım kimseyi ifşa etmedim. Aydın Bey'e cevap vermek haddim değildi.

Canlı yayında bu benim son günüm olabilir dediği hatırlatılan Ataklı; "Daha önce de böyle şeyler yaşadığım için söyledim o sözleri. 2000 yılından sonra bir süre işsiz kalmıştım. Onun sebebinide sonradan öğrendim. Aydın Doğan'ı Tüsiad'ı karşına alırsan senin sonun böyle olur. demişlerdi." açıklamasında bulundu.

Can Ataklı'nın ardından söz alan Bahattin Yücel; "Tam 13 yıl oldu siyaseti bırakalı. İyikide bırakmışım. Can'la Zafer ne konuştu bilmem. Kaç dosya var nedir bilmiyorum. Can da bilmiyordur bence. Can Ataklı, Zafer'le bu konuyu konuşunca yanıma geldi ve söyledi. Kendisine şunu ifade ettim. Bu çok ciddi bir söylentidir.

CAN'LA KONUŞMADIM

Ardından Zafer'e ulaştım ve görüşmek istediğimi ifade ettim. Can bana böyle şeyler söyledi ben bunun için sonuna kadar gitmek zorundayım dedim ve çocuklarımı da çağırdım. Zafer'e olanları anlattım ve Zafer de bana Can'la konuşmadım dedi. Belki Can yanlış anlamış olabilir dedi. Ben bunu Can'a anlatınca Can da hiç ses çıkartmadı. Daha sonra ertesi gün sabah saat 8'de Ertuğrul Özkök'ü aradım. Dün akşam böyle tatsız bir konuşma geçti. Böyle bir dosya olduğunu ve yayınlanmaması için istifa etmem gerektiği söylendi. Lütfen böyle bir dosya varsa yayınlayın dedim. Ertuğrul bana kesinlikle böyle bir şey olmadığını ifade etti.

Zafer'le konuştuktan sonra cok kırıldım. Madem böyle bir söylenti varsa önce beni araması gerekirdi. Dinç Bilgin'le de konuştum ve dedimki Siz gazete sahibisiniz. Sizden bu haberin yayınlanması talimatını vermenizi istiyorum. O da bana "Olsa bile önce sizinle konuşuruz" dedi.

ÜLKEYİ YÖNETEMİYORUZ

İstifa etmesi konusuna da değinen Yücel; "Bir yanlış anlama var ben bu hadiseden sonra istifa etmedim. O hükümet kolay kurulmamıştı. Benden 5 gün sorna merhum Başbakan Erbakan'da istifa etmişti. Sivil bir siyasetçiye hiç bir güç baskı yapamaz. Tanklar yürüdüğü gün ben o hükümetin emekliye sevk edilmesi gerektiğini söyledim. Eğer gücümüz yoksa erken seçim yapalım dedim. Bunu Tansu Çiller ve Doğruyol partililerle yaptığımız toplantıda söyledim.

Yalım Erez'le görüştüm ve "Bu Türkiye nasıl yönetilir" dedim. Bu ülke çok ciddi anlamda gerildi. Biz artık yönetemiyoruz siz hala durumu idare etmeye çalışıyorsunuz. Hatta benden 5 gün sonra Erbakan da istifa ederken aynı cevabı vermiş.