"BABAM BANA 'S....M DETOKSUNU' DEDİ!..." HANGİ GAZETENİN GENEL YAYIN YÖNETMENİ BU HAFTA DETOKS OLMAYA KARAR VERDİ?...

Detoks

Ben detoksunu rakı veya votkayı bolca içerek yapmaya çalışan bir aile geleneğinden geldiğimden, bu hafta içinde gerçek bir detoks yapma kararını hayli zorlanarak aldım.

Aile geleneğimiz ise basit bir tavra dayanıyor. Biz rakı veya votkanın vücuda yararlı olduğunu düşünüyoruz ve toksinlerimizi seviyoruz. Bu satırları yazmadan önce babama sordum, o da `Kesinlikle seviyoruz toksinlerimizi ve onlar hakikaten yararlıdır. Örneğin seninle telefonda konuştuğum anda ben üçüncü votka detoksu bardağımı içiyorum´ dedi.

Babam hafta içinde yapacağım has detoks hakkında ise buraya alamayacağım kadar kötü yorumlarda bulundu ve sağlıklı detoksun bana zararı olabileceğini söyledi.

Olabilir; kolon temizliği dışındakileri yine de yapmaya çalışıyorum. Çünkü hayatta basit bir ilkem var; bir erkeğin içine bir şeyler girecekse bunun iki delikten sadece adı ağız olandan girmesi tercih edilmelidir. İkincisi ise istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Evet ilkem bu kadar. Örneğin; kolon temizliği bağırsak delinmesine yol açar diye bir şehir efsanesi var. Ben buna inanıyorum. İşime gelen her türlü efsaneye çabuk inanırım.

Bir de işi bilenlerin dediğine göre, benim gibi insanların vücudunun tamamen detoksifiye olabilmesi mümkün olmayabilirmiş. İçimizde mutlaka bir parça toksin kalıntısı mutlaka bulunurmuş.

Bunun nedeni de; içki içme hızımıza detoks hızımızın ulaşabilmesi katiyen mümkün olamazmış.

Olabilir; buna itiraz etmem ben. Arkadaş toplantılarında genellikle diğerlerinin bardakları doldurulmaktayken birinci bardağımı bitiririm. New York´ta tanımadığım birçok barmen bana saygılarını sundular. Üstelik çoğu da İrlandalı´ydı bunların.

Bir İrlandalı´dan içki içme üzerine övgü ve saygı görmek küçümsenecek bir iş değildir.

Tüm bunların üstüne üstlük benim genetik problemlerim var.

Babam bugüne kadar tam 16 ton rakı içmekle övünüyor. Doktora gittiğinde onun ilk söylediği de bu oluyor; ki doktor kiminle dans etmeye başladığını baştan bilsin diye.

Tüm bu anlattığım nedenlerden dolayı ben galiba sarhoş olma yeteneğimi tamamen kaybetmiş durumdayım. Ne kadar içersem içeyim kafayı bulamıyorum. Son olarak şöyle bir şey oldu: Bir toplantı için New York´a gitmiştim ve otelde kalıyordum. Dışarıda birçok bardak şarap içtim. Ben çok diyorsam bu en azından 20 bardak vardır. Böyle bir şey ile karşı karşıyasınız işte. Sonra da birisi bana konyak içmeyi teklif etti. Hemen bunu da kabul ettim. Bu tür teklifleri reddettiğimi hiç hatırlamıyorum. Sonra da makul düzeyde (5-6 duble kadar) konyak içtim. Sonra otelime gittim. Odamı bulmak için yürüyordum ki; yanıma otelin güvenliği geldi, `Yardıma ihtiyacınız var mı?´ diye sordu.

Durup dururken bunu neden sorduğunu anlamadım. Adamın yardımıyla odamı bulup içeriye girdikten sonra adamdaki ani endişenin nedenini anladım.

Tuvalete gitmek için yürüdüğümde odadaki aynada kendimi gördüm. Tamamen meçhul sebeplerden dolayı ayaklarım geriye geriye gidiyordu. Yani açıkçası geriye doğru yürüyebiliyordum sadece.

Ama bence yine de sarhoş değildim. Kafam hâlâ iyi olmamıştı yani.

Bakalım bu hafta içinde detoks olmayı başarabilecek miyim? Bu soruyu eve dönünce bahçede havalanmak için dolaşan babama sordum. Baktım o da bahçede geriye geriye yürüyordu. Bana cevap olarak `s....m detoksunu´ dedi.

Serdar Turgut / Akşam