Babacan, partisinin ‘sığınmacı’ eylem planını açıkladı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin sığınmacı ve düzensiz göç sorununa yönelik eylem planını açıkladı.

DEVA Partisi genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Babacan “En kapsamlı yaklaşımı biz oluşturduk” ifadelerini kullandı.

‘TÜM ÇÖZÜM PLANLARIMIZI İLK 90 VE 360 GÜNDE HAYATA GEÇİRECEĞİZ'

“Millet yetkiyi verir vermez, seçimden sonraki ilk 90 ve 360 günde tüm çözüm planlarımızı hayata geçireceğiz” diyen Babacan, eylem planını şu sözlerle tanıttı:

‘SAHTE BİR İKİLEM KURUYORLAR'

“Göçmenleri bahane edip Türkiye'yi ırkçı bir çukura, derin bir buhrana düşürmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Bu kişiler sorumsuzca, yalan yanlış bilgilerle nefreti körükleyip duruyorlar. Göç konusunda sahte bir ikilem kuruyorlar. Bu sahte ikilemde, evrensel insan hakları anlayışı ile ülkemizin güvenlik ihtiyacı birbiriyle yarıştırılıyor. Oysa öyle değil. Biz önce bu dar kalıpları aşmak zorundayız. Biz, ülkemizin güvenlik ihtiyacını, insan haklarını gözeterek karşılayabilecek bir birikime sahibiz. Hem güvenliği hem insan haklarını önceleyen bir tutum mümkün.”

‘İKTİDARI DEĞİL DE GÖÇMENLERİ HEDEF ALAN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ'

“Tekçi, kalıpçı her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İktidarın politikasızlığını değil de sığınmacıları ve göçmenleri hedef alan sorumsuz siyaset anlayışını reddediyoruz. Sorunları hukuk içinde çözeceğiz. Göç konusunda hukuk devleti pusulasından şaşmayacağız. Nefret söylemlerine pabuç bırakmayacağız. Kirli dil sahiplerinin, toplumu göçmenlere karşı kışkırtmasına karşı çıkacağız.”

‘EN KAPSAMLI YAKLAŞIMI OLUŞTURDUK, GERÇEKÇİYİZ'

“Sığınmacılar ve düzensiz göç sorununu çözecek en kapsamlı yaklaşımı DEVA Partisi olarak biz oluşturduk. Biz gerçekçiyiz. Doğruları söylüyoruz. Derdimiz göç sorunu üzerinden prim yapmak değil. Bizim işimiz göç sorununu çözmek. Konuya hukuk devleti ciddiyetiyle ve temel insan hakları perspektifinden yaklaşıyoruz. Meseleyi üç başlık halinde ele alıyoruz: 1) Güçlü kurumsal yapı, 2) Güvenli sınırlar, 3) Gerçekçi geri dönüş.”

‘GÖÇ, ÖNCELİKLE YÖNETİLMESİ GEREKEN BİR KONUDUR'

“Göç, öncelikle yönetilmesi gereken bir konudur. Göç yönetiminde Türkiye'nin güçlü bir kurumsal yapıya ve nitelikli personele olan ihtiyacı açıktır. Onun için kolları sıvayıp güçlü bir altyapı oluşturacağız. Birimler arası koordinasyonu güçlendireceğiz. Göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yöneteceğiz. Şeffaf olacağız. Dezenformasyonla mücadele edeceğiz.”

‘EVVELA SINIR GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ'

“Evvela sınır güvenliğini sağlayacağız. Ülkemizin, sınır güvenliği konusunda zafiyete düşecek lüksü yok. Türkiye, yol geçen hanına döndü. Ne yazık ki son dönemlerde bu zafiyet nedeniyle düzensiz göç akışının yoğunlaştığını görüyoruz. Sınırlarda teknik güvenlik önlemlerini almak zorundayız. Teknoloji ilerledi, yeter ki niyet sağlam olsun. Yeter ki insan kaçakçılığıyla mücadelede sağlam bir duruş ortaya konulsun.”

‘DÜZENSİZ GÖÇMENLERİ SINIR DIŞI EDECEĞİZ'

“Düzensiz göçmenleri kendi ülkelerine veya Türkiye'ye giriş yaptıkları sınır komşumuza sınır dışı edeceğiz. Başka bir kimlikle ülkemize girmek isteyen düzensiz göçmenleri biyometrik kayıtlarla tespit edip engelleyeceğiz.Türkiye'yi düzensiz göçmenlerin ‘hedef veya transit ülkesi' olmaktan çıkaracağız. Öldürülme, işkence, insanlık dışı, onur kırıcı ceza ya da muamele tehdidi altında olmayanların Türkiye'ye rahatlıkla girmesi ve yerleşmesine son vereceğiz.”

‘ÜLKEMİZİN MENFAATLERİ DIŞINDA KIRMIZI ÇİZGİMİZ YOK'

“Hedefimiz öncelikle Suriye'de güvenliğin tesis edilmesidir. Bizim bu konuda ülkemizin menfaatleri dışında hiçbir kırmızı çizgimiz yoktur. Tek öncelik ülkenin menfaatleridir.”

‘SURİYELİLERİN, DİĞER ÜLKELERE GİDEBİLMELERİ İÇİN SÜRECİ İŞLETECEĞİZ'

“Suriye'de güvenliğin sağlanması, Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönebilmelerinin şartlarının oluşturulması için başta Şam yönetimi, Rusya, Amerika, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler olmak üzere herkesle görüşeceğiz. Suriye'de güvenliğin sağlanmasına yönelik girişimlerimizi öncelerken, bir yandan da başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerin de Türkiye'nin yükünü paylaşmaları için yoğun diplomasi yürüteceğiz. Ülkemizdeki Suriyelilerin, Suriye veya başta Avrupa ülkeleri olmak üzere diğer ülkelere gidebilmeleri için süreci işleteceğiz.”

‘GEÇİCİ KORUMA STATÜLERİNE SON VERECEĞİZ'

“Suriye'de güvenliğin sağlanmasıyla birlikte, Suriyelilerin geçici koruma statülerine son vereceğiz. Geçici koruma statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye'den belirli bir süre içerisinde ayrılması gerecek. Mağduriyete sebep olmaksızın güvenli ve onurlu bir dönüşü sağlayacağız.Suriyeliler ülkemizden ayrılana kadar Türkiye'deki ikamet, çalışma, eğitim ve sağlık hizmeti gibi konuları kural bazlı hâle getireceğiz.”

‘MEVZUATA AYKIRI VATANDAŞLIĞI CUMHURBAŞKANI VERİYOR'

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, Türkiye'ye belli miktarda yatırım yapanların yanına promosyon olarak verilen bir iş haline geldi. Suriyeliler konusundaki vatandaşlık hukuken tamamen garabet. Ucube sistem. Seçmen veri tabanında ciddi sayıda Suriyelinin seçmen olduklarını görüyoruz. Mevzuata aykırı olduğu halde bu vatandaşlığı kim veriyor? Tek imzayla cumhurbaşkanı veriyor.”

‘VATANDAŞLIK KOŞULLARINI DEĞİŞTİRECEĞİZ VE DARALTACAĞIZ'

“Vatandaşlık uygulaması geri dönüşü değil, burada duruşu teşvik ediyor. Kimseye mevzuata aykırı olarak vatandaşlık vermeyeceğiz. Tüm yabancılar için istisnai vatandaşlık koşullarını değiştireceğiz ve daraltacağız. İstisnai vatandaşlığı gerçekten istisnai bir uygulama haline getireceğiz. Adı üstünde, istisnai… 200 bin kişiyi vatandaş yapmak istisnai mi?”

‘İZİNSİZ, RUHSATSIZ, KAYIT DIŞI VE VERGİSİZ ÇALIŞMALARININ, ÇALIŞTIRILMALARININ VE İŞ YERİ AÇMALARININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ'

“Yabancıların izinsiz, ruhsatsız, kayıt dışı ve vergisiz çalışmalarının, çalıştırılmalarının ve iş yeri açmalarının önüne geçeceğiz. Ülkenin içişleri bakanı, kayıt dışı çalışmadan bahsederken, âdeta kölelik düzeni oluşturulmasından gururla bahsetmişti. Zihinlerinin gerisinde bu var. Ülkemizdeki çalışma barışını yaralayan bu hukuksuzluğa son vereceğiz.”

BİLGİÇ: TÜRKİYE'YE TAMPON BÖLGE MUAMELESİ YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Eylem planının ayrıntılarını Babacan'ın ardından söz alan DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç anlattı. Avrupa'nın sınır güvenliğini sağlama görevinin ve külfetinin Türkiye'ye yıkılamayacağı anlayışıyla hareket edeceklerini vurgulayan Bilgiç şöyle konuştu:

“Türkiye'nin özellikle Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafından bir göçmen ve sığınmacı merkezi olarak görülmesine ve Türkiye'ye bir tampon bölge muamelesi yapılmasına izin vermeyeceğiz.”

‘AB FONLARINI GÖÇÜN ÖNLENMESİ İÇİN KULLANACAĞIZ'

“Hükûmet, Avrupa devletlerini kişi başı 3-5 Euro vererek sığınmacıların Türkiye'de barındırılmasına çok alıştırdı. İngiltere'de siyasi bir proje olarak ücret karşılığında sığınmacıların Türkiye'ye gönderilmesi ve Türkiye'de barındırılması konuşulur oldu.BM'nin tüm ihtisas birimleriyle iş birliğini arttıracağız. Öncelikle AB olmak üzere, dış dünyadan daha fazla maddi fon desteği talep ve temin edeceğiz. Bu kaynakları ülkemizin bir tampon ülke olmasının devamı için değil, kontrolsüz göçün ve kitlesel akınların önlenmesi, sorunun kaynağında çözümü için kullanacağız.”

‘SINIR DIŞI EDECEĞİZ'

“Düzensiz göçmenlerin yanı sıra, kamu düzeni ve güvenliği için tehdit oluşturan geçici koruma altındakileri de sınır dışı edeceğiz. Bir yerde kamu düzenini bozan bir olay yaşanmışsa gereğini derhal ve hukuk içerisinde yerine getireceğiz. Hiçbir il ve bölgede sığınmacı sayısının, sığınmacıların topluma uyumunu zorlaştıracak oranda kontrolsüz yoğunlaşmalara erişmesine, gettolaşmaya izin vermeyeceğiz.”

‘NEFRET SUÇLARINA GÖZ YUMMAYACAĞIZ'

“Nefret söylemlerine, nefret suçlarına göz yummayacağız. Nefret saikiyle işlenen suçlara dair Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen hükümlere işlerlik kazandıracağız. Gerekli soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin etkili olarak yürütülmesini takip edeceğiz. Kararlar ortak akılla alınacak ve insan haklarına saygılı hukuk devleti ciddiyetiyle yürütülecektir.”