Baba katilinden Halikarnas Balıkçısı'na! 'Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar'

Usta isimlerin oyuncu kadrosunda yer alan "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizisi ile Türk edebiyatının ünlü romancılarından Halikarnas Balıkçısı’nı ve ailesini yeniden hatırladık…

EKRAN KEDİSİ editor@medyaradar.com

Dizi ile gündeme gelen Şakir Paşa Ailesi'nin hikâyesi ne anlatıyor!

“Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz” diyordu "Halikarnas Balıkçısı" mahlaslı gazeteci, yazar, şair, ressam Cevat Şakir Kabaağaçlı

Usta isimlerin oyuncu kadrosunda yer alan "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizisi ile Türk edebiyatının ünlü romancılarından Halikarnas Balıkçısı’nı ve ailesini yeniden hatırladık…

Ancak, 'Şakir Paşa Ailesi’ dizisi ile birlikte ‘Halikarnas Balıkçısı- Cevat Şakir', ‘baba katili yazar’ olarak anılma tehlikesi altında… Dizinin ilk bölümünde küçük bir sahnede durumu anlamaya çalıştık ama tam da ‘anlamamışızdır’ diye düşünmekteyim!

Anlatalım o zaman değerli okur…

Cevat Şakir'in babası Şakir Paşa ile ciddi sorunları vardır. Hatta bir dönem babasından uzaklaşmak için Roma'da Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolduğu da biliniyor. Cevat Şakir'in döndüğü sıralarda babası Şakir Paşa'nın ciddi bir maddi buhranın ortasında olduğu ve ailenin hep birlikte İstanbul'dan Afyon'daki çiftliğe taşındığı biliniyor.

Bu gerçeklik ışığında tarihe düşülen notlara bakalım…

Cevat Şakir'in babasını "korkunç bir planla" öldürdüğüne yönelik iddialar yazıldı çizildi.

Buna göre Cevat Şakir, eczaneden aldığı ilaçla bir gece tüm ev ahalisinin uykusunun ağırlaşmasını sağlamıştı. Daha sonra Babası Şakir Paşa'nın odasına gelmiş, önce babasının kapısında duran köpeği etkisiz hale getirmiş, ardından da Oxford’lu Cevat Şakir babasını tek kurşunla vurarak öldürmüştü.

Cevat Şakir'in bu suçu neden işlediğine yönelik çeşitli iddialar zaman içinde ortaya atıldı. Bunların başında para ihtiyacı geliyordu.

Ancak tarihçi Murat Bardakçı, çok daha sansasyonel bir gerekçe sunuyordu okurlarına… Bardakçı'nın 2001'de Hürriyet gazetesinin ‘Öteki Dünya’ sayfasında yazdığı bir yazı, Oxford’lu Cevat Şakir 'in hayatının bugün televizyon dizisine konu olmasının belki de fitilini ateşliyordu.

"Yakın tarihimizdeki gerçek bir paşa tecavüzü olayı" başlıklı bu yazıda şu ifadeler yer alıyordu:

"'Paşalar gelinlerine tecavüz ederler mi, etmezler mi?' tartışmasına küçük bir katkı: Ettikleri vákidir ve Şakir Paşa cinayeti bunun mükemmel bir örneğidir. Şakir Paşa, ‘'Halikarnas Balıkçısı’' diye bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın babasıdır. Balıkçı’nın gençliğinde uzun yıllar hapislerde yatmasının sebebi söylendiği gibi öyle siyaset yüzünden değil, babasını vurmasıdır ve cinayete gerekçe olarak da Paşa babanın İtalyan geliniyle yani Balıkçı’nın karısıyla girdiği yasak ilişki gösterilir."

Mehmet Mazlum Çelik ise 2020 tarihli kendi yazısında bunu "temelsiz bir dayanağa sahip iddia" diye nitelendiriyor. Köşesinde Cevat Şakir'in ünlü çevirmen Azra Erhat'a yazdığı mektuba yer veriyor. O mektupta Cevat Şakir cinayet sebebini şöyle yazıyor:

"Eh canım münakaşa pek karışık konular üzerindeydi ve pek şiddetliydi. Babam çiftlikte, her zaman bir suikasttan korktuğu için, yanında müteaddit tabancalar ve silahlar bulundururdu. Evvela zengin bir adam, sonra asker. Münakaşa öyle bir raddeye vardı ki benim üzerime ateş etti. Ben rastgele oradaki bir tabancayı alarak amma onun eli tabancaya giderken yüzünden okudum ona doğru, nişan almadan, ateş ettim."

Tarihin tozlu sayfalarında kalan bu cinayete ilişkin ‘Halikarnas Balıkçısı’ Cevat Şakir'in babasını vurmasındaki gerçek neden belki de bir sır olarak kalacak.

Cinayetin ardından Cevat Şakir Kabaağaçlı 15 yıl kürek cezasına çarptırılır. Sürgün edildiği Bodrum'u çok sever ve Bodrum'la özdeşleşir.

Evet değerli okur,

Oxford’lu Cevat Şakir Kabaağaçlı, ‘Şakir Paşa Ailesi’ dizisinden önce de edebiyatımızın en popüler isimlerinden biriydi.

'Halikarnas Balıkçısı' olarak da bildiğimiz Cevat Şakir’in eserlerinden ziyade ‘skandallar ve psikolojik buhranlarla’ dolu kişisel hayatını NOW ekranlarında izleyeceğiz…

Usta isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar", çarpıcı hikayesi ve görkemli prodüksiyonuyla sezona damga vuracak gibi duruyor…

Osmanlı’nın son zamanlarında sanat, edebiyat, askeri yönleriyle kendini gösteren Şakir Paşa ailesinin entrika ve sırlarla dolu yaşamlarını ve ilişkilerini Hande Altaylı kaleme almış.

Hande Altaylı için ALKIŞ! diyorum(Fatih Altyalı ile aynı düşünce içinde olmak bana garip gelse de!)

Dizinin girişinde, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, modern resmin ustası Fahrünnisa Zeid, ilk Türk gravür sanatçısı Aliye Berger ve ilk Türk seramik sanatçısı Füreya Koral gibi ünlü isimler izleyenlere takdim edildi. Bakalım bir döneme damga vuran Şakir Paşa ailesinde neler olacak?

Vahide Perçin, Fırat Tanış, Devrim Yakut, Cem Yiğit Üzümoğlu, Meryem Uzerli gibi birbirinden ünlü isimlerin rol aldığı dizinin ilk bölümü bana göre geçer not almıştır… ALKIŞ!

Genç oyuncu seçimleri, dönem kostümler ve köşk bence 10 numara

Gelelim dizide gözüme çarpan küçük ayrıntılara…

Dizide Şakir Paşamızın, İtalyan gelini Aniesi'yi ilk kez plajda hem de yarı çıplak görmesi dikkatlerden kaçmadı.

Bu sahnede altta duyulan müzik bana Mozart’ın eseri “Lacrimosa” gibi geldi…

Sosyal medyada bu sahneye ilişkin kayınpeder gelin erotizmi yorumu yapılmış ama ne bileyim bana biraz abartı gibi geldi.

Başka neler söylenmiş derseniz;

-Kuvvetli bir giriş yok, bölüm sonu bombası yok.

-Diyalog odaklı bir ilk bölüm, daha çok olay odaklı olmalıydı.

-Köşk çok güzel, resimler çok güzel fakat bir süre sonra bu aşırı detaylı güzellik yorucu hale geliyor.

-Köşkten hiç çıkılmıyor

-Dizi bir hikaye anlatmaktan çok telaşlı bir entrika döngüsüne girmek niyetinde

Evet bunlarda izleyen yorumları…

Yeri gelmişken Konfüçyüs’ün bir sözünü hatırlamakta fayda var değil mi? “Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa.”

O yüzden bu tür eleştiriler olacaktır diyorum…

Devam edelim…

Ben sanat yönetmenini, replikleri, Türkçe’nin kusursuz kullanılışını başarılı buldum… ALKIŞ!

Yemek sahnesindeki detaylara bayıldım…

İlk bölüm itibariyle izleyen "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizisine teveccüh göstermiş…

Uzun soluklu olmasını umduğum dizi bakalım sezon sonunu görecek mi?

O zaman bu uzun yazımızı Bodrum'un güzelleşmesi için yurt dışından tohum ve fidan getiren Türk edebiyatının ünlü romancılarından ‘Halikarnas Balıkçısı’ Oxford’lu Cevat Şakir’in şu sözleriyle bitirelim mi?

Ne demiş üstat;

“Hayatımda pek kazanmadım ki kazanmasını öğreneyim. Ama kaybetmesini, hem de şahane kaybetmesini öyle öğrendim ki en zengin kazanışlara taş çıkartan bir ferahlık ve gönül açıklığıyla, gülerek kaybederim.”

Tüm yazılarını göster