AYŞE ÖZYILMAZEL ŞAHAN'LA FOTOĞRAFLARI İÇİN KENDİ KÖŞESİNDE NE YAZDI?

"Ben aslında bugün bekar kadınların el ele verip tatile çıkmalarını ama başka bir durum hasıl oldu!"

Cuuppp Ayşe sahnelerde

Ben aslında bugün bekar kadınların el ele verip tatile çıkmalarını ve o tatilde başlarına gelebilecek olası bomba durumları yazacaktım. Ben belki bugün, biraz magazin dünyasının eğlenceli haberlerine dalıp makara yapacaktım. Kimbilir hatta bugün uzun zamandır üzerinde çalıştığım düşünce gücüyle neler yapabileceğimizi çiziktirecektim. Başıma gelen örneklerle yazımı süsleyip, hayatın aslında ne kadar basit ve komik olabileceğini öğrendiğimi gösterecektim. Ben aslında bu sabah (yani dün) çok eğlenecektim. Ayıptır çiziktirmesi, bütün günü sevdiğim arkadaşlarımla teknede geçirecektim.

O KADAR KAÇARSAN...
Gelsin şakalar, yansın kızlar, playStation oynasın erkekler, dönsün komik muhabbetler, konsun beyaz örtünün üstüne rakılar... Oooh! Ama ne oldu? Şiştik! Resmen patladık! Hem de ne biçim. Hem de tatilin son günü, esmerim biçim biçim. Ah Ayşem, kınalı kuzum ah! (Kendime de yabancılaşmış bulunuyorum, demek ki an itibariyle kafayı kırdım). Uzatmalarda gol yiyecek kız mıydın sen? Tüüüh! Eeee sen misin Bodrum’a gelip de bikinili poz vermemek için evden, gizli koylardan çıkmayan! Sen misin Angelina ile Brad’i çekemeyen magazin muhabirlerine takılan. Al sana! a. Sakınan göze çöp batar. b. Gülme komşuna, çeker seni kamerasına.. c. O kadar kaçmanın sonu yakalanmaktır. d. Bu da düşünce gücünü pozitif yönde kullanmayı başaramadığının ispatıdır. Efendim şimdi kankam Murat Boz, Murat’ın sevgilisi Eliz, bir de benim Yaso atladık geldik Bodrum’a. Evde kalıyoruz, akşamları yemeklere çıkıyoruz, kitap okuyoruz ve bol bol uyuyoruz. Sakiniz ve gizliyiz yani. Cumartesi gecesi ekibe arkadaşımız komik insan Şahan (Gökbakar) da eklendi, eğlence gırla tabii.

VALLA KİME NE....
Şahan’ a gülmemek ne mümkün. Hızımızı alamayınca sabah Şahancığım bizi teknesine davet etti. Ooh yandan yandan. Sabahın erken saati ya, ben de çok zekiyim ya, cuuup ferah ferah denize girdim tabii... Öğlene doğru tam yazımın başına oturacağım, telefonlarım susmuyor. Meğer sabahın köründe bir muhabir kardeş, bizim teknede fotoromanımızı çekmiş. Hayır yani Şahan’la Angelina-Brad Pitt gibi bir durumumuz da yok. Bu ne foto, bu ne roman? Niye ben yaa, niye ben? Git uyu o saatte be aslanım. Neyse aman çeksin, dert değil. Sorun yok. Nasılsa gizli saklı yok. Arkadaşlarımızla tatil yapamaycak mıyız kardeş? ’Yapacağız, kime ne yahu’ çekerken birden jeton düşünce bünyemde, önce ellerin titremesi ve sesin en tize vurması, ardından saçların yolunmasını takiben kendimi Yıldız Tilbe dansı misali teknenin bir ucundan diğer ucuna atmalar başgösterdi. Bkz: ’Bikinik Atak’ Arkadaşlarım ’Yahu bizim Ayşe bir fotoğrafa takar mı?’ tadında şaşkınlar. Takmaz! Takmaz da bikiniliyse takarmış meğer! Bana bir sinir gelsin ki sormayın. Tamam! ’Balıketliyim süzülemem’ dedim! Şarkısını bile yazdım. Tamam! Bikiniyle denize girmek en doğal hakkım! Tamam! Valla kime ne? Tamam! Bu benim hayatım! Tamam! Arkadaşlarımla yazın tadını çıkaramayacaksam, canımın istediğini yapamayacaksam, ben bu hayata başlarım. Hepsi tamam! Fakat en rahat versiyonundan da olsak hepimiz kadınız efendim. Bizim kontrolümüzde olmayan bikinili bir fotoğrafın değil gazetelerde, arkadaşımızın fotoğraf arşivinde bile yer almasını istemeyiz.

ÇAĞLA ŞIKEL OLAMAM!
Acaba nasıl çektiler? Nasıl çıktım? O sırada ne yapıyordum? Oturduysam yandım, göbiş cümle aleme göründü demektir. Karnımı içime çekmemiştim ki. Pöfff! Balıklama atladıysam da sakat! Çünkü daha üç gün önce Murat’tan öğrendim. Kendime bir Çağla Şıkel denize uçtuuu havası vermemem yani. Hele Bodrum’da, hele Bodrum’da.... Ah! Ah! Vayy bir de Şahan’la aşk meşk yazarlarsa, beş ay ayıkla magazinin taşını. Şahan balımız da, ne aşkı ne meşki usta.

YASAK YOK, AYIP YOK!
Amanııın ya Şahan bana misafirperverlik yapıp gazete almaya gittiğinde, teşekkür namına yanağına kondurduğum öpücüğü çektilerse? Ya Murat’a yaptığım şapşal dans kayıtlara geçtiyse? Ya öyleyse, ya böyleyse.... Ooof be! Bana ne! Bana ne! Yasak yok, ayıp yok, günah yok! Ayrıca denize de bikiniyle giriliyor. Kim takar dünyayı! Akıllı Ayşe, o kadınlardan olup dar etmez kendine dünyayı. Ne demişler; tatilin keyfine limon sıkmamalı, magazinci arkadaşımızın elini sıkmalı. O zaman haydi hep beraber denize. Cuuuuppp Ayşe!

Ayşe ÖZYILMAZEL / SABAH