AYŞE ARMAN HANGİ HÜRRİYET YAZARINA "VİAGRA KULLANACAK MISIN?" DİYE SORDU?

Hürriyet yazarı Ayşe Arman bu hafta bir başka Hürriyet yazarıyla röportaj yaparak ona en kritik soruyu sordu..

Bence en büyük günah, sadece bir kadın çağırıyor diye gitmektir

Bu ay Mehmet Yılmaz’a taktım. Neden taktım? Çünkü acayip seyahat ediyor. Hayatta en kıskandığım şey. Ben de fena değilimdir seyahat konusunda, ama o beni geçti. Bu ay Elele’de Mehmet Yılmaz’la röportaj yaptım, seyyahlık üzerine.

Ne var ki, çenem düşük. Kadın ve aşk sormadan duramam, sordum. Onların yanıtları burada, seyahat kısmı Elele’de. Cem Talu’nun güzel fotoğrafları da cabası...

Hayatta kendinizi en iyi hissettiğiniz yer...
Her yer olabilir. Kendimden ve hayatımdan mutluyum.

Bitez’de mandalina bahçeleri içinde bir taş eviniz varmış. Yaşasın! Ne kadar heyecan veriyor orası size?
Çooook. Sağını solunu toplayıp, orada yaşayacağım. Emeklilik projesi de diyebilirsin. Denize yakın, toprakla iç içe! Hem köy, hem şehir. Hem tatil, hem değil. Mis kokulu beyaz çiçeklerin minik yeşil toplara dönüşmesi ve sonra kızarıp olgunlaşmalarını izlemek büyüleyici bir şey bence...

Nasıl hayalleriniz var orayla ilgili?
Orada oturacağım, eş dost gelecek ve çok büyük açık bir mutfakta şahane yemekler yapacağım her gün. Yasemin’in çocuklarına da orada bakabilirim.

Kızınız NYU’da okuyor. Siyaset bilimi mi okuyor?
Siyaset bilimi ve sosyoloji. Sosyoloji doktorası yapmak istiyor.

Gazeteci olmak isterse ne yaparsınız?
Gazetecilik bir insanın yapabileceği en iyi işlerden biri. Ben çok memnunum, kızım da gazeteci olsa benim kadar mutlu olabilir diye düşünürüm. Ama sanırım akademisyen olacak. İşini düzgün yapabiliyorsan, hangi mesleği seçtiğinin de önemi yoktur, mutlu olursun zaten.

Artık sevgilisi olacak yaşa gelmiştir. Çocuğuna çok düşkün bir kız babası olarak, sevgilisiyle tanışsanız ne yaparsınız?
Kızının büyüdüğü fikrine alışmak zor. Sanıyorum hiç alışamayacağım. Sevgilisiyle tanıştığımda şöyle düşünmesini isterim: “Bu kıza iyi davranırsam bu adam benim iyi arkadaşım olabilir. Kötü davranırsam, berbat bir düşman kazanmış olurum!”

Aldığım duyumlara göre tavır yapmışsınız bir 15 dakika... Doğru mu?
Ayıp oldu biraz ama doğru!

Ya onun sevgilisi de sizin gibi az konuşan bir adam olursa... Az konuşan adamlar zor mudur? Siz zor musunuz?
Az konuşanı idare etmek zordur. Ne istediğini söylemez çünkü senin hissetmen gerekir. Ben zor sayılırım. Ama kolayca idare eden de oldu beni!

“Adam konuşmuyor, kafasından geçenleri söylemiyor” diye sizden şikâyet ettiler mi?
Evet, arkamdan böyle konuşulduğunu duydum.

Kadınları en çok nasıl mutlu edersiniz?
Kadınlar, eğlenceli erkekleri severler, sürprizleri severler. Ben de eğlenceliyimdir, dış görünüşüme bakma! Bir kadın, kendisine değer verildiğini hissediyorsa mutlu olur, bunu hissettirmek de çalışarak olmaz, içinden gelmeli.

İyi bir âşık olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Reklam gibi olacak ama evet, ben âşık olursam iyi âşık olurum!

Erkekler yaş aldıkça mı iyi âşık olur?
Olgunlaşmak önemlidir. Gençken kendini bir matah zannedersin, kasılırsın, vs... Yaş ilerledikçe bunların önemi olmadığını görürsün. Mutlu olacaksan, kasılmayacaksın.

Viagra kullanma yaşınız gelince kullanır mısınız?
Gerekmez diye umuyorum!

Siz Akdenizli bir sevgili misiniz?
Antalya’da büyüdüm. Akdenizli bir sevgili sayılırım. Kuzeylilerin mesafeliliğini sevmem.

Kendinizi tamamen karşınızdakine teslim ettiğiniz oldu mu?
Kendime bile tamamen teslim edebilmiş değilim ki.

Her şeyle dalga geçen bir haliniz var, bu bir savunma mekanizması mı? Bir sürü şeye kırıldınız da, ondan sonra mı böyle bir tavır takındınız? Yani, bu dalga geçen halin altında, “Sizin hiçbir şeyinize inanmıyorum. Ben de artık oyunu kendi kurallarına göre oynuyorum” ruh hali mi gizli?
Demin de söyledim ya, çok kasılır ve kendini dünyanın merkezi zannedersen mutsuz olursun. İnsan kendisiyle ve hayatıyla dalga geçemezse kasılıp, kaskatı kalır.

Gazetecilikteki başarılarınızı biliyoruz, sizce en büyük başarısızlıklarınız neler?
Evet, bence de çok başarılı oldum. Büyük başarısızlık diyebileceğim bir şey yaşamadım. Belki başarısızlığım, bazen bunu hak etmeyenlere önemli görevleri kolayca vermem olmuştur.

Sizin karakterinizin en belirgin özelliği ne?
Sükûnet, soğukkanlılık ve her şeyle, ölümle bile dalga geçebilme yeteneğim.

Bir kadının en çok nesine bakarsınız?
Genel olarak havasından etkilenirim. Bağımsız tabiatlı olsun, zeki olsun, gülmeyi bilsin isterim. Fiziksel özelliklerden de şunları sayabilirim: Saçları güzel olsun. Anlamlı bir yüzü olsun. Düzgün bir vücudu olsun, bacakları boyuna göre kısa olmasın gibi!

Yarı yolda bıraktığınız kadınlar oldu mu?
Olmuştur ama yolun yarısının nerede başlayıp, bittiğini kim bilebilir ki?

Aşk sizin için 40’lı yaşlarda neydi, şimdi ne oldu?
Bir değişiklik yok. Yaşama heyecanı diyebilirim aşk için.

Hani Fransızlara göre bir kadını reddetmek ayıpmış ya... Siz çok zeki ve güzel bir kadını reddedebilir misiniz?
Sadece Kazanova tabiatlılar bunu yapmazlar. Bir kadın reddedilebilir. Aleksi Zorba, romanda “Bir kadın çağırıyor da gitmiyorsan en büyük günahtır” demişti. Bence en büyük günah, sadece bir kadın çağırıyor diye gitmektir. Bir şey veremeyeceğin bir kadının çağrısına uyup onu da mutsuz etmek saçma değil mi? Kadın erkek ilişkisinin salt seksten daha önemli çok yönü var.

Bir sürü genç kadın size hayran, sizce neden? Size mi hayranlar, gücünüze mi?
Gerçekten öyleleri var mı, bilemiyorum. Suratım asık diye söylemiyor olabilirler belki. Ama tanımadan bir insana hayran oluyorsan, onun gücüne hayransın demektir, bu durum bir erkek için övünülebilecek bir durum sayılmamalı.


Ayşe ARMAN / HÜRRİYET