AYKUT IŞIKLAR PATRONUNA NASIL YAĞCILIK YAPTI?..İŞTE IŞIKLAR'IN KANALTÜRK METHİYESİ!..

Bir siyasi parti ile birlikte yürüyen TV kanalı idi Kanaltürk... Peki Kanaltürk şimdi nerede yürüyor?



Kanaltürk ve 'saygın TV kanalı olmak...'


İzleyicinin politik görüşü, yaşam biçimi, gelecek beklentisi çok net idi. Yeni bir yayın kurumu olarak onların aralarına girmek, kendini anlatmak, tanıtmak, sevdirmek hele hele dost olabilmek... O kadar zordu ki... Üstelik bunları yaparken hedefinde klasik kuralları uygulayıp (yani basitleşerek) çok izlenmek olmayacak. Hiçbir konuda 'Ne yapalım, halk bunu istiyor' bahanesine sığınmayacaksın. Kalite çizgisi hep yukarıda kalacak. Her zaman yanında olan amiral gemisinin saygınlığını hiç unutmayacaksın. Ona tek kelime söz getirtmeyeceksin. Birinci görevin hep 'saygın TV kanalı' olmak. Amiral gemisi KOZA ve Yönetim Kurulu Başkanı H. Akın İpek kadar da dürüst, insancıl ve mütevazı kalacaksın.

Peki nasıl olacak bu? Günümüz Türkiye'sinde örneği var mı? Oluyor, oluyor işte. Bal gibi oluyor. Kanaltürk TV, hem beğenilip izleniyor, hem de çok saygın bir TV kanalı. Kırk yılını bu uğurda harcamış adamım, neyin ne olduğunu hemen anlarım. O konuklar burun kıvırmadan Kanaltürk stüdyolarına koşarak geliyorsa, başka gazetelerdeki gazeteciler program yapıyor veya yapmak istiyorsa... Bu Kanaltürk'ün başarısıdır, gücüdür ve saygınlığıdır.


Bakın ne kadar izleniyor, hangi program çok beğeniliyor, hangisi beğenilmiyor hatta yakıştırılmıyor diye size bilimsel veri sunmuyorum. Bu sorulara Kanaltürk izleyenler ve işini ciddi yapan objektif TV eleştirmeni arkadaşlar karar veriyor zaten. Ben sadece vatandaş olarak düşüncemi söylüyorum. Ve bu kadar zor ve yıpratıcı bir görevi sırtlayan ve bu güne dek başarı ile getiren 'Fatih Karaca'yı kutluyorum. Program müdürü 'Oğuz Altuğ Demirel'i de unutmuyorum. İkisine de Allah sabır ve kolaylık versin. Kim bilir her gün kaç TV'ci ile boğuşuyorlar. Eline 'program öneri dosyası'nı alan mutlaka kapılarına kadar geliyordur. Araya kimler giriyor acaba?.. Onları çok iyi anlıyorum.

Peki 'Kanaltürk, saygın TV olmaktan öte ne yaptı?' diye soran veya merak eden mutlaka vardır. Bunun yanıtını ben veremem. Zaten yakışmaz. Ama çok eski bir gazeteci olarak düşüncelerimi yazabilirim. Hiçbir etki almadan, özgürce. Zaten BUGÜN Gazetesi'nin en güzel yanı bu. Yazarların hepsi farklı görüşü var ve bunu özgürce savunabiliyor. Türkiye yelpazesi gibi. Ayrı görüşte, ayrı insanlar olsak da birbirimizi çok sevip-sayıyoruz. (Ayda bir tekrarlanan 'yazarlar yemeğini' görseniz bana hemen hak verirdiniz) Hepimiz kardeş gibiyiz.


Evet bana göre artık Kanaltürk'te izleyici ile bütünleşen, tiryakilik yaratan pek çok program var. 'Kabul Günü', 'Orada Neler Oluyor' 'Gecenin Rengi', 'Medyatik' de yerine oturdu. Aynen Prof. Ali Atıf Bir'in kendine özgü programı ve 'Faik Çetiner' ile 'Serhat Ulueren'in futbol programları gibi klasik oldular. Bazen form düşüklüğü olabilir. Bir küçük yenilikle devam edecek projeler. Ebru Akel'in öğle kuşağının da alışkanlık yapacağına inanıyorum. Ebru sunucu olarak çok yetenekli. Yeter ki konuk koordinatörü akıllı gazeteci olsun. Gündemdeki konu ve konukları saptama ustası olsun. Editörü ilginç sorular düşünsün.


Kanaltürk'ün hedef kitlesi ve yayıncılık felsefesi belli. Çağdaş Türk halkı ile buluşmak. Tarafsız haber ve yorum iletmek, sanatı sevdirmek ve eğlendirmek. Ortalama Türk halkı ile buluştu ama yakında daha geniş kesim ile buluşacak. Önümüzdeki yıl ilk beş arasında mutlaka olacak.


Aykut Işıklar/Bugün


changeTarget(document.getElementById("news_content"))