'AYDIN DOĞAN'IN PSİKOLOJİSİ BOZULDU!.. SİZE DAVA AÇMASIN DA KİME AÇSIN!.. ' VAKİT'E KONUŞAN ALTAYLI ESKİ PATRONUNU YERDEN YERE VURDU!..
Vakit gazetesi, Aydın Doğan'ın kendilerine açtığı yüklü tazminat davası ile ilgili gazetecilerin görüşlerini sordu, ortaya ilginç cevaplar çıktı...
İşte gazetecilerin Aydın Doğan'ın Vakit gazetesine açtıkları dava ile ilgili yorumları;
Gazeteci Fatih Altaylı: Aydın Bey'in üzerine bu kadar giderseniz olacağı budur. Gerçi Aydın Bey bu sıralar hiç çekinmeden belgeli ispatlı haberlere bile dava açıyor. Vakit'e de 'Allah kahretsin uğraşmayalım şu herifle' dedirtmek ve yıldırmak için davalar açmıştır. Açıkça 'Benle uğraşmayın, üstüme gelmeyin' diyor. Siz de son zamanlarda bir sürü yolsuzluğunu ortaya çıkardınız. Pornoculuktan sabıkalı olduğunu zaten dile getirip duruyorsunuz. Size saldırmasın da kime saldırsın adam! Aydın Doğan'ın psikolojisi bozuldu. Kolay mı, bütün Türkiye'nin gözü önünde rezil oluyor. Aydın Doğan'ın son zamanlarda gergin olduğu çok açık. Vergi rekortmeni olduğuyla övünürken, vergi kaçakçısı olduğu ortaya çıktı. Gazete patronluğuyla övünürken, gazetelerini çıkarı için kullandığı ortaya çıktı. Gerçi o, bunları takacak kadar şerefine pek düşkün değildir ama özellikle bu tür işleriyle gündeme gelmesine fena bozuldu. Çünkü Aydın Doğan ve ekibi her şeyi kendilerine hak görürler. Yıllardır kendisini dokunulmaz hissediyordu. Bu döneme kadar hükümetlerle içli dışlıydı ve bir dediği iki edilmezdi. Bürokrasi bunlara dokunmazdı. Aydın Doğan ve holdingleri her zaman korunur ve gözetilirdi. 'Aydın Doğan kazansın' diye POAŞ ihalesi yeniden yapılmadı mı? Şimdi yıllardır süren bu dokunulmazlık konumu değişmeye ve kendine dokunulmaya başlanınca neye uğradığını şaşırdı. Bu kadar ayrıcalıklı bir konumdan hesap sorulan konumlara düşünce çıldırdı. Aydın Doğan ibretlik bir örnektir. Medya işi yapanlar sırtlarını birilerine dayamamalı. Ben Vakit'i bu yüzden takdir ettiğimi her fırsatta dile getiren birisiyim. Sırtını kimseye dayamadığı için de ezilip büzülmeden herkesin üzerine gidebiliyor ve doğru bildiklerini çekinmeden ortaya koyuyor. Aydın Doğan, Basın Konseyi denen kurumu kendi lehine kullanarak da kendisinin yolsuzluklarını ortaya koyan gazete ve gazeteciler üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. Hürriyetin başyazarı olan Oktay Ekşi vasıtasıyla zaten resmi bir sıfatı olmayan bu kurumu kendi çıkarı için kullanıyor.
EKŞİ: GÖRÜŞ VERMEM
Basın Konseyi Başkanı ve Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi: Vakit gazetesine görüş vermiyorum. Vakit gazetesi, Basın Konseyi'ni illegal ilan ediyor. Vakit ile aynı dili konuşmuyoruz. Görüş veremem."
Gazeteci Nazlı Ilıcak: Bir medya patronunun bu kadar yüksek meblağlarla davalar açmasını doğru bulmuyorum. Özellikle daha küçük sermayelere dayanan medya organları bundan çok olumsuz etkilenir. Kendi gazetelerinde de her gün birçok insan hakkında olumsuz haber ve yazı yayınlanıyor. Herhalde kendisi bu davaları karşılayabilecek maddi güçte. Aydın Doğan daha hakkaniyetli ve daha uzlaşmacı davranmalı.
Gazeteci Mehmet Barlas: Aydın Doğan yirmi küsur yıllık çalışma arkadaşı Emin Çölaşan'a bile dava açtı. Gergin ortam. Dileğim bu davaların artık açılmamasıdır. Basının basına karşı hele de muhalif duruş gösterdikleri için bu şekilde bir dava ile cezalandırılmaya çalışılmasını yanlış buluyorum. Okuyucu köşesindeki bir yoruma dahi 50 bin liralık bir dava açılmışsa, açılan davaya bakacak hakim bunun binde birini bile vermez. Bu meblağlar ile açılan davalar göz korkutmak için açılmıştır. Manevi baskı uygulanmaya çalışılmaktadır.
Prof. Dr. Toktamış Ateş: Tabii neden özellikle Vakit'e dava açtığı konusunda bir bilgim yok ama ben şahsi bir hakaret olmadığı müddetçe basın kuruluşlarını susturmaya ve yıldırmaya dönük bu tür davaların açılmasını doğru bulmuyorum.