AYDIN DOĞAN'A 'SENİN MAAŞLI KÖŞE YAZARLARIN VAR' DİYEN BAŞBAKAN'A YANIT HASAN PULUR'DAN GELDİ: "SİZİNKİLER ÇAKIL TAŞI MI ALIYOR?"

Başbakan Erdoğan'ın Aydın Doğan ile giriştiği kavgada sarfettiği "Senin maaşla köşe yazarların var,silahşorların var" sözüne Milliyet yazarı Hasan Pulur'dan cevap geldi.İşte Pulur'un köşe yazısı...

Sizinkiler çakıl taşı mı alıyor?


PEKİ bunun neresi ayıp? "Maaşlı köşe yazarı" olmanın ayıbı nerede?
Başbakan Erdoğan, Sayın Aydın Doğan´a hücum ederken, "Senin maaşlı köşe yazarların var, silahşorların var, benim o kadar köşe yazarım, silahşorum yok!" demiş... (x)
Eğer, hedef bizsek, bizlersek "Maaş almayıp ne alacaktık?" söyler misiniz?
"Benim o kadar köşe yazarım yok!" dediklerine göre, "bir miktar köşe yazarı, silahşoru" olduğunu kabul ediyorlar.
Peki bunlar, maaş almayıp ne alıyorlar?
Çakıl taşı mı?
Pir aşkına mı çalışıyorlar, yazı yazıyorlar?
* * *
İNSAF dinin yarısıdır, derler.
"Bende o kadar köşe yazarı, silahşor yok!" diyorsunuz, sizin arkanızda saf tutanları bir sayın bakalım, kaç tane?
Üstelik sadece o gazetelerin köşelerini tutmamışlar, karşı saflara da sızmışlar.
Hem öyle bir özellikleri daha var ki, bize kısmet ve nasip olmaz, "döneklik" düşman başına...
* * *
SİZ bizden hoşlanmıyorsunuz, olabilir, şunun şurasında kaç kişi kaldık, yine de tahammülünüz yok.
Bu da olabilir!
Ama bu devletin Başbakanıysanız, demokrasiden yana olmak zorundasınız, bağrınıza taş basıp sineye çekmek zorundasınız.
* * *
SİZİ en çok kızdıran, "Deniz Feneri soygunu" iddianamesini hazırlayan Alman savcının suçlamaları... İyi de "Ergenekon iddianamesi"nde neler var, kimler var biliyor musunuz? Hani "Ben bu davanın savcısıyım" demiştiniz de...
* * *
BAŞBAKAN´IN basın özgürlüğünden hoşlanmadığı kesin...
Bir başka deyimle, bu özgürlük onun hoşuna gitmiyor...
Kolayı var, Türkiye bu yollardan geçti, geldi Başbakan kalemşorlarla, silahşorlarla uğraşacağına, onlara kızıp hırslanacağına, eskiye bir dönüş yapsa...
"Türkiye´den söz eden yabancı radyoların haberleri basın yayından izin alınmadan gazetelerde yayımlanamaz."
* * *
BÖYLE şeyler olur mu?
Olur, olmuştur!
Başbakanı kızdıran "Deniz Feneri haberi" de Türkiye´de yayımlanmazdı, haberin kaynağı Almanya olduğuna göre...
* * *
HEM bu kadar uzun lafa ne gerek var...
Koskoca AKP iktidarı, iki maddelik bir kanun çıkaramaz mı?
"MADDE 1- Recep Tayyip Erdoğan, her zaman, her yerde, havada, karada, denizde haklıdır.
MADDE 2- Basının haklı olduğu hallerde de birinci madde uygulanır."
İşte size Basın Kanunu, hür ve özgür basın bu kanunla denetlenir, iki maddelik bir kanun...
* * *
ÇIKARIN bu kanunu ve bir kenara da üç zarf koyun...
Birinci zarfı açtığınız günü hatırlıyor musunuz?
"Geçmişi kötüle, enkaz edebiyatı yap!"
İkinci zarf:
"Ah bu çevre, beni de yanılttı!"
Üçüncü zarf:
"İstifa!"
Ama hemen değil, daha epey vakit var, ama bilin ki Sultan Süleyman´a kalmayan iktidar size de kalmayacak...
Bekleriz!
Kimleri bekleyip, seyretmedik ki!
-----
(x) Yeni Şafak, 08.09.2008, sayfa12


Hasan Pulur/MİLLİYET