Aydın Doğan o iddialara ateş püskürdü: Yalan ve düzmecenin bu kadarını uydurmak bile müfteriliktir!

Eski Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun’un Doğan Holding Onursal Başkanı hakkında ortaya attığı iddialar yalanlandı.

Eski Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun’un Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan hakkında ortaya attığı iddialar, Doğan’ın avukatı Şehnaz Yüzer tarafından yapılan açıklamayla yalanlandı.

Ceyhun, önceki gün katıldığı bir TV programında Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Richard Von Weizsaecker’in Aydın Doğan’ı çağırarak gazetenin Almanya’daki yayınları konusunda tehdit ettiğini, “Yayınlarınızı kesmezseniz Almanya’da Hürriyet çıkamaz” dediğini ileri sürmüştü. Ceyhun’un bu açıklamaları dün Sabah gazetesi tarafından, “Alman Cumhurbaşkanı’nın ayağına gidip talimat aldı” başlığıyla verildi. Aydın Doğan’ın avukatı Şehnaz Doğan Yüzer, bu konuda yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

1) “Sabah Gazetesi’nin 23 Aralık 2014 tarihli nüshasında yayımlanan bir haberde, Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Ozan Ceyhun’un ifadelerine dayanılarak ‘Alman Cumhurbaşkanı’nın ayağına gidip talimat aldı’ şeklinde müvekkilim Sayın Aydın Doğan’a karşı tamamen gerçek dışı ve kasıtlı bir suç isnadına yer verilmiştir.

KANALDAKİ CANLI YAYINA BAĞLAMADILAR
2) Ozan Ceyhun, bu yöndeki iddialarını ilk kez 8 Aralık akşamı aHaber kanalında ortaya atmıştır. Müvekkilim, bunun üzerine yayın sırasında gerekli düzeltmeyi yapmak için derhal kanala bağlanma girişiminde bulunmuştur. Bu girişimden bir saat kadar sonra kanal yayın yönetmeninin talimatı ile ‘Canlı yayına bağlanmanın ilkelerine aykırı’ olduğu gerekçesiyle müvekkilimin talebi kabul edilmemiştir.

3) Müvekkilim haberde ileri sürüldüğünün aksine Almanya Cumhurbaşkanı Richard Von Weizsaecker’i hiç tanımamıştır. Kendisinin cumhurbaşkanlığı zamanında Hürriyet gazetesinin sahibi değildi. Yalan ve düzmecenin bu kadarını uydurmak bile müfteriliktir.

ALMANYA BASKISINI 2000’DE DEVRALMIŞTI
4) Müvekkilim Hürriyet gazetesinin Türkiye baskılarının Haziran 1994 yılında sahibi olmuş, Almanya baskısını ise 2000 yılında devralmıştır. 2002 yılında ise Almanya Hürriyet Gazetesi tesislerini yaptırarak yayınları daha güçlü hale getirmiştir. 2002 yılı temmuz ayında Frankfurt’taki açılış törenine bugünkü Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan o tarihteki unvanı olan Ak Parti Genel Başkanı olarak katılmıştır. Aynı törene dönemin Başbakan Yardımcısı ANAP lideri Mesut Yılmaz, Dışişleri Bakanı rahmetli Sayın İsmail Cem, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Sayın Tansu Çiller ve MHP’yi temsilen Devlet Bakanı Sayın Tunca Toskay da katılmıştır.

5) Müvekkilim bu açılıştan bir yıl önce 2001 yılı haziran ayında dönemin Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Johannes Rau’yu ziyaret etmiştir. Bu ziyarette Hürriyet gazetesinin Almanya baskısının Almanca sayfa yayımlama projesi kendisine anlatılmış ve Cumhurbaşkanı bir jest olarak gazeteye abone olmuştur.

Hürriyet’in Almanya yayınları zaman içinde gerek biçim gerek içerik olarak sürekli yenilenmiştir. Ancak bu yayınların temel amacı hiç değişmemiştir. Bu amaç, yurtdışında yaşayan ve çalışan vatandaşlarımızın anavatanları ile bağlarını korumak, bulundukları ülkenin özellikle hak temelindeki politikalarından haberdar olmalarını sağlamak, asimilasyon girişimlerine karşı çıkarken onların uyum ve entegrasyonunu desteklemektir.

GERÇEĞİ ARAMAK ZAHMETİNE GİRMEDEN
6) Ozan Ceyhun’un hangi gayeyle tamamen tutarsız, yalan ve düzmece iddiaları ortaya attığını bilmiyoruz. Eğer maksat bir yerlere mesaj vermekse, ilgili gazetelerin bu mesajı gayet iyi aldıkları ve gerçeği aramak zahmetine bile katlanmadan istismar ettikleri açıktır.

Müvekkilim, 36 yılı aşan yayıncılık hayatında pek çok suç isnadı ile karşılaşmasına karşılık ağır maddi ve manevi bedeller ödeme pahasına uluslararası standartta objektif yayıncılığı Türkiye’de yaşatmak için mücadele etmiştir, etmektedir ve edecektir.

7) Sayın Aydın Doğan, kıdemli bir yayıncı olarak, gazetecilik mesleğinin bu kadar yozlaştığı, dost ve düşman diye iki kampa bölündüğü, saldırganlığın arttığı, iftira ve yalanın meşru görüldüğü bir döneme tanıklık etmekten üzüntü ve hicap duymaktadır.