Aydın Doğan Kendi Diliyle Kendi Başını Nasıl Derde Soktu?
Dün Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun 28 Şubat Alt Komisyonu’nda konuşan Doğan Medya Grubu’nun patronu Aydın Doğan, büyük bir gaf yaptı…
Aydın Doğan, 28 Şubat’ta askerlerle işbirliği yaparak bazı gazetecileri kovduğu suçlamasından kurtulmak isterken öyle bir itirafta bulundu ki; 28 Şubat yargılamasından kurtulsa bile Maliye’nin gazabından kurtulması imkansız hale geldi.
Peki; nedir Aydın Doğan’ı ve Hürriyet Gazetecilik A.Ş’yi Maliye’nin kıskacına itecek bu itiraf?
Hemen söyleyeyim:
Aydın Doğan’ın Emin Çölaşan’ı neden kovduğunu anlatırken söylediği sözler…
Doğan’ın bu konudaki ifadesi aynen şöyleydi:
“Yazarları ne siyasi iktidar ne de asker kovmamı istedi. Hepsi gazetecilikle ilgili. Sadece Emin Çölaşan’ı ben kovdum… Emin Çölaşan’ı ben kovdum, çünkü her seferinde benden 500 bin dolar, 300 bin dolar götürdü. Köşesini bir mevzi haline getirmişti Emin Çölaşan, ‘Ben gidiyorum’ diye bize haber gönderir, biz de ‘Aman gitme’ deyip müteaddit kereler 300 bin, 500 bin dolar verirdik... ”
İşte bu sözler, Türk Ceza Kanunu açısından suç teşkil etmese de Maliye açısından ciddi bir vergi kaçırma suçunun itirafı olarak yorumlanabilir.
Çünkü Vergi Kanunu uyarınca, çalışana yapılan her ödeme “Gelir Vergisi” kapsamına göre vergilendirmek zorunda…
Bu itiraftan sonra vergi müfettişlerinin Hürriyet Gazetecilik’in kapısına dayanıp, “Emin Çölaşan’a ve başka yazarlarınıza bugüne kadar Aydın Doğan’ın anlattığı türden ne kadar para ödediniz. Bunların makbuzları nerede? Ve paraların vergisini ödediniz mi?” diye sorması kaçınılmaz hale geldi.
Kısacası Aydın Doğan, Emin Çölaşan’a olan ve bitip tükenmek bilmeyen kini yüzünden kendi başını belaya soktu…
Bakalım bu akıl almaz itirafın Aydın Doğan’a ve patronu olduğu Hürriyet Gazetecilik’e faturası ne olacak?
VAROL ERSOY
Tüm yazılarını göster